Takva Örtüsü

Cenabı Hak Ebedi hayat rehberimiz Kuranı Kerimde mealen şöyle buyuruyor: *** Ey Adem ogulları, ayıp yerlerinizi örtecek libasla-giyeceklerle sizi süsleyecek elbiseler gönderdik. Takva örtüsü ise bunlardan daha hayırlıdır. Allahın bu ayetleri ögüt almanız içindir. Ey ademogulları, şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak Ana ve babanızı Cennetten çıkardıgı gibi sizi de şaşırtmasın. Sizin onları görmediginiz yerlerden o şeytan ve taraftarları sizi görürler. Biz şeytanları İman etmeyenlere dost kılarız… Araf suresi.Ayet.26.27.***

Yine Araf suresi ayet.31.de mealen şöyle buyuruyor: *** Ey Adem ogulları her mescide ziynetinizi alarak gidin yiyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.***

Ragıp el İsfehani (Rh.a) diyorki: * Takva, korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan kaçınma, Allahın emir ve Yasaklarına uymakta titizlik gösterme, Allahın himayesine girme, Allahın emirlerini tutup azabından korunma anlamında bir terim ve bu şekilde titiz davranan İnsana da MÜTTAKİ denir. (Şamil is.ans.)

Muttaki insanlar İmanda, Âmellerinde, İtikadlarında oldugu gibi Hayatlarının her devresinde İnsanla âlakalı olan her hususta; titizlik göstermek mecburıyetinde dirler. Bu mecburiyetten biriside Giyim, kuşam, örtünme yani TESETTÜRE riayet hususudur.

İnanıyoruzki; tesettürün mevcudiyeti – varlıgı baştan sona kadar tevatür yoluyla bizlere kadar intikal etmiş bulunan ve zaruri ilim ifade eden Kuran Ayetleriyle sabit olmuştur. Bu Ayetler Tesettüre – örtünmeye belli bazı hudutları da getirmektedir. Bunlarda kesindir…

Yusuf Kerimoglu Hocaefendi diyorki: * Farz olan kıyafette iki mahiyet aranır. Birincisi Avret mahallinin örtülmesi. İkincisi: sıcak ve soguktan gelebilecek tehlikelerin önlenmesi. Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR avret yerlerini örtme hususunda aynı teklife muhataptırlar. Ancak AVRET mahalli erkek ve kadında farklı oldugu gibi hür kadınla cariye arasında da farklıdır.

Günümüzde Şeytanı kendilerine veli – dost edinen siyasi otoriteler kadınların TESETTÜRE riayet etmelerine bile müdahale edecek derecede çılgınlaşmışlardır. Ayrıca güzellik yarışmaları adı altında kadınların soyunmalarını teşvik etmektedirler. Mâlum oldugu üzere Fas tan Afganistan’a kadar Bütün İslam topraklarında MÜ’MİN kadınlar çarşaf giyinmektedirler.

Farklı kavimden olan bu Mü’minlerin ÖRF ve ADET lerinde farklı olacagı tabiidir. Çarşaf hususundaki bu ittifak YÖRESEL KIYAFET tanımlamasına uygun degildir. PEÇE meselesine gelince: Şafii fukahasına göre Kadının bütün vücudu AVRETTİR. Dolayısıyla âmelde bu mesebi taklit eden hür kadınların peçe kullanmaları zaruridir.

Hanefilerde ise Genç kadının, erkeklerin arasında yüzünü açması menedilir (yüzünü açması engellenir). Fakat bu AVRET oldugu için degil fitne’den korkuldugu içindir. Dolayısıyla Âmelde Hanefi Mezhebini taklid eden MÜ’MİN bir kadın peçe kullanma hususunda muhayyerdir. El ve yüz avret mahalli olmayınca maslahat gündeme girer.*

Günümüz Alimlerinden Muhammed Kutub ise diyorki: * Örtünmenin hürriyetsizlik oldugunu söylüyorlar. Bu bir telakki ve anlayış tarzıdır. Hürriyet ve baglılık insanların azgın arzularının peşine takılır. Ne zaman bir arzusu kımıldarsa hemen dizginini salıverir. Ve kişi bununla kendisinin kayıtlardan sıyrıldıgını zanneder. Ahlaka, DİNE, AKİDEYE boyun egmedigi ve hareket etmenin baglı bulundugu hiç bir kayda da aldırmadıgı için kendini hür kabul eder.

