Besmele Her Şeyin Başı

Muhterem Müslümanlar

İnanıyoruzki: Müslümanın her işi besmele ile başlamalıdır. Dünyaya henüz yeni gelen bir çocugu müslüman ebe besmele ile sarıp sarmalamakla işe başlamalıdır. Daha hayata yeni merhaba diyen o mini mini ellere dokunan ilk eller besmele ile dokunmalıdır. Kulaklarımız ilk defa besmeleyle başlayan ezan sesine aşina olmalıdır.

Bedenimize dökülen ilk su besmele ile dökülüp o temizligin ömür boyu devam etmesi için dua ya iltica edilmelidir. Bedenimizi sarıp sarmalayan ilk giysilerimiz besmele çekilerek giydirilmeli yatırırken, kaldırırken, gezdirirken, yedirip içiririken annelerimizin agzından besmele hiç bir zaman düşmemelidir. Biz belli bir yaşa gelene kadar annelerimizin agzından milyonlarca defa dökülmüş olan besmele bizleri ömür boyu bir kalkan misali koruyuculuk görevini üstlendigini düşünüyoruz. Analarımız bizi büyütünceye kadar kaç miyon kere Bismillahirrahmanirrahîm demişlerdir acaba! „Ana gibi yâr olmaz“ sözünün de herhalde kaynağı bu sözdür inancını taşıyoruz.

Analarımız nasıl kendileri dillerinden besmeleyi düşürmedilerse, bizlerede her güzel işe başlarken, Besmele ile başlamayı öğretmişler besmeleyi talim ettirmişlerdir. Şurası kesin olarak bilinmelidirki; Allaha, Kitaplarına, meleklerine, Peygamberlerine, hayır ve şerrin Allahtan geldigine, Ahirete, kadere inanan her Ana baba „Besmelesiz başlayan işlerin neticesi nereye varırsa varsın hiç iyi değildir“ sözünü devamlı bizlere telkin etmişler ve dikkatimizi her işin başlangıcında besmeleye yönlendirmişlerdir.

Elhamdulillah bizler böyle büyüdük. Akşam yatarken,Sabah kalkarken,Yemek yerken,Su içerken,Elbise giyerken, Okula giderken,Eve girerken,Evden çıkarken, işe giderken hasılı yaptıgımız her başlangıç noktasında, devamlı surette önce „Bismillahirrahmanirrahîm“ dedik. Önceliğimiz her zaman Besmele idi. velhasılı Besmele „İlk işimiz“di. Büyüklerimizin dilinden Besmele’yi duyunca öylesine ferahlardık k öylesine bir huzur duyardıkki anlatmakta zorlanırız. Tabiiki hiç bir zaman unutamayız; En güzel, en güncel, en kalıcı şeyleri bizler Besmeleli ağızlardan öğrendik.

Bütün meslek erbabı daha işine başlamadan önce besmele çekse, ögretmenler derslerine besmele çekerek başlasalar, sanatkarlar işlerine el attıklarında besmeleyi terennüm ederek başlasalar, kitap yazan yazarlarımız kitaplarının ilk satırını besmeleyle süsleseler, gazetecilerimiz makalelerini besmele ile donatsalar inanıyoruzki saygınlıgı, hürmeti ve bereketi devamlı olur, faziletin, güzelligin her türlü hayırlı başlangıcın ilk ayagına besmeleyle sarılmaları Müslümanım diyen herkese farklı bir maevi duygu verecektir inancındayız.

İnancımız odur ki; Hayatımızın her hayırlı anında Besmele mutlaka ilk yerine yerleşmelidir. Besmelesiz ayaga kalkan her hareket sonucunda zararla yerine oturmak durumunda kalacaktır. Tarihini bilmiyen toplum, köklerine yeterli derecede önem vermeyen milletler öyle bir zaman gelecekki kendilerini boşta hissedeceklerdir. Besmele ile oturup kalkıldığı zaman dilimi içerisinde Ümmet-i Muhammed’in kafası hep dik durmuş, her zaman izzetli, itibarlı saygın ve muhterem sayılmışlardır.

Ne yazıkki yeni yetişen gençlige bu millete seksen küsur senedir Müslüman olan insanlara Besmele’yi unutturmak için ellerinden geleni artlarına koymayanlar var ve bu şerli insanlar her zaman olacaktır. Sistemleriyle, milli egitimiyle, taharetsizleriyle, aydınlıktan habersiz aydınlarıyla, televizyonlarıyla, gazeteleriyle, dergileriyle, besmelesiz başlayıp, besmeleye zıt fikirler üreten kitaplarıyla, televizyon dizileriyle.

1431.yıllık geçmişi olan bu agzı besmeleli insanları köklerinden koparıp tabir caizse fikren, imanen ve mukades bilinen degerlerden koparma çabalarıyla besmeleden koparıp, Selamsız, sabahsız, edebsiz, hayasız ne idigi belli olmayan modern ve çagdaş bir insan sureti oluşturma çabasındalar. Bizler inanıyoruzki besmeleden kaçış yok. Yaşayan her canlı bir şekilde zikrini ifa ederken bizler Kainattaki bütün zerreler sayısınca gelmiş-geçmiş varlıklar adedince hem de ezelden ebede kadar hep söylemeye devam edecek Bismilahirrahmanirrahîm. Diyecegiz inşaallah…Rabbimiz Fatiha suresi ayet1-4.te mealen şöyle buyurmaktadır:*** Rahman Rahim olan Allahın adıyla. Hamd Alemlerin RabbiRahman, Rahim, Din gününün maliki olan Allaha mahsustur…*** Allahım agzımızdan besmeleyi, gönlümüzden Senin ve senin sevdiklerinin sevgisini eksik etme. Sen her şeylere kadirsin Allahım…Amin.

SERMEDKADİR

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert