Sırat Köprüsü

Sıratı iki manası vardır. Birincisi: dünyevi manasıdır. O da Allahu tealanın, kulları için ortaya koydugu, uymalarını ve üzerinde yürümelerini emrettigi yoldur.Allahu teala. Enam suresi,ayet,153.te Mealen: *** İşte benim dogru yolum bu, ona uyun.*** buyurmaktadır.

Sırat deyince ikinci anlamamız gelen mana ise Ahiretteki sırattır. Bu, kıyamet gününde cehennem ateşinin üzerine uzatılan bir köprü dür. Onun üzerinden insanlar derecelerine, amellerine ve görüşlerine göre geçerler. Bazılarının ayakalrı altında bu köprü o kadar incelirki, üzerinden geçen onu kılıçtan daha keskin görür. Onun üzerinde titremeye başlar ve cehennemin dibine dogru yuvarlanır. Bazılarının ayakları altında ise genişler, o da rahat rahat üzerinden geçerek, allahın (cc) kendisi için hazırlamış oldugu nimetlere kavuşarak cennete girer.

Buhari ve Muslim de rivatet edilen bir Hadisi şerifte Peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır:** İnsanlar cehennemin köprüsü üzerinden geçerler. O köprüde sagdan dikenleri gibi çengelleri, kancalar ve dikenler vardır. Sagdan ve soldan insanlara takılırlar. Her iki yanında melekler vardır. Şöyle dua ederler.‘‘ Aman Allahım selamet ver‘‘ İnsanlardan bir kısmı onun üzerinden göz kırpacak kadar az bir zamanda , kimi şimşek gibi, kimi rüzgar gibi, kimi koşu atı gibi, kimi koşarak, kimi yürüyerek, kimileride emekleyerek geçerler. Ayrıca yerden sürünerek geçenlerde olur. Orada kalan cehennem ehli ne dirilir ne de ölür. Bazı insanlarda günahlarından dolayı cezalandırılır. cehennemin tesiri ile yanmış kömüre çevirilmiş gibi bir hal alır, daha sonra şefaat izni verilir.(Buhari,müslim,ebu davud,tirmizi,ibnu mace. ilgili bölümler.)**

Hesap ve Mizandan sonra kesin sonuç ortaya çıkar ve cehennemden önce gelen bir başka alanda yeniden toplanma (haşr) olur. Burada bizim üzerinde yaşadıgımız şu yer, degiştirilip bir başka şekle büründürülür. Aynı şekilde göklerin de mahiyeti degiştirilir. Yüca Allah. İbrahim suresi, ayey.48.de şöyle buyuruyor mealen: *** O gün yer başka yere, gökler de başka göklere degiştirilir. *** Bu degişim yerin son degişimi olur.

Bunun gibi sırat ta karanlık olur. İnsanlarda Sırat ın öncesinde bir yerde karanlıkta kalırlar. Cehennem karanlık olur. Bunun gibi sıratta karanlık olur. Her insan ancak imanı ve iyi amelleri nedeniyle elde etmiş oldugu nur ve ışıktan yararlanır.

İman sahipleri kendilerinin Sıratın üzerinden geçmelerine izin verilmesi için Peygamberlere başvururlar. Ancak Hz. Muhammed (sav) in dışında kalan Peygamberler özür dileyerek bu konuda şefaatte bulunamayacaklarını ifade ederler. Hz. Muhammed (sav) ise , şefaatte bulunur ve onun şefaati kabul edilir.

Hz. Muhammedi.n (sav) kendisi ve ümmeti , sıratın üzerinden ilk geçenler olurlar. İnsanlar sırat ın üzerinden degişik hızlarla ve degişik ölçüdeki nurlarla geçerler. Münafıkların ise nur‘ ları olmayacaktır.

Cenabı Rabbulalemiyn (cc) Tahrim suresi ayet,8.de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Ey iman edenler ! yürekten tevbe ederek Allaha dönün ki, Rabbiniz kötülüklerinizi örtsün, sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere koysun. Allahın Peygamberini ve onunla beraber olan müminleri utandırmayacagı o gün, nur ları önlerinde ve defterleri saglarından verilmiş olarak yürürler. Ve Rabbimiz ! Nurumuzu tamamla, bizi bagışla, dogrusu sen her şeye kadirsin derler.*** sırattan geçişin dehşeti nedeniyle peygamberler ve Melekler ‚‘ Ey Allahım , kurtar, kurtar‘‘ diyeceklerdir.(said Havva.El esas fis Sünne.) [1]

