ÜÇ AYLARA GİRDİK..

الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَى مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِ الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ

ÜÇ AYLARA GİRDİK..Rabbimiz  Hacc Suresi  ayet.35.te  mealen  şöyle  buyurmaktadır: ***Onlar öyle kimseler ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar…***Muhterem Müslümanlar…İnanıyoruzki; Bizim hayatımız için, bizim geleceğimiz için İmanımıza  sahip  olmamız  her türlü  şeytanın  şerrinden  korunmamız teslimiyetimizi,  itaat  ve  baglılıgımızı göz  önünde  bulundurmamız aslında  kul  olma  bilinci  ve  şuuruyla  âlakalıdır. Bizleri yaratan, bizleri yoktan var eden, bizleri doyurup besleyen, bizlere sahip olduğumuz her şeyi veren, bizleri koruyup gözeten, bizim üzerimizde  yegâne hâkimiyet, egemenlik hakkının sahibi olan, bizlerin hayat programımızı belirleyen, bizleri nerede, nasıl ne  şekilde hareket edeceğimizi, nasıl bir hayat yaşayacağımızı, belirleyen Rabbimiz bizleri başıboş ve  kendi  halimize  bırakmamıştır. Öncelikle sorumlu  oldugumuz  kulluk  şuuru içerisinde Rabbimizle olan  irtibatımızı her  zaman  oldugu  gibi bu içinde bulundugumuz üç ayların  fazilet, bereket  ve  Rahmetini  de  vesile  edinerek  yaşantımızı sürdürürsek inşaallah kurtulanlardan  oluruz inancını  taşıyoruz.Hayatımızın  her  anında Rabbimizle  olan  sözleşmemizi,  ahdimizi  verdiğimiz Misakımızı  aklımızda  tutmamız, yaşantımızın her anını Rabbimizin emirleri, buyrukları, beyanları dogrultusunda sürdürmemiz hususunda hassas davranmamız  icap  etmektedir. Çünkü  geçen  zaman  dilimi  için ne  kadar  hayıflansak, pişmanlıgımız ne  derece  yüksek  olursa  olsun ya  da  keşke  öyle  yapmasaydım, keşke  öyle  söylemeseydim, keşke  o tür  hareket  etmeseydim gibi nedamet  ve  pişmanlık sözcüklerimizin  bizlere  bir  faydası  dokunmayacaktır. Geçen  günlerin günah, kusur  ve  hata’larına nasuh  bir tevbe  ederek bundan  sonraki  hayatımızı Rabbimizin emir  ve yasaklarına  harfiyyen  uyarak  yaşama  ğayreti  içerisinde  olacağız  ve   Bizim hayat programımızı,bizim yaşantı biçimimizi, tarzımızı belirleyen Rabbimize iltica edecegiz. İnşaallah.

 

Muhterem  Mü’minler…Bizler içinde  bulunduğumuz, Mübarek  üç  ayların  feyiz, Rahmet  ve  bereketinden nasibini  alan bahtiyar  kullardan  olmaya  bakalım inşaallah…Bizler teslimiyet  ve  itaat  ahdine  sadık kalan bu  mübarek ayların hürmetine  birilerinin  çektiği yere giden ya da kendi hevâ ve heveslerinin esiri  olup, istediği bir hayatı yaşamaya kalkışıp yol’dan  ve  Ray’dan çıkanlardan  olmayalım inşaallah. Rabbimize  verdiğimiz teslimiyet  sözüne  bağlı  kalalım inşaallah. Şurası  bir  hakikattirki, Eğer bir kimse Allah’a verdiği itaat  ve  teslimiyet sözüne riâyet etmiyorsa bu adamın insanlara verdiği sözlerine riâyet ettigide düşünülemez. Rabbiyle ahdine sadık davranmayan bir kimseden insanlara karşı sadâkat beklemek samimi  oldugunu  ümit  etmek   hayalcilik  olur. Şeyh  Sadi Şirazi diyorki: Namaz kılmayan birisine sakın borç para vermeyin. Çünkü namazı terk ederek Rabbine karşı borcunu düşünmeyen bir adamın sizin borcunuza sadâkatini düşünmeniz aptallıktır. İnanıyoruzki  yaratılış  fıtratımızda  teslimiyet  var,  İman  var,  itaat  var. Zamanımızda, Batı, kültür emperyalizmiyle halkı Müslüman ülkeleri istila ederek insanımızı öz değerlerine bile düşman etme  yarışı  içinde  olanları, içinde  bulunduğumuz  günlerde Haçlı  zihniyetinin İslam  düşmanlığı söz  konusu  olduğunda  nasıl  çılğınlık  nöbetleri geçirdiğini göz önünde  bulundurarak, dinimizin  değerini bilerek  Üç  ayların başladığı  bu  günlerde İslama  dahada  kuvvetli, sımsıkı  sarılalım  inşaallah…

 

Peygamber  efendimiz (sav) bir hadisinde mealen:**Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır…** buyurmuştur. Ayrıca Peygamber Efendimiz, Receb ayı girince, ** Âllahım. Receb ve Şabanı bize mübarek kıl. Bizi Ramazana ulaştır…** diye dua ederdi. Muhterem  Kardeşlerim…Üç ayların değerini ifade eden diğer bir önemli özellik ise beş mübarek gecenin dördünün bu aylar içinde olmasıdır. Regaib gecesi, Recep ayının ilk cuma gecesine, Mirac gecesi, Recep ayının yirmi yedinci gecesine, Berat gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesine, Kadir gecesi ise Ramazan ayının yirmi yedinci gecesine denk  geliyor. Receb ve Şaban ayları, rahmet ayı olan Ramazanı karşılayan aylar olup Ramazan ayının müjdecisidir. Dinimizde ayrı bir değeri olan üç ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü büyüktür.  Zira Receb ve Şaban aylarının feyzinden bereketinden ve bu aylarda bulunan Regaib, Mirac ve Berat gecelerinin rahmetinden istifade yolunu tutan Müslümanlar, Ramazan ayında ise her türlü kötülükten kendini uzak tutmaya  çalışır ve insanî vasıflarının artmasına gayret  sarfederler. Üç Aylar olarak bilinen Recep Şaban ve Ramazan ayları çok feyizlidir. Bizler  Müslümanız  yani  teslim  olanlardanız. Bizim Özel günlerimiz  bizleri içinden bulunduğumuz bu bataklıktan topyekün çıkmamıza vesile olmalıdır. Bu günleri birlik, beraberlik, kardeşlik vaazlarına, öğütlerine,  nasihatlarına, tevhidi  noktada  VAHDET  mesajlarına  vesile  edelim  inşaallah. İnancımız  odurki; Mübârek günlerin gereğini yapmak demek, bugünlerin üzerimize yüklediği manevi hava ile  yaşantımızı dahada  güzelleştirmeye  ğayret  sarf  etmektir. Bugünlerin anlamını  iyice  kavrayalım. Müslümanlar  olarak  sorumlulugumuzu  yerine  getirmeye  ğayret  edelim inşaallah…

 

Sermedkadir…LU…DÂR’UL  ERKAM…3103.2017…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert