BASİRET…

BASİRET… Rabbimiz Yusuf suresi ayet.108.de mealen şöyle buyurmaktadır:*** De ki, İşte benim yolum budur. Ben Allah’a (körü körüne değil) bir basiret üzere davet ediyorum. Bana tabi olanlarda öyle (basiret üzere hareket ederler)…*** Kardeşlerim, Basiret, Cenab-ı Hakk’ın Basîr, Habîr, Latîf, Rakîb ve Şâhid gibi isimlerinin tecellisi olup, basiret ve fıraset ehli Cenab-ı Hakk’m kendisine bu isimlerinden istifade ettirdiği ve ihsan ettiği, basiret ve firaset nuruyla gözü açık, uyanık ve dikkatli olan kimsedir. Ve artık Müslüman gafillerden ve duygusuzlardan değildir. Gözüne çarpan her hadiseden ibret dersi çıkarır. Firaset ehli Müslüman ruh, akıl ve kalp planında huzura, olgunluğa ve doygunluğa erer, gözü ve gönlü açık olur. Rabbim  basiretimizi razı  olacagı  şekilde  her  zaman açık  eylesin…

BASİRET  İLAHİ  BİR  NUR’DUR…İnsanda bir basar yani baş gözünün görmesi, bir de basiret yani kalp gözünün görmesi hadisesi vardır. Basiret: Kalp gözüyle görüş, işin iç yüzüne nüfuz etmek, bir şeyin içini – dışını, önünü – sonunu, aslını ve hakikatini bilmektir. Basiret ilahi bir nur ve hakkın bâtıldan ayırt edilmesine yarayan bir bilgidir. Rabbimiz Hac suresi ayet.46.da mealen şöyle buyurmaktadır:*** Hakikat şudur ki; gözler kör olmaz, sinelerin içindeki kalpler kör olur…***İnanıyoruzki; Asıl felaket, kalp gözü olan basiretin kör olmasıdır. Çünkü insana gerçekleri gösterecek olan odur. O göz burada kör oldu mu, ahirette de kör olur. Bir Müslüman kalbini kin, nefret, münafıklık, çekememezlik, düşmanlık ve benzeri. her türlü kalp hastalıklarından temizleyip, iman nuru ile takva muhabbetiyle doldurduğunda aynaya akseden eşyanın sureti gibi bazı sırlar âdeta cilalanmış olarak kalbine akseder. Cenabı hak bizlere dinde derin anlayış ve kavrayışlar nasib eylesin…

BASİRET  ÖNGÖRÜ  KABİLİYETİDİR… İman ve takvayla kazanılan Basiret  sayesinde mü’min, her türlü hile, tuzak ve entrikaya karşı uyanık davranır, tedbirli olur, tuzaklara düşmez. İnanıyoruzki; Mü’min bir delikten iki defa ısırılmaz. Mü’min karakter sahibi, ahlaklı, fırasetli, basiretli, dirayetli, keskin görüşlüdür. Önüne gelen her hadiseyi iyi değerlendirir. Sonucu baştan görmeye çalışır. İmanın kuvvetliliği ölçüsünde bu özellik mü’minde kendisini gösterir, gelişir. Mü’min anlayışlı ve şuurludur. Mü’min Allah’ın nuruyla bakar. Bu keskin görüşünü, uyanıklılığını, tedbirini bilen inançsızlar ve münafıklar hile, aldatma ve düzenbazlıklarının ortaya çıkacağını bildiklerinden mü’minlerden çekinirler. Peygamber efendimiz (sav) Muslim’de bizlere ulaştırılan bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır:** Allah bir kulu hakkında iyilik murad ederse, ona kendi kusurlarını görme kabiliyeti verir…** Rabbim  bizleri  Sıratı  müstakimde  olan  dosdogru  yolun  yolcularından  eylesin…

BASİRET  HİKMET’TİR…Rabbimiz Haşr suresi ayet.2.de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Ey basiret sahipleri, ibret alınız…*** Kardeşlerim  biz  Müslümanlar: Gözümüzü haramdan, midemizi haram lokmadan, nefsimizi şehvetten ve dilimizi yalandan, gıybetten korumalıyız. Bize şah damarımızdan daha yakın olan “Rabbimizi unutmamalı ve iç alemimizi, kalbimizi temiz tutmalıyız. Sünneti seniyyeye uyarak da dış alemimizi tamir etmeli ve böylelikle; basiret, hikmet, fıraset ve irfan sahipleri olmaya çalışmalıyız. Gafillerden, cahillerden olmamalıyız. “Kalbim temiz” gibi, boş iddialarla kendimizi aldatmamalıyız. Rabbimizin razı oldugu kul olmaya gayret etmeliyiz. Bilinmelidirki; İnsana isabet eden en büyük, en şiddetli musibet dinine gelen musibettir. Unutmayalım  en  büyük  musibet  Dinsizlik  hastalıgıdır. Rabbim  bizleri  bu  illete  tutulanlardan  uzak  eylesin…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.