Muhterem Müslümanlar…
Rabbimiz Ali imran suresi ayet.134.te mealen şöyle buyurmaktadır: ***O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever…. Muhterem Müslümanlar Yeryüzünde Müslümanların izzet ve şerefleriyle bir hayat yaşamaları, Allahû Teâla’nın kendilerine bahşetmiş olduğu nimetleri yerli yerinde kullanmalarına bağlıdır. Öfke, Allahû Teâla tarafından insanoğluna verilmiş bir savunma mekanizmasıdır.
Öfkeyi yenmede mü’min insanın rehberi, kalbindeki imandır. “Öfkeyle kalkıp zararla oturmak”, mü’min insana yakışmayan bir vasıftır. Kur’ân-ı Kerim’in inşa ettiği insan tipi, bollukta ve darlıkta asla iyilik etmekten vazgeçmeyen, öfkesini yenen, insanları kusurlarından dolayı affeden insan tipidir. Kardeşlerim, Öfkeyi yenmek, öfkeyi yutmak, mü’minler için mümkündür. Kur’ân-ı Kerim, mümkün olmayan bir şeyi asla emretmez. Esasen mutlak dogru olan Kur’ân’ın emirleri, bütün zamanlarda ve mekânlarda tatbiki mümkün olan emirlerdir diye inanıyoruz.
Denilmiştirki, Öfke kuvve-i gadabiyedendir, yani fıtrattandandır. Öfkeyi yok etmek mümkün değil, fıtrî de değildir. Esas olan, öfkeyi olması gereken yöne kanalize etmek, öfkeyi doğru yerde kullanmaktır. Yani öfkeyi iman ile terbiye etmektir. Öfkenin ifrat hâli aşırı gitmektir yani ileri derece saldırganlık, maddî manevî hiçbir şeyden korkmayıp yakıp yıkmak, her tarafı kırıp dökmek, öfkeyle kalkıp zararla oturmak hâlidir. Bütün otoriter tutumlar, istibdatlar, tahakkümler, baskılar, şiddetler, zulümler, haksızlıklar, kavgalar, cinayetler hep bu sebeplerden meydana gelmektedir. Aklımızda bulunsun, Bu mertebede öfkeyi kullanmak helâl değildir, yasaklanmıştır.
Öfkeyi yenmek, nefsi yenmektir. Öfkeyi imanla terbiye etmek, nefsi imanla terbiye etmektir. Öfkeyi yutmak, iç zaferi kazanmaktır. İç zaferi kazanamayan dış zaferi asla kazanamaz. Sevgili Peygamberimiz bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: **Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi söndüren de sudur. Onun için, biriniz öfkelenince hemen abdest alsın…Ebû Vail (ra)Ebû Dâvud. Kardeşlerim, Öfkeyi yutmak; bilgeliktir, yiğitliktir. Yiğitlik, öfkeyi imanla yönetmektir.
Öfkeyi imanla yönetmek, korkaklığın içine düşmeden, saldırganlığa baş vurmadan yüreklilik göstermektir. Öfke, Allahû Teâla tarafından insana verilen ve insanın güvenliğini sağlayan itici bir güçtür. Yani Allahû Teâla insana, dışarıdan gelecek saldırılardan kendini koruma gücü olarak öfkeyi vermiştir. Müslüman’ın her bir bakışı, yanlışları ortaya çıkaran bir mercektir. Yeter ki Müslümanlar mücadele ederlerken kendi öfkelerine yenik düşmesinler, öfkelerini mücadelelerine bulaştırmasınlar.
Öfkeyi yutmak, zafer basamaklarından sayılır. Öfkeyle İslâm’ı savunmak, İslâm düşmanlarının sayılarını çoğaltmaktır. Öfkelerini yutmayanlar, öfkeleri tarafından yutulurlar. Öfkeleri tarafından yutulanlar, kendi heyecanlarına kurban gidenlerdir. Öfke, hiddet ve şiddeti aklın ve iradenin yerine ve önüne geçirir. Bunu bilen İslâm düşmanları, Müslümanları öfkeleri üzerinden vurmaya çalışmaktadır.İslâm düşmanlarının en çok hoşlarına giden Müslümanlar, öfkelerine kapılmış olan Müslümanlardır. Müslüman’ın aklının ve fikrinin yeri imanıdır.
İmandan koparılmış akıl ve fikir, Müslüman’ı zehirlemekten başka bir şeye yaramaz. İmanı ve insanı önceleyen, hikmeti, maslahatı ve Şeriatin maksadlarını gözeten Müslümanlar öfkelerine yenilmemeyi bilmek zorundadırlar.Yine bir hadisde Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: **Biriniz ayaktayken öfkelenirse, hemen otursun. Öfkesi giderse iyi, gitmezse hemen yatsın…**Ebû Zer (ra)Ebû Dâvud. Rabbim bizleri öfkesine esir olanlardan eylemesin…