يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَآمِنُوا بِرَسُولِهِ يُؤْتِكُمْ كِفْلَيْنِ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيَجْعَلْ لَكُمْ نُورًا تَمْشُونَ بِهِ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ
İMAN NİKAHI ÜZERİNE…Rabbimiz Hadid suresi ayet.28.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve Peygamberine inanın ki O, size rahmetinden iki kat versin ve size ışığında yürüyeceğiniz bir nûr lütfetsin; sizi bağışlasın.Allah,çok bağışlayan, çok esirgeyendir.*** Muhterem Müslümanlar…Öncelikle şu hususu belirtmeliyimki İlahi nizam, İlahi hükümler, İslam şeriatının vaz ettiği kaideler tartışma kabul etmeyecek derecede mutlak dogrulardır. Bu Hakikatlerden ikisi İman ve NİKAH hususudur. Şimdilerde hoca nikahı ya da İmam nikahı veya Müftülerede yetki veren İMAN Nikahı meselesi gündemi teşkil eden maddelerin başında geliyor. Kimi basın ve yayın organları işi sulandırma noktalarına kadar vardırsalarda Bizler İman nikahının Adem aleyhiselamdan itibaren uygulanan ve bu uygulamanın her iki cihanda geçerli olacağına inanan insanlarız.O yüzden bu muhkem olan ŞERİ hüküm hakkında söylenen her söz ve yazılan her türlü olumsuz beyanları hayretle karşılıyoruz. Unutmayalımki; Nikâhlanma, nikâh yapma, yani evlenme insan için fıtrí yani yaratılışımıza uygun bir faaliyettir. Tıpkı konuşma, yeme, içme, giyinme, ve benzeri işler gibidir. İlk insan Âdem Aleyhiselamdan günümüze kadar insan nikâh olayını tanımaktadır. Çünkü evlenme hem kişinin maddi ve manevi olarak korunması, hem de neslin devamı etmesi için gerekli bir faaliyettir. Kıyafetsiz bir insanlık olamayacağı gibi, nikâhtan soyutlanmış bir insanlık ta düşünülemez. Bazı modern toplumlardaki artan evlilik dışı ilişkilerin ve bu ilişkilerin normal sayılması insanlık ailesinde bir arızadır, bir hastalıktır. Bu hastalığın geçici olduğunu ve tedavi edilebileceğini ümit ediyoruz. Çünkü nikâhsızlık temiz yaratılışa uymamaktadır. İslâma göre nikâh, kadın ve erkek arasında yapılan çok önemli ve hayatí bir anlaşmadır. Sahihi Buhari geçen bir rivayette: Hz.Ömer sordu Ya Rasulallah dünya dan ne alalım ? Resuli Ekrem (sav) şöyle buyurdu; ** Zikir eden dil, Şükreden kâlb ve saliha kadın.** Peygamber efendimiz (sav) Yine şöyle buyurdu: ** İslami ölçülere uyarak evlenen kimse dininin yarısını tamamlamış olur. Diger yarısı içinde Allahtan korkun.**
Muhterem Mü’minler… iki karşı cinsin vermiş olduğu akitle beraber bir aile yuvası kurulur, eşler beraber yaşamaya başlar, eşler de bulunan pek çok özellikler kaynaşır, yeni nesiller bu yolla meydana gelir. Ailedeki beraberlik hiç bir beraberliğe benzemeyecek kadar özeldir. İki karşı cins hayatlarını, sevgilerini, varlıklarını, eksik ve mükemmel yönlerini, sahip oldukları güzellikleri, ellerindeki imkanları, duygularını ve isteklerini, arzularını bu yolla paylaşırlar. Ortaklaşa bir aile yuvasını kurarlar ve beraberce hayatı sürdürürler, hem de yeni nesiller yetiştirirler. Nikâhta, insanlar için çok bereketli ve faydalı amaçlar vardır. İnsan yaratışı gereği yalnız yaşayamayan sosyal bir varlıktır. Ana, babaya, aile kurumuna, sevgiye, ilgiye, konuşmaya, alış, veriş yapmaya, hatta kimi zaman diğer insanlarla mucadele etmeye ihtiyacı vardır. Kişi, bazı insanların yardımına muhtaç olduğu gibi, hayatını ve duygularını başkalarıyla bölüşmeye, hatta başkalarına yardım etme arzusuna bile ihtiyacı vardır. Bunun ilk örneğini ailede buluyoruz. İnsanların ön önemli özelliklerinden birisi de organize olmalarıdır. Yani birarada yaşayıp toplum oluşturmalarıdır.
Muhterem Kardeşlerim…Biz Müslümanlar tabiiki gelip geçici olana degil, kalıcı olana talip olmalı ve öylece hayatımızı devam ettirmeliyiz. Hedefimiz, ğayemiz: Allaha geregince kul, Ve Onun şanlı Rasulüne (sav) ise mümkün mertebe Sünneti seniyesine uyarak ÜMMET olma vasfını ve güzelligini koruma çabasıdır. Bir Aile yapısı olarak dünya hayatında kadın erkek ilişkileri birbiriyle kopmaz bir bağ oluşturur. Örneğin, Erkek deniz ise, KADIN gemi gibidir. Erkek kaptan ise, KADIN rota gibidir. Erkek fidan ise, KADIN meyve gibidir. Erkek yolcu ise, KADIN yol gibidir. Erkek okul ise, KADIN Egitici-hoca gibidir. Erkek bulut ise, KADIN yağmur gibidir. Erkek şiir ise, KADIN İlham gibidir. Erkek çıra ise, KADIN Ateş gibidir. Velhasıl bu İKİ cinsin ilişkileri öyle içiçe birbirinin tamamlayıcıları dırki,biri digerinin eksikligine kesinlikle tahammül edemez.Gemisiz deniz,Yagmursuz bulut, Egitimcisiz-ögretmensiz okul, İlhamı olmayan şiir, Rotası olmayan kaptan, ateş vermeyen çıra ve sayısız örneklerle artıracagımız misallerimiz gibi hep eksik olan, birbirinden ayrılmayan, koptugunda bozulan, dağılan, sorumsuzlaşan ve degeri azalan itibarı eksilen canlılardır kadınla erkek vesselam… Peygamber efendimiz bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: **Birbirini sevenler için nikâh kadar güzel bir şey görülmemiştir…**(İbni Mace)
Kardeşlerim…İslam hukukunun evlilik öncesine verdigi önem, evliligin saglam temeller ve prensipler üzerine bina edilmesini amaçlamış olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak böyle kurulan bir evlilikten beklenen hayırların gerçekleşmesi mümkün olacaktır. Bu hayırlar, evliliğin devamı, ve kalıcılığı, Ailenin mutluluğu, İstikrar, Ailevi çözülmeyi engelleme bu kutsal bağı kavga ve çekişmelerden koruma gibi hususlar içinde en önde gelen Sevgi, Saygı ve karşılıklı güven duygusudur bu güzelliklerde temeli sağlam oluşturulmuş AİLE yuvasında olur inancındayız…
SERMEDKADİR…LU…DAR’UL ERKÂM…20.10.2017…
Sermedin sayfası: ( www.sermedkadir.de )