Evlilik Nasihatları

Evlilik müessesesinin saglam bir şekilde yürümesinin uygulanmasında önceliklere yer veren İslam alimleri bilhassa eş seçimi hususunu titizlikle ve hassasiyetle ele alınmasını tavsiye etmişler ve bu dogrultuda gelecek NESLİN ahlaki yapısı nüvelerinin, çekirdeginin Anne kucagında atılacagını belirtmişlerdir.

Eş seçimi hususunda Osman bin Ebul As (Rh.a) ogullarına şu tavsiyede bulunmuştur ki günümüze kadar bizlerede hala bu hususta ışık tutmaktadır. * Ey fidan dikmek üzere evlenmek isteyen ogullarım. Her kişi Fidanını nereye dikmek istiyorsa oraya dikkat etsin. Asaletten uzak, kötü soy ve kan pek az necib-güzel huy,asalet, temizlik üretir. O halde bir süre-kısa bir zaman ayrılmış olsa da arayın ve araştırın…*

Öyle inanıyorum ki; Allaha iman eden, Allaha Hamdeden, Allaha devamlı şükretmeye bilen bir kalbin, Allahu Tealayı devamlı zikreden bir dilin yanında sahip olunabilecek en degerli varlık Saliha bir Kadındır. İnsanlar evlendikleri Kadınla mutlu, mesut ve saadet içerisinde bir hayat sürdükleri gibi yine Evlendikleri Kadın yüzünden hayatları zindan olur ve Bahtsızlıgın çukurundan çıkamaz ve yaşantısından da bir zevk alamaz.

İnsanların bahtsızlıgıyla, şanssızlıgıyla, mutsuzluguyla, sıkıntısıyla alakalı üç hususu Peygamber Efendimiz şu şekilde açıklamıştır: ** Üç şey; Meskenin- Oturdugu evin kötüsü, Binegin-Bindigi vasıtanın kötü olması, Kadının huysuz olması dünya hayatının bahtsızlıgındandır…**

Bu hususta Tavsiyelerin en güzellerinden birisini veren de Hazreti Ömer efenedimizdir. Hz.Ömer (ra) Çocugun Babası üzerindeki haklarını şu şekilde sıralamıştır. Anasını iyice araştırıp seçmesi, İsmini güzel koyması, Kendisine Kuran ögretmesidir…

Biyolojik ve genetik olarak İnsan yapısı incelendiginde ispatlanmıştır ki, Çocuk Ana-Babasının fiziksel, Ruhsal, Akli ve benzeri özelliklerini dogdugu anda kazanıp kendisiyle birlikte getirir. O halde Eş seçiminde, Dindarlık, Asalet – Soyluluk, iyi huyyluluk, güzel ahlak, ve şerefine düşkün olma esasları dikkate alındıgında, dogan çocukların, Karakteristik özellikleri, irsi meziyetleri, Kişliliklerindeki güzellikler, Faziletleri, her türlü iyi hareketleri üstün bir Aile terbiyesinde birleşince; O zaman Dindarlık ve Ahlakta arzulanılan, istenilen, mükemmel bir sonuca ulaşılır inancındayız…

İmamı Gazali (Rh.a) bu hususta çok uzun tavsiyelerini zamanımıza taşımıştır Allah kendisinden razı olsun. Biz o uzun tavsiyelerinden iki maddesini buraya alacagız. Diyorki İmam Gazali: Seçilecek Kadın, Dindar ve Saliha olacak Buna son derece dikkat etmek lazımdır. Dini hisleri Namus ve İffet bakımından zayıf olursa, kocasına ihanet eder. Kadın Dindar olmazsa, efendisini çok meşgul eder, çok üzer ve huzurunu bozar. İkinci derecede Kadında aranan vasıf Güzel huy ve güzel ahlaktır. Zira Kadın, kötü lisan, kötü huy Nimetlere karşı küfür ederse yani Küfranı nimet olursa, Zararları anlatamıyacagımız kadar fazla olur. Önceki İslam Alimleri, Veliler Kadınların boş bogaz olanlarına sabretmekle denenirler idi. İla ahir…