Sahih bir Hadisi şerifte bildirildigine göre mü’minler, birbirlerinden hak almak üzere cennet ile cehennem arasındaki bir köprü üzerinde bekletileceklerdir. Bazıları buradan, sıratın üzerinde çeşitli köprülerin bulunacagı ve her bir köprü üzerinde amellerden bir türün incelenecegi anlamını çıkarmışlardır. Sıratın özelligi ile ilgili çeşitli nasslar bulunmaktadır. Bunlardan bazılarında anlamın, mecazi olma ihtimali vardır. Ancak uygun olan, bu nasslarda geçen ifadeleri zahiri anlamları ile anlamak ve asıl mahiyeti ortaya çıkıncaya kadar söz konusu nasslarda bildirilen bilgileri, tam bir teslimiyetle kabul etmektir.

Zamanımız Alimlerinden Ramazan el Buti diyorki: Bilmemiz gereken bir nokta varki, Kıyamette kurulan bu sırat, Allahu tealanın dünyada kulları için gösterdigi yolun müşahhaslaşmış yani cinsi teşhis edilmiş, anlaşılmış belli olmuş şeklidir. Kim, yaşama ve rahat yollarını kendisine daraltarak, Allahın göstermiş oldugu yoldan sapmamaya çalışmış, göstermiş oldugu çizgide hayatını sürdürmüşse, cehennemin üzerine uzatılmış bulunan köprü onun önünde genişler. Kim de dünya hayatının bütün yaşama ve rahat imkanını bol bol kullanır, Allahın hükümlerini ve koydugu sınırları çignerse, bu köprü onun için daralacaktır. (Ramazan el Buti. İslam akaidi.)[2]

Büyük İslam Alimi İmam Gazali(rh.a) diyorki: Kim ki, şu dünya aleminde müstakim köprü üzerinde bulunursa, Ahiret köprüsü üzerinde hafif olup kurtulur.Dünyada istikametten ayrılan, yükünü günahlarla agırlaştırıp isyan eden, kprüye ilk attıgı adımda kayar ve helak olur. Şu anda dünyada iken,köprüyü ve inceligini gördügünde kalbine girecek olan korkuyu düşün. Köprüyü gördükten sonra gözün köprünün altındaki simsiyah cehenneme ilişir. Bu manzara korkunç bir manzaradır.Ne zahmetli bir yokuş sırat , ne dar bir geçittir orası ! öyle ise; köprü üzerinde,sırtında günahların agırlıgı oldugu halde yürüdügün, köprüye çıktıgın ve nereye bakarsan halkın cehenneme yuvarlandıklarını müşahade ettigin günü düşün.

Rasulullahın (sav) Yarabbi selamet kıl dedigi, cehennemin derinliginden, halkının azab ve helak isteme seslerinin kulagına yükselip geldigini , keza köprü üzerinden bir çok insanların kayıp düştügünü gördügün haldeki durumunu düşün. Acaba ayagın kayarsa, pişmanlıgın sana menfaat vermezse, azab ile helakı isteyip: * İşte benim korktugum buydu. keşke hayatım için tedbir alsaydım. Keşke Peygamberlerle beraber yol edinseydim. Vay halimize. Keşke falanca adamı dost edinmeseydim. Keşke toprak olsaydım. Keşke unutulmuş olsaydım. Keşke annem beni dogurmasaydı.* diyecegin zamanı düşün, o zaman halin nice olur ? [3]

Allahım. Dünya hayatımızda dinin olan İslama yapışmayı bize nasib et. O büyük günde sana dönüşümüzü kolaylaştır. Bizi azabından sırf fazlın ve kereminle koru.

Allah’ım. Bizi doğru bilgilerle doyur. Bizi doğru inanç esaslarıyla doyur. Bizi dalâletten koru. Bizi sapıklıktan koru. Nazarımızı âhiretten, bakışımızı hesap gününden, umudumuzu rahmetinden ve mağfiretinden başka yöne kaydırma.

Bizi faydasız ve boş bilgilere yönelmekten koru. Kafamızı, aklımızı, kalbimizi, duygularımızı vahyinle ve Kuranı kerimde bildirdiğin hakîkatlerle doyur. Bizi Sırat-ı Müstakimden ayırma. Bizi maddî ve mânevî nimete erdirdiklerinin sınıfına dahil eyle Ya Rabbi. Sen her şeye kadirsin Allahım. Amin…
Sermed Kadir… 28.09.04

[1] Said Havva.adi geçen eser.c.10.s.243.244.

[2] Ramazan el Buti iislam akaidi.s.364.365.

[3] ihya ulumiddin.c.4.s.1113.

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.