Rabbimiz Bakara suresi ayet.254.te mealen şöyle buyurmaktadır:*** Ey müminler, ne alış- verişin ne dostluğun ve ne de iltimasın-kayırmanın sözkonusu olmadığı gün gelmeden önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirler, zalimlerin ta kendileridirler…*** Kardeşlerim, Cömertlik bilindigi gibi; Eli açık, ikramcı, kerem sahibi demektir. Cömertlik; Sehâvet, İkram, ihsan ve yardım alışkanlığı anlamındadır. Cömertlik; insanın, sahip olduğu imkânlardan, muhtaçlara meşrû ölçüler dahilinde, ve Allah rızasından başka hiç bir gaye gütmeden, ihsan ve yardımda bulunmasını sağlayan üstün bir ahlâk kuralıdır. Cömertlik, ruhun bir melekesidir. İnsanları, muhtaç olanlara vermeye, ihsanda bulunmaya sevkeder. Bu melekeye sahip olan kişi, ferdî ve ictimaî alanda lüzumlu olan her şeye yardım eder. Hiç bir kimsenin zorlaması olmadan ihsanda bulunmayı can ve gönülden ister. Cenabı Rabbul alemiyn bizleri cömertligin faziletine inanan ve inandıgını uygulayan kullarından eylesin…S…
2.) Rabbimiz Hadid suresi ayet.11.de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Çıkar amacı gütmeksizin gönüllü olarak Allah’a borç verecek olan var mı? Allah ona verdiğini kat kat fazlası ile geri verir. Ayrıca ona onurlandırıcı bir ödül vardır…*** Kardeşlerim, cömertliğin kıyamet gününde insanı her türlü sıkıntı, elem ve kederden kurtarmaya vesile olacağı bildirilmektedir. Bu ayetlerdede cömertlik alışverişe benzetilmekte, yani Allah Tealâ’ya verilen bir borç olarak temsil edilmektedir. Bizler biraz daha derinden düşünebilirsek aslında kimin malını kimden kıskanıyoruz? “Hayy”dan gelen “Hû”ya gitmelidir ki “halife” vasfımızın gereğini yerine getirmiş olalım. Sadece bize emanet edilenleri sahiplerine dağıtmıyor muyuz? İnsan çevresine ihlâslı bir şekilde cömert davrandıkça, hakikatte Allah’ın veren eli değil midir? Bundan dolayıdır ki cimrilik yapan kişi emanetlere hıyanet etmektedir. Allah ve kul haklarına isyan etmektedir. Cenabı hak bizleri isyandan kaçınan iyilige, ikrama, paylaşıma, meyleden teslimiyet ahdini yerine getirien itaat ehli kullarından eylesin…S…
3.) Rabbimiz bakara suresi.268-269.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Şeytan fakirlikle korkutarak size cimriliği, kötülük işlemeyi emreder. Oysa Allah size kendi katından bağışlama ve bol nimet vaadeder. Allah’ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir. O hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse ona çok hayırlı birşey verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri düşünüp anlayabilirler…*** Kardeşlerim, Şu hususu da ifade edelimki; İnsanların cömertlikten kaçınmasının sebepleri arasında, “Benim olanı başkalarına niçin vereyim?” duygusu ile “Başkalarına verirsem, benim varlığım azalır ve zaruret zamanında zahmete düşerim” düşüncesi gelir. Oysa İslâm’a göre mal ve servet herhangi bir şahsın inhisarı,tekeli altında değildir. Mal ve servet yalnız Allah Tealâ’nındır. Çünkü her şeyin gerçek maliki O’dur. Mülk Allah Tealâ’nın olduğuna göre gerçek sahibinin yolunda sarf edilmesi, mümindeki cömertlik duygusunun temeli olarak düşünülmelidir. Tirmizinin Ebu said el Hudri rivayetinde Peygamber efendimiz mealen şöyle buyurmaktadır: ** İnsanlara teşekkür etmeyen, Allaha şükretmiş olmaz…** Allahım bizi kendi nefsine uyanlardan degil sana ve Şanlı Rasulüne uyanlardan eyle…S..
4.) Peygamber efendimiz (sav), Muslimin, Ebu hureyre rivayetinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Malım, malım!“ der, oysa malının ancak şu üç kısmı kendisinindir: Yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve verip öbür dünyası için biriktirdiği. Bunun dışındakiler ise, kendisi ölür ve malını insanlara bırakır…** Kardeşlerim, Peygamber Efendimiz (sav), insanlara dünyada yaşadıkları sürece cömert olmalarını, işi öldükten sonraya bırakmamalarını tavsiye eder yine bir hadisi mealen şöyle:*** Sadakanın en iyisi bizzat kendisinin vereceği sadakadır. Sadaka sağ iken, malınız elinizde iken, istediğiniz kimseye istediğiniz kadar verdiğinizdir. Yoksa can boğaza geldikten sonra geç kalmış olursunuz. Sizden sonrakiler istediklerini yapar.“ (Buhârî) Abdullah b. Abbâs, Hz. Peygamber’in cömertliğini şöyle anlatır: „Allah’ın Rasûlü, insanların en cömerdi ve en iyilik severi idi. Ramazan’da Cebrâil ile beraber bulunduğu zamanlarda her şeyini verirdi.“ Cebrâil, her Ramazan gecesi Rasûlullah’ın yanına gelir, ona Kur’an öğretirdi. Cebrâil şöyle derdi: „Allah’ın Râsulü bereket getiren rüzgârlardan daha cömerttir“ (Müslim) Allahım bizleri Kuranı kerim ve sünneti seniyye nurundan faydalanlardan eyle…S…