Cenabı Hak Rum suresi ayet.21.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Onun açık belgelerinden biride, size kendinizden Eşler yaratmasıdır ki onlarla sükunet bulup huzura kavuşursunuz aranızda sevgi ve Rahmet meydana getirmiştir. Şüphesiz ki bunda düşünebilen bir Millet için ögütler, ibretler ve deliller vardır…***

Biz Müslümanlar olarak; Dinimizin bizlere vermiş oldugu bütün emir, yasak, tavsiye ve her türlü güzellikleri tatbik ederek araştırma, soruştırma ve her türlü çabalarımızın, tetkiklerimizin neticesinde evlilige adım atacagız. Allah (cc) her evlenen çifte mutlu, mesut ve bahtiyar olmayı, saadet ve huzur içerisinde hayatlarını sürdürmeyi nasip etsin, insanlar bu dogrultuda vermiş oldukları kararlarında Nedamet ve pişmanlık içinde olmaz inşaallah bizlerde yine İlmi eserleri göz önünde bulundurarak Evliligin huzur ve saadet içinde devam etmesi dilekleriyle şu tavsiyeleri sıralamayı uygun bulduk işte Evli çiftlere bazı mutluluk reçeteleri:

1PRIVATE- Geçim bir İLİMDİR denilmiştir. En önemli geçim yollarından biriside Kadın – Erkek arasındaki idareli geçimdir. Evlilikte “mutluluk”, sabırla, özveriyle, mücadeleyle ve de aralıklarla yani zaman içerisinde gelir. Her şeye bir anda sahip olmaya kalkmayalım. Allah korusun her şeyi birden kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz.

2- Bir evliliğe ne verirseniz, onu alırsınız. Tabir caizse Evlilik bir gül gibidir onu ihtimamla ve büyük bir SABIRLA yetiştirmek gerekir. Unutmayalım el üstünde tutarsak el üstünde tutuluruz. Nikahtaki kerameti anlamazsak Allah korusun dört günde boşanmaya çıkar, Aile yuvasının degerini SIFIRA indiririz. Gülü açmadan kuruturuz. Günümüzde nice yeni evlenmiş çiftler vardır ki daha ayını doldurmadan anlaşmazlık içerisine giriyorlar. Kadın, Erkeginin; Erkekte, Hanımının degerini bilmezse bu müessese yürümez azami dikkat edelim…

3- Karı – koca yani eşler olarak birbirimize güvenmek zorundayız. Önümüzdeki hayatın uzun ve mutlu geçmesini istiyorsak birbirimize güvenelim. Sevgi, saygı ve muhabbetin KARŞILIKLI DAHA DA ARTTIGINI görecegiz…

4- Eşinize her türlü Soru sorun, ancak “sorguya” çekmeyin. Siz NASIL emin kisiliginizi ön planda görmek isterseniz MUHATABINIZDA güvenilir, itimat edilir OLMAYI arzu edecektir. Eşimizin o meziyetlerine müdahale etmeyelim. Unutmayalım insanlık haysiyeti her şeyin üzerindedir. Onu muhafaza edelim…

5- Evlendiginiz andan itibaren, eşinizin ailesiyle de bir şekilde isteseniz de istemesenizde evlenmiş olursunuz. Siz ne kadar tahammüllü olursanız size de o kadar tahammül ederler UNUTMAYIN…

6.- Dünyayı eşinizin bakış açısından görmeniz şart değil. Önemli olan buna saygı göstermenizdir.

7- Önce sabır ve süküt içerisinde dinleyin, sonra gerekiyorsa zaten sizde konuşacaksınız. Dinlemesini bilmeyen, duymak istemedigi seyleri duyar ne yazikki. Boş gevezelik yapmayalım çenesi düşük olmayalım. az konusalım öz konuşalım. Sözümüzün KIYMETi ortaya ÇIKSIN…

8- Eşinizle, özel yaşantınızı dostlarınıza anlatırsanız, bu artık özel yaşantı olmaktan çıkar. SIR saklamayı bilmeliyizki SIRRIMIZ ortaya ÇIKMASIN. BU konuda da eşler birbirlerinin örtüsü olmalıdırlar…

