GIYBET…Mana itibariyle gıybet; Bir kimsenin arkasından, duyduğu takdirde hoşlanmayacağı sözler söylemek, kusurlarından söz etmek anlamına gelen ahlâkla ilgili bir terîmdir. Türkçede koğuculuk, gıyabında konuşma, çekiştirme gibi kelime veya deyimlerle de ifade edilen gıybet, İslâm ahlakında „sözlü kötülükler“ denilen fenalıkların başında yer alır. Gıybet, kişide bulunan sıfatlarla onu zikretmendir. Eğer bunlar onda bulunmazsa o zaman bu iftira olur. Muslim’in bizlere ulaştırdığına göre, Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği hadisi şerifte Peygamberimiz (sav) gıybeti şöyle tarif buyurmuştur. ** Gıybet, kardeşinin, hoşuna gitmeyecek şekilde anılmasıdır.“ „Söylediğim şeyin kardeşimde olduğunu görmüşsem ne olacak?“ denilince Peygamber efendimiz (sav) buyurdu ki: „Eğer söylediğin şey kardeşinde varsa gıybet etmiş oluyorsun, dediğin onda yoksa iftira etmiş olursun.** Rabbim bizleri bu illetten muhafaza buyursun…
ĞIYBET ZULÜMDÜR…Peygamber efendimiz (sav.) bir hadisinde şöyle buyuruyor: *** En kötü zulüm, bir müslümanın haysiyet ve şerefine haksız yere hücum etmektir.“ (Ebu Davud)*** İslam Alimleri gıybet’in zarar ve kötülüklerini ifade ettikten sonra şu izahı getirmişlerdir: *Gıybet, ancak şer’an doğru bir maksat için gerektiği takdirde ve o gıybet olmadan o gereklilik ortadan kalkmadığı takdirde caizdir…* Daha sonra bu kaideye dayanarak gıybetin aşağıdaki şekillerini caiz kabul etmişlerdir:1) Zulme uğrayan kişinin bu zulmü ortadan kaldırabilecek güçte olduğuna inandığı kimseye zalim kimseyi şikayet etmesi.2) Düzeltilip ıslah edilmesi niyeti ile haksızlıkları ve kötülükleri giderebilecek yetkide olan kimselere bir kişi veya zümrenin kötülüklerinin anlatılması.3) Fetva almak gayesi ile bir müftüye veya bir İslam alimine, bir kişinin yanlış hareketlerini konu edinen bir olayın anlatılması.4) Bir kişinin veya kişilerin şerlerinden sakınılması için diğer insanlara bilgi verilmesi. Rabbim bizleri dilini güzellikleri ifade etmede kullanan gönlünü sadece Kuran ve sünneti seniyye nuruna açan bahtiyar insanlarla bir ve beraber eylesin…
GIYBET SAYILMAYANLAR…Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: **Kıyamet günü Allah katında en kötü mevki birinin çirkin sözlerinden korkup da onunla münasebeti terkedenlerin mevkii olacaktır.“ (Buhari, Müslim) Konu Gıybet olunca bazı hususları ifade etmek zaruridir şöyleki: şahitlerin, kitap yazarlarının eksiklerini, hatalarını açıklamak gıybet sınıfına girmez.Mahkemeleri adaletsizlikten ve insanları özellikle ilim araştırıcılarını sapıklıklardan korumak ancak hakikatleri söylemekle mümkündür. Yuva kurmak isteyenlerin karşıki şahıs hakkında yahut yanından ev alınmak istenen kimsenin komşuluğu hakkında yahut birisi ile iş ortaklığı kurulmak istendiği taktirde veya birine bir emanet verilmesi gerektiğinde kendisinden bilgi istenen kişinin bu kimselerin iyi ve kötü taraflarını bilmediğinden dolayı zarara uğramasın diye soran kişiye açık açık anlatması gerekir.Bu ve bunun gibi ifadeler, Gıybet olarak vasıflandırılmaz Rabbim bizleri her zaman dogruyu, gerçegi, hakikati ifade edelerden eylesin…
GIYBET HARAM’DIR…İslam kaynaklarında insan haklarının en önemlilerinden olan ve genellikle ırz kavramıyla ifade edilen kişiliğin dokunulmazlığı ilkesine büyük önem verilmiştir. Buna göre bir kimsenin gıyabında gerek onun şahsı ile ilgili maddî, bedenî, dünyevî veya manevî, ruhî, ahlakî ve dînî kusurlardan söz edilmesi gıybettir. Bunların yazı, ima ve işaretle anlatılması da aynı cümledendir. Çünkü gıybet, fertler ve aileler arasındaki bağları koparıp onları birbirine düşman hale getirir. Gıybetin yapılması gibi, dinlenmesi de haramdır. İslam âlimleri gıybet edene mani olunması, bu mümkün olmazsa o meclisin terk edilmesi, bu da mümkün değilse gıybet edene karşı hoşnutsuzluğun belirtilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Gıybetin sebepleri kin ve öfke, başkasını kötüleyerek kendi itibarını yükseltme, kıskançlık ve benzeri olarak sıralanmış ve gıybetten uzak durmak için, öncelikle bu davranışların kontrol altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Rabbim bizleri Gıybet illetinden uzak duranlardan eylesin…