Muhterem müslümanlar
bugünkü hutbemizin mevzuu ince muhasebe üzerine olacaktır inşaallah. Rabbimiz İbrahim Suresi, ayet: 2-3’te mealen şöyle buyurmaktadır:***O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline! Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler…***
Muhterem müslümanlar bu iki ayet, kafirlerin dünya hayatını dinin önüne geçirdiğini bildiriyor. Sanki bu ayet daha yeni inmiş gibi taptaze. Sanki sokaklarımızda gidip-gelen insanları tarif ediyor. Bu insanlar dinlerini bırakmışlar dünyalarını mamur etmekte yarış ediyorlar. Bu haller müslümanların vasfı degildir. Mü’minler dünya yaşantılarında kesinlikle böyle davranamazlar. Yaşadıgımız hayatı şöyle bir gözden geçirerek şöyle biraz düşünelim: 24 saatlik zaman içinde en önemli ibadetimiz 5 vakit namaz var. Beş vakit namaz 40 rekat ediyor. Ve ortalama 1 saatta kılıyoruz. 24 saatte bir saat Allah’ın huzuruna gönül huzuruyla çıkmak istiyoruz.Ne yazıkki Günde bir saatini Allah’a ayıran Müslümanlar iyice azalmış bulunmaktadırlar.
Belki detaylarına girince mübalaga ediyorum hissi dogabilir lakin, Bir saatini Allah’a ayıramayanlar 24 saatin 24’ünü de nereye harcıyorlar; tabii ki dünyaya. Yemeye, içmeye, gezmeye, eglenceye,tabir caizse gününü gün etmeye, çarpmaya, çırpmaya harcıyorlar. Kabaca bir hesap yapacak olursak, 60 sene yaşayan bir insanın 15 senesi çocukluğa çıkar. Kalan 45 senedir. Bu 45 senenin 20 senesi de yorgan altında uykuyla geçer. Geriye kalır 25 sene. 25 senenin 5 senesi de Banyoda,tuvalette, taharet ve yıkanmada geçiyor. Kaldı 20 yıl. Bunun 5 yılı da eglence içinde gününü gün etmekle geçer. Kaldı 15 sene. Yani 60.yıllık ömrümüzden ortalama olarak,mübalaga etmiş görünsemde,insan 15 yıl yaşamış olur.Yani 60 yıllık ömrün 15 senesi yaşanmış oluyor.
İşte bu 15. seneyi abdestsiz, namazsız, ibadetsiz, taatsiz, taatsız, teslimiyetsiz, vurdumduymaz geçirenler Allah’ın huzuruna nasıl çakacaklar bu sorulara hep birlikte çözüm yollarını yine kendimiz bulmak zorundayız.En çok ifade ettigimiz sözlerden birisi zaman çok çabuk geçiyor sözüdür.Allah rızası için bu kısa zaman dilimini allahın razı oldugu şekilde geçirelim.Öncelikle kendimizi hesaba çekelim o zaman belkide hesap verebilmemiz kolaylaşır ümidini taşıyoruz.
Dünya hayatını âhirete tercih etmiyelim.Âhiretin güzelliğini, mutluluğunu bırakıp sadece ve yalnız dünyayı kıble edinmiyelim. Fâni olanı bâki olana tercih etmiyelim. Gelip geçici olan dünya zevklerini, dünya mutluluklarını kalıcı olan âhiret hayatına tercih etmiyelim. Dünya peşinde, mal mülk peşinde, ev bark peşinde, para pul peşinde, makam koltuk peşinde, diploma doktora peşinde koşacağız derken Allah’ı razı edecek, Allah’a kulluk yapacak ve âhireti düşünecek, âhireti kazanacak zamanların hepsini bu yollarda heba etmiyelim. Dünyayı dert edindigimiz kadar âhiretteki hesabı kitabı dert edinmeyide unutmayalım. Dünyada kalacak olan üç kuruşluk dünya menfaati için kalıcı olan âhiretimizin hepsinden vazgeçmeyelim. Allah yoluna tabi olmadıkları gibi bir de üstelik insanları da Allah yolundan alıkoyabilmek için, insanların Allah’a kulluk yollarına engeller koyabilmek için ellerinden geleni de yapmaya çalışanlara, Allah’ın dinini, Allah’ın yolunu eğriltmeye, eğip bükmeye, yamultmaya çalışanlara.
Allah’ın dinini bozmaya çalışanlara, Kendi hevâ ve heveslerini İslâm budur diye insanlara sunarak hem kendi hayatlarını, hem de insanların hayatlarını öldürmeyi gaye edinmişlere fırsat vermeyelim. Kim böyle insanları Allah yolundan saptırabilmek için Allah’ın dinini tahrif etmeye çalışırsa, İslâm budur diye kendi hevâ ve heveslerini insanlara takdim etme yoluna girerse, Sıratı müstakimden ayrılmış,sapık yolların esiri olmuş ve kendi nefsine zulmetmiş gözüyle bakarız.Cenabı hak bizleri Kuran ve Sünneti seniyyenin nurundan ayırmasın.İslam Ümmeti olma bilincinden ayrı koymasın…
Sermedkadir…LU…13.01.2012