Muhterem müslümanlar, degerli kardeşlerim,
bilindigi gibi; Allah rasulünün biz müminlere tavsiyeleri emir hükmündedir.
Peygamber (sav) Efendimiz kendi konumunu, Ebû Musa el-Eşarîden (ra) den rivayete göre şöyle ifade etmişlerdir:**Benim misalim ve beni kendisiyle size ALLAH Teâlâ’nın peygamber gönderdiği şeyin misali, ancak şu adamın benzeri gibidir ki, o kavmine geldi de:Ey kavmim! Ben şurada iki gözümle ordu gördüm. Onlar beni soydular.. Ben kaçtım, şimdi haber veriyorum. Görüyorsunuz, ben çıplak bir uyarıcıyım, sizi yarının musibetinden korkutuyorum. Hemen kurtulmaya, hemen kaçmaya bakınız! der.Bu haber üzerine kavminden bir taife ona itaat eder de bütün gece vakar ve haysiyetle yürümüş ve kaçıp kurtulmuşlardır. Kavminden bir kısmı da onu yalanlamışlar da yerlerinde kalmışlardır. Bunun üzerine sabahleyin ansızın asker onları basıp helak etmiş ve köklerini kazımıştır.İşte bu, bana itaat eden ve benim getirdiğime uyan kimse ile bana asi olan ve benim getirmiş olduğum hakkı yalanlayan kimsenin misalidir.“ (Buhari, Müslim.)
Muhterem müslümanlar: O halde yapılması gereken o dur ki; Peygamber Efendimizin (sav) uyarısına kulak vermek ve O’nu takip etmek bizim en başta gelen vazifemiz olmalıdır diye düşünüyoruz.Kardeşlerim şurası kesin olarak bilinmelidirki: Peygamber Efendimiz (sav) bizim iyiligimiz, mutluluğumuz, selâmetimiz, kurtuluşumuz için ne gerekiyorsa hepsini anlatmış, söylemiş, açıkça bildirmiştir. Bu bilgiye, malumata sahip olduktan sonra, tabiiki bizler tabir caizse kuru kuruya Peygamber Efendimize (sav) iman ettim demeklen yükten kurtulamayız.
Şanlı Allah rasulünün haber verdiklerini yeterince öğrenmek, öğrendiklerimizi hayatımıza tatbik etmek, uygulamak, onu örnek ve önder bilmek gerekir tabiiki. Peygamber Efendimiz (sav) bize neleri emretmiştir, neleri yasaklamıştır, nasıl öğütler vermiş, hangi hususları tavsiye etmiştir? Bunlardan birkaçını burada ifade etmek istiyorum: Öncelikle efendimiz gerçek, tasdikî bir imana sahip olmamızı istemiştir. İnançla ilgili ilmimizin,bilgimizin, kültürümüzün Kur’ân-ı Kerim’e, Sünneti seniyyeye,Efendimizin râşid haleflerine ve halifelerine, onun güzide arkadaşları, sahabesi ve tabiine, etbai tabiine uygun olması gerekir. İnanç konusundaki yanlışlıklar tabiiki sapıklıktır. İnanç konusunda büyük din imamlarına tâbi ve bağlı olmamız gerekir.
Peygamber Efendimiz, imandan sonra beş vakit namazı emr etmiştir. Bunu da eda etmemiz, dosdoğru kılmamız boynumuzun borcudur.Efendimiz bize cemaati, birliği, bizden olan emir sahibine itaat etmeyi emr etmiştir. Efendimiz bize nefs-i emmâremizle yani kötülükle çok emreden benliğimizle cihad yapmayı emretmiştir.Yine bize saldırgan din düşmanlarıyla ile cihad etmeyi emretmiştir.Efendimiz bize iyi ahlâklı, erdemli, faziletli, yüksek karakterli olmayı emretmiştir. Kötü ahlâktan, huylardan, alışkanlıklardan kaçınmayı emr etmiştir.
Allahın şanlı Rasûlü bize gururlu, kibirli olmayı yasaklamış, mütevâzi, alçakgönüllü olmayı emir ve tavsiye etmiştir.Efendimiz,bize lüksü, israfı, saçıp savurmayı, gayrımüslimler gibi yaşamayı yasaklamış; kanaatli olmayı, ihtiyacımızdan fazla tüketmemeyi emir ve tavsiye etmiştir. Efendimiz,bize din düşmanlarını, küfür ehlini dost ve veli edinmemeye dair ilâhî ayetler getirmiş ve bu konuda bizi açık açık uyarmıştır.Efendimiz bize iyiliği, cömertliği, misafirperverliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı emretmiş, en güzel ahlakla ,edeple terbiye ile yetişmemizi ve yetiştirmemizi emretmiştir.
Hutbemizi muslimde rivayet edilen bir hadis mealiyle tamamlayalım inşaallah:Enes b. Malik’in radıyallahu anhın anlattığına göre:Bir A’rabi Allah Resulü’ne: Kıyamet ne zaman kopacak? dedi. Allah Resulü (a.s.) ona: Kıyamet için ne hazırladın ? diye sordu. Bedevi: Allah’ın ve Resulünün sevgisini dedi. Allah Resulü: Sen sevdiklerinle berabersin buyurdu.** Cenabı hak bizleri kurana ve sünneti seniyyeye sımsıkı baglananlardan eylesin.Bizleri dosdogru yol olan sıratı müstakimden ayırmasın. Allah yar ve yardımcımız olsun. Amin…
SERMEDKADİR