TAĞUT…

TAĞUT… İnsan  hatırasına  hakim  olan, hakka  zulmeden, Allahın  kulları  için  çizdigi  sınırları çiğneyen  her  şeydir. Tağut, Azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, put, puthane, kâhin, sihirbaz. ALLAH’ın hükümlerine sırt çeviren kişi ve kuruluşların tümüdür. „Tuğyan“ ALLAH Teâlâ’ya isyan etmek anlamına gelmektedir.ALLAH’ın indirdiği hükümlere muhalif olan ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden her varlık tağuttur. Onda  Allaha  inancın  eseri olmadıgı  gibi, Allahın  koydugu  şeriatlada  alakası  yoktur. Rabbimiz  Bakara  suresi  ayet.256 ve  257.de  mealen  şöyle  buyuruyor: *** Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah’a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.  Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürür. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar…*** Rabbim  bizlere İslamı  en  iyi  ve  gerektiği  şekilde  anlama  ve  yaşama  azmi  nasib  eylesin…

TAĞUTU  REDDETMEK  İMANIN  GEREĞİDİR…Tağut, ALLAH (c.c)’a karşı isyan etmekle beraber O’nun kullarını kendisine kul edinmek gayretinde olandır. Bu ise şeytan, sözde  din  adamı, dinî veya siyasî lider veyahut da idareci olabilir. Bu sebepten dolayı bir insanın müslüman olabilmesi için tağutu reddetmesi gerekmektedir. „Allah’tan başka İlâh yoktur.“ diyerek, Allah’tan başka İlâhlık taslayan tüm İlah taslaklarının İlâhlığını olumsuz kıla­rak Allah’a iman etmemiz  zaruridir inancındayız.  TEVHİD’İN ilk şartı Allah’tan başkalarını inkâr etmek, yok farz etmek değil tâğutları inkâr et­mektir. Rabbimiz  biz  kullarından  iki şey istiyor: Tâğutları inkâr etmek ve Allah’tan başkalarından İlâhlık vasfını kaldırmak. Allah’a karşı isyan edip, azgınlaşıp, zorla veya gönül rıza­sıyla insanların kendisine ibâdet ve itaat etmelerini isteyen gerek şeytan, gerek insan, gerek put, gerek müessese ve kurumların hepsi tâğuttur. Kanunları, görüşleri, hükümleri Allah kanunlarının önüne geçirilip, onları putlaştırıp insanların ona boyun bükmeleri istenilen her varlık Firavun gibi, Nemrut gibi tâğuttur. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmak isteyen, insanları Allah dinini öğrenmekten men eden her ne  varsa TAĞUT  hükmündedir. Rabbim  bizleri  Kuran  ve  Sünneti  seniyye  nuruyla  bakanlardan  eylesin…

TAĞUT  HAKKA  İSYAN  BAYRAĞIDIR…Tağut azgınlıkta  sınır  tanımayan ve  yer  yüzünde  Allahın kanunlarını  çiğneyen, dolayısıyla  kendisini Allaha  eş  tutmaya  çalışan veya  put  gibi  kendiliginden  olmayan ve yahut  kurdugu  düzen ve  hile  ile kendisine  halkın  taptıgı  her  şey  tağuttur. Hakkı  çiğneyen  veya hakkı  gasp  edip haddi  aşan  her  şey  tağuttur. Tağiyye  ise  inatçı  zorbadır. Büyüklenen  ahmak, zalimdir. Ki o  yaptıgı  şeye  dikkat  etmez. İnsanların  hem  mallarını  yer, hem  de  onları  ezer. Ne  bir  sakınca  duygusu  vardır  onda , ne  de  bir  korku onu  zulmünden  vaz  geçirir. Tağıyye  ahmak  ve  zalimdir, şüphe  üzerinde  durur,  bile  bile  insanların  hakkını  gasp  eder, zulümle, büyüklenerek onları  ezer, onlara  karşı  büyüklük  taslar, onlara  aldırmaz,onları adam  yerine  koymaz, onlara  acımaz, kalbi  titremez, silahını  onların  tam  kalbine  yöneltir. Allah ve Resûlü’nün belirlediği ölçülerin dışına çıkan, Allah’ın belirlediği kanunları yok  farzeden Allah’a karşı isyan edip, azgınlaşıp, zorla veya gönül rıza­sıyla insanların kendisine ibâdet ve itaat etmelerini isteyen gerek şeytan, gerek insan, gerek put, gerek müessese ve kurumların hepsi tâğuttur. Rabbim Bizleri  SIRATI  MÜSTAKİM den ayırmasın…

TAĞUT  ALLAHA  BAŞKALDIRANDIR…Kendi hevâsını, havasını putlaştırıp arzuları ve keyifleri isti­kâ­metinde bir hayat yaşayarak Allah’ın kitabına ve Resûlü’nün sünne­tine karşı kayıtsız davranan, Parasına, malına, makamına, çevresine, kredisine güve­nerek kendi kendine yeteceğine zanneden; ben bana yeterim diyen. Benim malım bana  yeter  diyen, benim makamım beni  korur  diyen, benim çev­rem bana  kafi  diyen, benim hiç kimseye ve hiç bir şeye ihtiyacım yok­tur düşüncesini  dillendiren, Allahın  Kitabına da, Peygamber  efendimizin sünneti  seniyyesinede,  dine de, diyânete de ihtiyacım yoktur sonucuna  varan, ben kazanmayı bilirim. ben ha­yatımı nasıl yaşayacağımı bilirim, ben  nasıl ve  ne  şekilde  giyecegime  kendim  karar  veririm, başka hiç bir şeye ihtiyacım yoktur, diyerek hep  ben  ben, ben  diye hayatın  merkezine  benligini  koyan  zavallı  kiş de aslında kendisini put­laştıran tâğuttur, tuğyan  içindedir, isyan etmektedir, şeytanın  kul  ve  kölesi  olma yoluna girmiş  İmanın  tadını  alamamış, şuuruna  erememiş allahın  emirleriyle  savaşı  tercih  etmiş   zavallıdır. Cenabı  hak  bizleri  böyle düşünen  bahtsızların  şerrinden  muhafaza  eylesin…

 

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.