9- Hangi konuda olursa olsun dürüst tartıştığınız ve faydalı münazara içine girdiginiz sürece tartışmalar yararlıdır. Bilgilerinizi ya da söyleyeceginiz hususu asla içinize atmayın. Hak ve hukuka riayet müslümanın şiarı olmalıdır. Bu hakka en çok layık olanda kişinin kendi eşidir…

10- Yalnızca konuşmak yerine, iletişim kurmayı deneyin. Her türlü dertlerinizi ve SIKINTILARINIZI Paylaşmaktan SAKINMAYIN huzurlu oldugunuzu göreceksiniz. Paylaştıkça dertlerinizin, üzüntülerinizin ve sıkıntılarınızın azaldıgını huzur ve mutlulugunuzun arttıgına şahit olacaksınız inşaallah…

11- Eşiniz kızgınken siz sakin olmaya gayret edin. Biriniz ateşken, diğeriniz SU olsun. Kesinlikle faydasını göreceksiniz.

12- Asla ve Katiyyen Eşinizi başkalarının eşleriyle kıyaslamayın. Herkesin olaylara karşı yaklaşımı, karakteristik yapısı, Huyu, Suyu, Şahsiyeti, Seciyesi, Bakış açısı, Kişiligi ve Becerisi farklı farklıdır bazı şeyleri dogrultmaya kalkmayalım kırarız Allah korusun…

13- Kırıcı sözler ve davranışlar, kalıcı izler bırakır. Her türlü KIRICI sözleri terk edelim. Agzımızdan çıkan sözler daha sonraları altından kalkamıyacagımız şekilde tekrar bizlere geri dönmemesine aşırı dikkat gösterelim. Kötü söz sahibinindir denilmiştir bizler iyi ve güzel olanlarına talib olalım…

14- İşiniz için çalıştığınız gibi, evliliğiniz için de çalışın. Zaman ayırın, gayret gösterin. Mutlaka bir şeyler kazanıyormuş gibi sevinecek faydasını ve getirisini göreceksiniz…

15- Eşler herkesin içinde, birbirini eleştirip tartışmaktan mümkün mertebe kaçınmalıdırlar. En güzel hareket yalnız kaldıgımızda eleştiri ve yapıcı olan tenkitlerimizi açık açık eşimize iletmemizdir…

16- Önce kendimizi, sonra da eşimizi yargılayalım. Tabii yargılarken de bir suçluya davranışımız gibi degil, son söyleyecegimiz sözü öne almadan meselemizi ifade edersek faydasını görürüz…

17- Birbirimizin arkadaşlarından hoşlanmasak bile, onlara karşı nazik ANLAYIŞLI yaklaşmaya gayret edelim. Ama Eşler olarak birbirimizin dost ve Arkadaşlarına tahammüllü davranırsak her iki taraf içinde hayırlı olur inancındayım…

18- Ne denli ısrar ederseniz, eşinizin de o denli ısrar edip karşı koyacagını hesap edin. Haklı oldugumuz davayı sonuna kadar savunalım ama kessinlikle boş ve lüzumsuz, faydasız inatlaşmadan da KAÇINALIM…

19- Her hangi bir şekilde Gecikecekseniz önceden haber verin. Mazeretinizi KISACA belirtirseniz karşınızdaki şahsın gönlünü kazanırsınız. Yeri geldiginde özür dilemek küçüklük olarak kabul edilmemelidir. Her zaman mütevazi olmaya gayret edelim ve bu tavrımızı koruyalım…

20- Birbirinizin huylarına saygı gösterip tahammül etmemiz öncelikle kendi menfaatimizedir. Eşler mümkündürki; ayrı ayrı muhitlerde yetişmiş, degişik çevrelerde egitim görmüş ve başka başka ortamlarda bulunmuş olan kimselerdir. Bu itibarla her nerede olurlarsa olsunlar bir Müslüman olarak Öncelikle İslami kaynakları esas alarak bir Aile planı yapmaları kendilerinin menfaatları, iyilikleri için gereklidir. Ailelerin ihmal etmiş oldukları hadiselerden birisi; eşlerin karşılıklı hoşlanılan ve hoşlanılmayan hareket, söz ve davranış şekilleri beraberce belirlenmeli ve daha önceden anlaşarak yapılan, plan çerçevesinde hareket etmeye özen gösterilmeli. Faydalı olacagına inancım tamdır…

