HAK…

HAK…Maide Suresi Ayet.8.de Rabbimiz mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey İnananlar Allah için adaleti ayakta tutan gözcüler olun. Bir topluluga olan kızgınlıgınız size adaletsizlik suçu işletmesin. Adaletli olun; bu Allahtan sakınmaya daha yakındır. Allahtan sakının. Allah yaptıklarınızdan haberdardır…*** Mâna itibariyle Hakimiyet: Güç, en büyük otorite, hakim oluş, Amirlik, Üstünlük ve üstün olma hali, müdahale ve rakibi kabul etmemek hali gibi manaları taşır. Kardeşlerim, Allah (cc) Bütün varlıkları yaratan, yaratmakta zorluk çekmeyen, herşeyi belli bir düzene göre yapan, her şeyi bilen ve gören, kayıtsız ve şartsız HAKİM  ve yegane kanun ve nizam koyucusudur. Allah (cc) Sonsuz ve baki olan bir Hakimiyete sahiptir. Allah her şeye hakimdir. Çünkü her şeyi Allah yarattı.  Allahtan başka hayatımıza hüküm edecek bir hakimiyet sahibi yoktur. hayatımıza hüküm edecek bir hakimiyet sahibi yoktur. Rabbim  bizleri  hakkı  hak  bilip  hakka  bağlanan,  Batılı  batıl  bilip  batıldan kaçınan  kulları zümresine  dahil  eylesin…
HUKUK… Rabbimiz  Yusuf  Suresi  ayet.40.da mealeen  şöyle  buyurmaktadır:*** Allah’ı bırakıp taptığınız, sizin ve babalarınızın adlandırdığı putlardan başka bir şey değildir. Allah onların doğru olduğuna dair bir delil indirmemiştir. Hüküm vermek ancak Allah’a aittir; kendisinden başkasına değil, O’na tapmanızı emretmiştir. Bu, dosdoğru dindir, fakat insanların çoğu bilmezler…*** Kelimeyi şehadeti kalben tasdik eden bir kimse; kayıtsız ve şartsız olarak, Allahın indirdigi hükümlere teslim oldugunu bildirmiş bulunmaktadır. Hakimiyet kayıtsız ve şartsız olarak sadece Allahu tealaya mahsustur. Bizler İslamın tamamının adalet, hikmet,rahmet ve maslahat, iyilik ve güzellik oldugu gerçegine inanıyoruz. Müslüman hiç bir sözünü öyle mesnetsiz delilsiz ortaya koymaz. İslam fıkhında yer alan siyasi, hukuki, ve iktisadi yani ekonomik  modelin temel ilkeleri, Kuranı kerim ve mütevatir sünnetle sabit olan hakikatleri ortaya koymaktadır ve bu ilkeler, bir anlamda * dinde inanılması zaruri olan hükümlerin*de  ifadesidir. Rabbim  bizleri  İslam  Şeriatına  hakkıyla  teslim  olanlardan  eylesin…
HAKİMİYET… Peygamber  Efendimiz  mealen  şöyle  buyuruyor: ** Müslümanın, diğer müslümana kanı, malı ve ırzı haramdır. Müslümanlar İslâm dininin himayesi altındadırlar….** Kardeşlerim, Allah (cc) Bütün varlıkları yaratan, yaratmakta zorluk çekmeyen, herşeyi belli bir düzene göre yapan, her şeyi bilen ve gören, kayıtsız ve şartsız HAKİM  ve yegane kanun ve nizam koyucusudur. Allah (cc) Sonsuz ve baki olan bir Hakimiyete sahiptir. Allah her şeye hakimdir. Çünkü her şeyi Allah yarattı.  Allahtan başka hayatımıza hüküm edecek bir hakimiyet sahibi yoktur. İslâm fıkhında hâkimiyet, kayıtsız ve şartsız Allah’a (cc) mahsustur. En  büyük  zenginligimiz  imanımızdır. *ASIL  OLAN  KAYITSIZ  ŞARTSIZ  ALLAHA  KULLUK  BİLİNCİNİN;  ŞUURUNUN  YERLEŞMESİDİR…* Tevhidi hareketin yapısı; Müslüman fert, Müslüman aile ve Müslüman toplumun bekası,geleceği için Müslüman devlet şarttır. Devlet, her bakımdan İslami bir hayat için kendisinden vaz geçilmez bir kurumdur. Bu elbette İslamın özünden gelen bir şeydir. Devleti İslamsız, İslamı devletsiz kabul etmek, islama teslimiyeti bozar. İlk İNSAN,İlk Peygamberden itibaren insanların Allahın Hakimiyetini kabul etmek üzere davet edilmeleri  boşuna  degildir. Bu  hakikatler  Kuranı Kerimin bize bildirdigi gerçeklerdendir. Rabbim bizleri son  nefesimizi  verecegimiz  ana  kadar bu şuurda  olanlardan  eylesin…
ADİL  SİYASET: Kardeşlerim, Şurası bir gerçektirki; Allahın HAKİMİYET gücü dışındaki hakim oldugunu sanan güçlere boyun egenler hüsrandadırlar. Allahı (cc) emir vermek ve yasak koymak hakkına sahip tek HAKİM  kabul etmedikçe İSLAM DİNİNDE TEVHİD ESASI anlaşılmış olmaz kanaatındayız.Tevhid düzenine ulaşanlar, hayatlarına Allahın kanunlarından başka KANUN ve YASA’LARIN hükmetmedigi kişilerdir diyebiliriz. Zaten bu kimseler LA İLAHE İLLALLAH  demekle beraber  Allahın nizamı dışında kalan tüm kanunları, gelenek ve görenekleri tepelemiş olmaktadırlar. Siyaset, yönetim tekniğiyle ilgili olan ve insanlığa hizmeti ifade eden bir kavramdır. Bir devletin kurulması ve sürekliliğinin sağlanması siyasetle mümkündür. Kısaca siyaset, ülke, devlet ve insan yönetimidir. İslam  Şeriatının  getirmiş  oldugu  güzelliklerde  bu  inanç  ve  idare  sanatında  açıkça  kendisini  belli  etmektedir. İslam devleti; DİN, CAN, MAL, AKIL ve NESİL emniyetlerini tahrip eden sosyal ve siyasal bütün  yapıların  karşısındadır  İslam  Şeriatı, ifade  edilen  bu hususları  korumak  için  vardır. Rabbim  bizleri  ADİL  SİYASETE  yani  İslam  ŞERİAT  nizamına  bağlı  kalanlardan  eylesin…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.