MESULİYET…

MESULİYET… Kardeşlerim… Mesuliyet dilimizde SORUMLULUK, yükümlülük manâlarını  içeren  bir kavramdır. MESUL  olma  durumu ise; Kişinin davranışlarından hesap verme yükümlülüğü altında bulunması durumunu  belli  eder. Hesap yükümlülüğü kişinin davranışları nedeniyle mükafat, ödül ya da ceza biçiminde bir karşılık görmesi sonucunu doğurur. Bu karşılık, maddi ya da manevi olabileceği gibi, bu dünyada ya da ahiret hayatında da olabilir. Rabbimiz A’raf Suresi ayet.172.de mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Adem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhit olduk, dediler…*** İslami KURAL, Kaide ve Hüküm  olarak MESULİYET, sorumluluk bireyi  ilgilendirir yani kişiseldir. Her insan yalnız kendi davranışından sorumlu tutulabilir. Hiç kimse, yakını da olsa, bir başkasının davranışlarından MESUL, sorumlu tutulamaz. Herkesin kazandığı hayır kendi yararına, yaptığı kötülük de kendi zararınadır. Rabbim bizleri bu ŞUURDA olanlardan eylesin… Sallu…

 

2.  Kardeşlerim… İslam Şeriatında birey’in  MESULİYET, sorumluluk alanı Allah’ın emir ve yasaklarınca belirlenir. Sorumlulukların sonuçlarına, karşılıklarına ilişkin düzenlemeler de yine Allah Celle  Şanuhu tarafından yapılır. MESULİYET alanı içinde kalan davranışların bir bölümü için dünyada çeşitli karşılıklar, yaptırımlar öngörülür. Bu tür sorumluluklar ve yaptırımlar İslam FIKHININ, hukukunun başlıca konularından birisini oluşturur. Bununla birlikte sorumluluklar konusunda İslam’ın öngördüğü asıl karşılıklar ahiret hayatına ilişkindir. İnsanın bu dünyadaki tüm davranışları ahirette hesap konusu olacaktır. Rabbimiz  Zariyat Suresi ayet.56.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım…*** İnanıyoruz ki; Yazılı bir kitap biçiminde insanın eline verilecek olan hesap işlemi, son derece ayrıntılı ve adilane biçimde yapılacak, kim bir zerre kadar kötülük işlemişse cezasını, kim de bir zerre kadar iyilik yapmışsa ödülünü görecektir. Çeşitli nimetlerle dolu sonsuz cennet hayatı MÜKAFATI; çeşitli süre ve derecelerdeki azapla cehennem hayatı ise CEZA’YI  beraberinde  getirecektir… Rabbim bizleri Hesap gününde  SEVİNEN ve Kitabı SAĞ  TARAFINDAN verilen kulları zümresine DAHİL eylesin… Sallu…

 

3.  Kardeşlerim… İslam Şeriatında İNSAN tabiidir ki, MESUL, Sorumlu bir varlıktır. Yaratılmışların ın Şereflisidir. *EŞREFİ  MAHLUKÂT* Çünkü kendine iyi ile kötü, doğru ile yanlış açık biçimde gösterilmiş, ikisinden birisini SEÇME hakkı tanınmış, seçimini yapabilmesi, gereğini yerine getirebilmesi için gereken AKIL, Cuzi  irade ve yapabilme gücü gibi niteliklerle donatılmıştır. Kişi ÖZGÜR iradesi ile dilediği seçimi yapabilir, istediği işi işleyebilir. Fakat bu özgürlüğü onu seçiminden, yaptıklarından dolayı MESUL, sorumlu kılar, seçim ve davranışlarının sonuçlarına KATLANMA zorunda bırakır. Seçim ve davranışlarının niteliği, iyi ya da kötü oluşu, bunların sonuçlarının da niteliğini, başka bir deyişle göreceği karşılığın MÜKÂFAT ya da CEZA oluşunu belirler. Rabbimiz Zilzal Suresi ayet. 7-8.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür…***Peygamber efendimiz (sav), Taberani’nin bizlere ulaştırdığı bir hadiste mealen şöyle buyurmaktadır: **  Allah, insanların ihtiyaçlarını gidermek için bir kısım insanlar yaratmıştır ki, insanlar ihtiyaç duyunca onlara koşarlar. işte onlar, Allahın azabından güvende olanlardır…** Rabbim bizleri sadece kendi nefsinin KUL’U  olanlardan eylemesin…Sallu…

 

4.  Kardeşlerim… İslam Şeriatında, İnsanın MESULİYETİ, sorumluluğu Allah’ın emir ve yasaklarına göre belirlendiğinden, bu emir ve yasakların bilinmediği toplumlarda MESULİYET, sorumluluk yoktur. Başka bir ifadeyle sorumluluk için Allah Tealanın ŞANLI peygamberi aracılığı ile EMİR ve yasaklarını bildirmesi gerekir. Peygamber gönderilmiş, Allahın emir ve yasakları tebliğ edilmemiş toplumlar sorumlu değildirler ve yaptıkları kötülükler nedeniyle cezalandırılmazlar. Bu nedenle sorumluluk tebliğle başlar; MÜKÂFAT ve CEZA Allah Celle Şanuhunun koyduğu hükümler doğrultusunda verilir. Peygamber efendimiz (sav) önceki peygamberler gibi yalnız belli bir zaman ve toplum için değil, tüm toplumlar ve Kıyamet’e kadar sürecek tüm zamanlar için gönderilmiştir…Yani bütün insanlar Teklife muhataptır. İSLAM Şeriatına göre MESULİYET, sorumluluk kişinin teklife muhataf oluşuyla başlar. Mükellef ya da yükümlü sayılmayan kişilerin sorumluluğu da yoktur. Buna göre sorumluluğun temel şartları erginlik, akıl ve özgür iradedir. Çocuklar yükümlü sayılmadıklarından sorumlu değildirler. Akıl ve ruh sağlığı yerinde olmayan kişiler yükümlü, dolayısıyla sorumlu tutulamazlar. Erginlik ve akıl şartına sahip oldukları halde irade özgürlüğü bulunmayan herhangi bir zor altında davranan kişiler de sorumluluktan uzaktırlar. Rabbimiz Müddesir Suresi ayet.38.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Her nefis kendi kazancına bağlıdır…*** Rabbim bizleri nefsimizin esiri  eylemesin…Sallu…

 

Sermedkadir…LU…06.06.2020…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.