Önce „Teravih“ kelimesi üzerinde duralım. Teravih, tervihanın çoğuludur. Terviha; oturma, istirahat etme manasına isimdir. Kökü „Raha“dır. „Raha“; dinlenmek, ara vererek devam etmek, huzur bulmak, rahatlamak gibi manalara gelir. Hazreti ali efendimizin rivayet ettigi bir hadiste, Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Kim, benden sonra öldürülen sünnetimi diriltirse, beni sevmiş olur. Kim de beni severse, benimle beraber olur…(Rezin) ** Teravih namazında müminler her dört rekattan sonra oturup dinlendikleri için bu namaz Terviha olarak sıfatlandırılmıştır. Hazreti Abbasdan (ra) rivayet edilen bir Hadisi Şerifte Peygamber efendimizin (sav) ; her dört rekatta istirahat buyurduğu bilinmektedir. Peygamber Efendimiz (sav) zamanında her iki rekat sonunda hafif bir dinlen¬me yaparlardı.Sonraları terviha her dört rekatta bir miktar dinlenmeye isim olmuştur. İşte bundan dolayı Ramazan geceleri yapılan bu ibadete te¬ravih denmiştir. Bizde Darul erkam cemaatı olarak kuruluşundan bu yana, Tervihalarımızda Allahın rızasına erişme gayret ve hedeflerimizden dolayı, her dört rekatta bir oturuşumuzda bu sünneti yerine getirmeye çalışıyoruz. Cenabı hak bizleri batıl yollara sapmaktan muhafaza eylesin.
2. Kardeşlerim, Teravih namazı; beş tervihadır. İşte bu terviha aralarındaki dinlenme esnasında müminler kuran okumuşlar, zikir çekmişler, kalkıp iki rekat nafile namaz kılmışlar hakkın rızasına uygun ibadet etmeye gayret sarfetmişlerdir. Bizlerde inşaallah her sene oldugu gibi sizleri sıkmadan, usandırmadan yaklaşık iki dakikalık aralarda Kuranı kerim ve sünneti seniyye ışıgında, faydalı buldugumuz mevzuları paylaşmaya gayret edecegiz. Bilindigi gibi sünnet ve nafile namazları evde kılmak efdaldir. Çünkü Peygamber efendimizin (sav) ** Farz namazlar müstesna, bir kimsenin en efdal namazı evinde kıldığı namazdır… Hadis-i Şerifi esas alınmıştır. İmam Hulvani; „Efdal olan, teravih hariç, bütün sünnet ve nafile namazları evde kılmaktır“ buyurmaktadır. Her tervihada iki selamla dört rekattır. Biz hanefilere göre, cemaatle beş teravihadan fazla kılmak mekruhtur. Teravihin vakti yatsı namazından sonra başlar, fecrin doğuşuna kadar devam eder. Bilindigi gibi, Teravih namazı; ramazan ayı içerisinde mümin erkek ve kadınlara sünneti müekkededir. Orucun değil, vaktin sünnetidir. Dolayısıyle herhangi bir özürden dolayı oruç tutamayan kimseler de, teravih namazı kılabilirler. Bu husustaki tertib; önce yatsı namazını, sonra teravih namazını, daha sonra da vitir namazını edâ etmektedir. Cenabı hak bizleri sapıklıktan, bidat işlemekten ve bidatlarla meşgul olmaktan muhafaza buyursun. Allaha hakkıyla kul, Peygamber efendimize ise iteatkar bir ümmet olmamızı nasib eylesin… Amin…
3. Taberani, Ebu hureyreden rivayet ediyor: Allah Resûlü (sav) mealen şöyle buyuuyor: ** Ümmetimin bozulması zamanında kim sünnetime sımsıkı sarılırsa, şehîd sevabı alır…** Kardeşlerim, Şükürler olsunki, bizler Peygamber efendimizin ümmetiyiz. Hedefimiz, gayemiz bilinçli, şuurlu bir ümmet olmaktır. Ramazan ayı ise bu bilincin yerleşmesinde en müsait bir zaman dilimidir diye inanıyorum. Ümmet olma bilincinde yeryüzünün hangi noktasında olursa olsun, Müslüman barış ya da savaş halinde inananların yanında olma ve yardımına koşmala mükelleftir. Biz müslümanların, Ümmet olma bilincinde ahiret hesabı vardır. Allah rızası vardır. Cennet vardır. Ümmet olma bilincinde malı mülkü depolama yoktur, Müslümanın menfaatine sarf etme vardır. Ümmet olma bilincinde bulunduğu ortamda dostu düşmanı bilme vardır, dosta kucak açma, düşmandan emin olma vardır. Ümmet olma bilincinde ortamın haramlarını değil inancının helallerini yaşamak vardır. Ümmet olma bilincinde sistemler içinde “İnancımı ne kadar yaşıyorum? Yaşayamıyorsam neler yapmalıyım” düşüncesi vardır. Ümmet olma bilincinde yediği ekmeğin, içtiği suyun ne kadarı helaldir. Alışverişimi nasıl yapıyorum sorusu vardır. Dahası mutlaka ve mutlaka Ümmet olma bilincinde İslamı yeryüzüne hâkim kılma arzu, emel ve istegi vardır. İslamın dışındaki sistemleri dışlama ve reddetme vardır. Ya rabbi bizleri hakkıyla, Sıratı müstakimde olanlardan ve şeri şerife sımsıkı baglı kalanlardan eyle…Amin…
4. Huzeyfe radıyallahu anhın rivayet ettigi bir hadiste Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Size öyle bir zaman gelecektir ki, o zamanda şu üçten daha değerli bir şey olmayacaktır:Helâl para, candan arkadaşlık yapılacak bir kardeş, uygulanacak bir sünnet… (Taberânî.) ** Kardeşlerim, ümmet olma bilincinin temellerinde öncelikle iyiliği emretme, kötülükten men etme vardır. Ümmet bilincinde Allahın iyi dediklerinde birleşme, kötü dediklerinden kaçma vardır. Ümmet bilincinde yeryüzünün herhangi bir yerinde bir Müslümanın burnu kanamasından üzüntü duyma vardır. Ümmet olma bilincinde aç, açık ve yokluk olan, Müslümanı görünce ızdırab duyma vardır, yardıma koşma vardır. Ümmet olma bilincinde mağdur olan Müslüman kardeşi nerede olursa olsun ona koşma vardır. Ümmet olma bilincinde dayatmalara, işkencelere, zorluklara uğrayan, tecavüze uğrayan bir kardeşini görünce ona bir şekilde yardıma koşma vardır. Müslüman olmak için Hz. Muhammede (sav) inanma ve O’nun ümmeti olma vardır. Ümmeti olan kişinin de kendi çıkarları değil, inancın çıkarlarını ön plana çıkarma vardır.Tercihlerinde Müslümanlar vardır,Muhammed ümmeti vardır.Her şey bir yana, savunduğumuz değerlerle yaşadığımız hayatın birbiriyle uzlaşması vardır.Rahmet ve bereket ayı olan Ramazan ayının bu ilk teravihi müminlerin uyanışı, ümmeti muhammedin felaha erişi ve bütün İslam alemi için hayırlara vesile olur inşaallah.
Sermedkadir…