Aslında o İnsan kayıtları ile kayıtlı olmak veya HAYVAN baglarıyla baglı bulunmak karşısında insan hürriyeti ile hayvan hürriyeti arasında düşünülen üstünlüktür. İnsan kayıtlarının adına FAZİLET denir, AHLAK denir ve ya İMAN denir. Hayvani kayıtlara ise AŞAGI HİSLER denir. ŞEHVET denir veya KABA ZEVK adı verilir. Artık kişi İNSAN olmakla, HAYVAN seviyesine düşmek arasında serbesttir.*

Mustafa Çelik Hocaefendi bu hususta diyorki: * İlkel Cahiliyye, İnsanları fuhuşa hazırlamış ve mecbur etmiştir. Sanmayınki; Çagdaş Cahiliyye düzeni, İlkel Cahiliyeden geri kalmıştır. Aksine çagdaş cahiliye düzeni FUHUŞA mecbur etmede İLKEL CAHİLİYEDEN çok çok ilerdedir. Eskiden cariyelerin sırtından geçinen zorbaların yerini, bu gün beyaz kadın ticareti yapan çeteler ve genelev patronları almıştır.

Her gün kitle iletişim organları vasıtasıyla insanlar cinsel sapıklıga davet olunuyorlar. Çagdaş cahiliye okullarda – mekteplerde genç kızlarla genç erkekleri yan yana oturtarak fuhuşa mecbur etmektedir. Evet Allahın Halifesi olmayan İNSAN Maymunun halifesi olur. Beşeri ideolojilere hayatını teslim eden kimse Umumhane kapısında cinsel sapıklıgın nöbetçisi olur…*

MEVDUDİ (Rh.a) Kuran açısından Kadın adlı eserinde şu bilgileri taşıyor: * Bir Kadın her şeyini kaybedebilir. ANCAK HÂYASINI KAYBEDEMEZ. Bir gün Ümmü Haled adında bir kadın yüzünü örterek Peygamber Efendimizin (sav) yanına gelmiş. Oglunun durumundan haber soruyor. Oglu Hz. Peygamberin (sav) yanında katıldıgı bir savaşta şehid düşmüştü. Ashabtan bazıları ona oglunu sormaya geldin YÜZÜN DE ÖRTÜLÜ demişler. O da OGLUMU KAYBETTİMSE HÂYA’MIDA KAYBETMEDİM YA cevabını veriyor.*

Akıl ve İzan sahipleri Bu cevabı bir daha tahlil ederlerse çok daha iyi olur sanıyorum. Çünkü böylesi Örnek şahsiyetler bu gibi örnek olacak söz ve davranışlarını aynı zamanda günümüz insanlarına da duyurmak istiyorlar ve Büyük bir KERAMETLE de duyuruyorlar. Ama bizler bu örneklerden ne kadar hisse alıyoruz asıl önemlisi de o… Çünkü onlar İmtihanı verdiler ve EBEDİ diyara göçtüler. Bizler de İMANLA göçebilmek için hayatımızın her safhasına azami dikkat sarfetmemiz gereklidir diye düşünüyorum. SÖZLERİM TABİİKİ BEN DE MÜSLÜMANIM DİYENLERE…

Cenabı Allah (cc) Şems suresi.ayet7-10.da mealen şöyle buyuruyor: *** Nefse ve ona ‘bir düzen içinde biçim verene’, sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur. Ve onu (isyanla, günahla, bozulmalarla) örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır.***

Ayetlerinde açık seçik bildirildigi gibi nefsimizi ve nefsimizin isteklerini kontrol altına alamadığımız takdirde, nefsin insanı sınır tanımaz kötülüklere sürükleyeceğine dikkat çekilmiştir. Allah korkusu ve Ahiret inancı, MUTTAKİ olan insanlara nefislerinde bulunan kötülüklerden sakınacak gücü ve aklı izanı düşünme ve uygulama melekesini kazandırır.

Akıl nimetini Yaratıcının emrettigi dogrultuda kullanalım İnşaallah bizlerde kazananlardan olacagız. Büyüklerimizin söyledigi: * ALLAHTAN KORKMAYAN TAŞ, KAYA KESİLSİN * sözünün boş ve lüzumsuz bir lakırdı olmadıgını şükürler olsunki anlayacak ve kavrayacak kapasiteye sahibiz. ŞÜKÜRLER OLSUN RABBIMIZA …

Allahım. İslam Âleminin, Müslümanların şu anda içinde bulundukları acılarını ve göz yaşlarını dindir. Müslümanların huzûruna ve sükûnuna uzanan kirli elleri kendi silâhlarıyla kır. Müslümanları İslâm’a yardımcı ve hizmet ehli eyle. Müslümanların dünyasını Cehenneme, Âhiretini azaba ve ıztıraba çevirme Ya Rabbi. Müslümanlara merhamet eyle. İslam âlemini bu zilletten kurtar Ya Rabbi. Sen her şeye kadirsin Allahım… Amin…

Sermed Kadir… 19.04.1997

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.