21- Saglam İslam Ailesinde, sevgi ve saygı ortamının meydana gelmessinde Ailenin reisi olan Erkegin çok büyük bir payı vardır. Bunun yanında Aile içinde huzur ve mutlulugun, sevinç ve coşkunun meydana gelmesinde, gönüllerin rahat ve sükuna ermesinde ise daha çok pay sahibi evin Hanımına aittir. Önümüze hangi mesele gelirse gelsin bütün Aile içi olaylarında, karşılaştıgımız her türlü problemlerde, içinden çıkmaya gayret ettigimiz her konuda, Yalnız Eşimizi değil, aynı zamanda kendimizi de düzeltmek için çaba sarfetmek durumundayız. Yani Oto kontrol sistemini her ikimiz için de çalıştıralım. Zamanı geldiginde hiç üşenmeden ve gurur yapmadan kendi kendimizi hizaya çekmesini bilelim…

22- Her konuda birden bire savunmaya geçmeyin. Hayati olmayan konuları kabul edin. ZITLAŞMAKTAN uzak durmkta fayda vardır. Toplum içinde oldugu gibi Münazaranın Eşler içinde çok büyük faydası vardır. Münazara kısaca dogruyu, iyiyi ve güzeli bulma yönünde fikir alış verişidir. Lakin Cemiyet içinde oldugu gibi bizler Aile içerisinde de kesinlikle Münakaşadan uzak durmaya gayret edecegiz. Kısaca Münazaraya evet ama Münakaşaya, boşuboşuna çagırıp-bagırmaya, lüzumsuz tartışmaya, kalp kırmaya, gönül yıkmaya hayır diyorum…

23.- Ufak tefek şeyler yüzünden kırıcı olmak kazak erkek görünmek birilerinin fıkralarla ve degişik hikayelerle anlattıgı gibi kesinlikle fazilet olarak görülmemelidir. Fazilet mütevazilikte yani alçak gönüllülüktedir. Eşler herkese oldugundan daha fazla, daha çok kişinin eşine karşı alçak gönüllü olması, mütevazi olması ve geçim ehli olmasıdır. Kuvvet ve kudret düşmana, sevgi saygı ve muhabbet ise EŞE – DOSTA gösterilirse beklenen fayda kendiliginden gelecektir diye inanıyorum…

24- Her hangi bir Âmeli, fiili, işi işlemeden önce Kendinizi eşinizin yerine koyun. İçinize sinecekse YAPIN. Yoksa o hareketten vaz geçmek en akıllıca yoldur. İnsanların iyilik ve kötülügü öncelikle kendi nefislerine uygulayınca yani; Şayet bu durum benim başıma gelse nasıl hareket ederdim gibi, nasıl tavır koyacagına yönelik çaba içine girerlerse sonuçta daha akıllıca davranacagına ve dogruyu bulacagına inanıyorum…

25- Her an sırıtkan degil; bilakis Güler yüzlü olmaya gayret edelim. SAKINCALI olmayan, hele hele el şakaları türünden olmayan, ve mutlak surette Dinimize ters düşmeyen Şakanın, Latifenin “Mizah”ın birçok evliliği kurtardığını biliyor muydunuz ? Güleryüzlü ve tebessümlü olmaya gayret sarfedelim. Hani şimdi bir yeni söz çıkarıldı mesela birisi söz konusu edildiginde Elektrik alamadım diyorlarya, İşte bizlerde çevremize ve özellikle Hanemize her an görüntümüzle ve yüz hatlarımızla müsbet elektrik vermeye gayret sarfedelim…

26. Ana- Baba, kardeşler başta olmak üzere bütün akrabalara deger verin ve o degeri göstermektende çekinmeyin. Büyüklerimiz * Dört atanın HAKKI birdir.* demişler KARI -KOCA olarak büyüklerimize deger verelim SAYALIM, Hürmetkar OLALIM, hürmet edelim. O zaman bizlerinde hürmete LAYIK olacagımız aşikardır…

27- EŞiNiZLE İnançlarınız ve eksiklikleriniz hakkında konuşun. Mümkünse günde belli bir zaman dilimini Dininizi ögrenmek icin az da olsa devamlı olacak zaman AYIRIN. Bilgi ve ibadetlerinizle başta çocuklarınıza ve topluma örnek olmaya gayret edin. Hayatın tadını ve gönül huzurunu duyacaksınız inşaallah…

28- Birbirimizin örtüsü olma konumundaki Eşler olarak verdigimiz her türlü sözü yerine getirmeye gayret sarfedelim. Elinizde olmayan geçikmeden ya da her hangi bir hata veya kusurumuzdan dolayı dolayı özür dilemekten çekinmeyelim. Hoşumuza giden bir davranışından dolayı da İltifat etmeyi, Teşekkür etmeyi dilimiz nasıl dönüyorsa o olay karşısındaki hoşnutlugumuzu belirtmeyi geciktirmeyelim. Hatır ve gönül almak kişileri manen kuvvetlendirir Moral gücüne de herkes gibi bizim de ihtiyacımız oldugunu hatırımızdan çıkarmayalım….

29. Anne ve Babanızın iç işlerinize karışmasını istemiyorsanız bu isteginizi uygun bir şekilde gönüllerini KIRMADAN DURUMU ONLARA ANLATIN. Ana-Baba ve Eşleri karşı taraf olarak görmemeye gayret sarfedelim eger öyle görürsek en küçük bir problem dahi altında kalacagımız bir dag gibi büyüyerek yine bizim üzerimize düşer. Herkes Ana-Baba ve eşinin huyunu, suyunu, tabiatını bilir bu degerler göz önünde bulundurularak; Meseleleri açık açık ve zamanında halletmek daha akıllıca bir hareket olur diye düşünüyorum…

30- Eşler olarak Birbirinize asla küfretmeyin ve o sözleri kesinlikle agzınıza almayın. TATLI dilli olun TATLI seyler duyacaksınız. Belki herkes Edebiyat ve Şiir yönüyle maharetli olmayabilir Lakin herkesin söyleyeccegi mutlaka güzel sözler, fiiller ve kendi meşrebi dogrultusunda davranış şekilleri vardır. Biraz o konuda gayretli davranırsak muhatabımızın yüzünün güldügüne şahit olacagız…

31- Hayat günlük sıkıntılarla doludur. Önemli olan birlikte nasıl başa çıkacagımız hususunda çare arayalım. Çare ararken de mutlaka iki alternatifimiz olsun. Olaylar nasıl gelişirse gelişsin Her olayın bir olumlu, birde olumsuz yönleri oldugunu unutmayalım ve hep olumlu yönlerinden meselelere yaklaşmaya çalışalım. Gayretli olalım, tedbirli olalım, itiyatlı hareket edelim ama Tevekkülü de elden bırakmayalım. Büyüklerimiz: BU DA GEÇER YA HU demişler. Bizler karamsar davrandıkça etrafımıza Nurlu ufukları anlatmamız imkan dahilinden uzaklaşır unutmayalım…

32- Asla eşinizi küçük görmeyin onun hakkında daima iyi düşünün. Birbirinizin fikri gelişmesine YARDIMCI olun. Sen ANLAMAZSIN, sen cahilsin, sen ne bilirsin gibi kelimeler Müslümana YAKIŞMAZ bu tavırlardan sakınalım. Büyüklerimiz: UMMADIGIN TAŞ BAŞ YARAR demişler. Öyle kimselerde o kadar degerli fikir ve düşünceler vardırki bazan şaşar kalırız. Aslında kendi fikir ve düşüncelerimiz ne kadar isabetli olsa da, büyüklenmek, kasım kasım kasılmak, her türlü kibirlilik hali ancak bizim degerimizi düşürmekten başka bir işe yaramaz unutmayalım. Bin biliyorsak, bir bilene de soralım ki; Hem karşımızdakinin gönlünü almış oluruz hem de kendi fikir ve düşüncelerimizi anlatmak fırsatını yakalarız…

33- Geçmişte olan bazı müşterek tatsız hadiseleri gündeme getirip tartışmaktan mümkün mertebe kaçınmalıyız. Bizler hataları, kusurları ve günahları açıga vermekle degil kapatmakla emrolunmuş bir Ümmetiz. Geçmişte yaşananlar ise bir şekilde yaşanmıştır üzerinde durmak hiç kimseye bir fayda saglamadıgı gibi, onu dile getirenlere de Dedikodusunu yapmaktan başka bir şey kazandırmaz…

34- Hayat her zaman, günlük güneşlik değildir. İstesekte istemesekte Yaşayışımızda inişli ve çıkışlı bir düzen vardır. Belki bu durum bizler için daha da hayırlıdır. Geçmiş günlerimiz yani Maziye baktıgımızda mutlu ve mesut yaşadıgımız günlerimiz, saadet dolu anlarımızın yanında, acı içinde geçmiş, ızdıraplı, yüregimizi yaralayan, sıkıntılı hatıraları da unutmayız. Evlilik de bir bakıma öyledir her an şen, şakrak, huzurlu, uyumlu, mesut bir şekilde geçmeyebilir. İşte bizlerde yaşadıgımız hayatın bazı sürprizlerine alışık olmamız gerekmektedir. Allaha inanan insanlar olarak yaşadıgımız her saniyenin hesap gününde önümüze getirilecegi bir mizan günü gelecek düşüncesiyle adımlarımızı ona göre atmaya gayret sarfedelim inşallah. İbrahim hakkı hazretlerinin dedigi gibi Görelim Mevla neyler neylerse güzel eyler…

35- Çok şikayet etmemeyi düstur edinmeliyiz. Müslüman kişi şahsiyyet olarak Şükür ve hamd etmeyi her hususta ALLAHA yönelmeye söz vermiş olan kişidir. Müslüman Hamdu sena ettikçe RIZIK genişligi bulacaktır inşaallah. Her Müslüman zengin ve refah seviyesi gayri müslimlerden daha fazla olacak demiyorum ama İnanıyorum ki; Müslümanın her türlü rızkı Bereket içinde olacaktır. Hz. Ali Efendimiz Allahuekber, Elhamdulillah, Süphanallah dan ibaret olan, Peygamber efendimizin tavsiyesine ömür boyu uymuş ve Asla RIZIK endişesi çekmemiştir. O seçilmiş insanları Örnek ALALIM mutlaka kazananlardan olacagız…

36- Her insanın mutlaka bir özeli vardır. Bu özelimize hiç kimse müdahale etme durumunda degildir. Ne kadar yakınımız olursa olsun bir başkasının evliligine, kurulmuş düzenine burnumuzu sokmayalım. Aynı şekilde ne kadar yakınımız olursa olsun başkalarının evliliğimize burunlarını sokmasına izin vermemeliyiz. KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR sözünde oldugu gibi Meselelerimizi eşimizle halletme yönüne gittigimizde sonradan başımızın agrımadıgına şahit olacagız inşaallah…

37- Hani bir söz vardır Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar diye. Bizlerde eger kendi durumumuzla alakalı olarak birileriyle istişare edeceksek kesinlikle istişare edecegimiz kimseyi iyi seçmemiz icabetmektedir. Mesela Evli insanlar, Bekâr olan arkadaşlarına değil, uzun yıllardır evli kalabilmiş arkadaşlarıyla istişare etmeleri, fikir alış verişinde bulunmaları, her hangi bir hususu danışmaları daha akıllıcadır. Yani neleri kimlerle konuşacagımıza dikkat edelim…

38- Başkalarını değil, kendinizi memnun etmek için evlenmiş bulunuyoruz. Bu saglam yuvayı en güzel yürütmekte tabiiki bizlere düşüyor. Gemisini kurtaran Kaptan denildigi gibi, Bu durum kesinlikle egoistlik, bencillik sınıfına girmez unutmayalım. Sonuçta kendimizle alakalı hesabı kendimiz verecegiz…

39- Zorunlu olduğunuz için değil, istediğiniz için evlenin. Gönül rızaniz ön planda olsun. Gönlünüz geniş oldukça, huzurlu bir ortamı yakaladıgmıza, iç dünyamızın huzur, saadet ve ferahla dolduguna, Aile saadetinin yakalanışıyla hayata bakış açımızın daha da müsbet yolda olduguna şahit olmak tabiidirki bizleri sevindirecektir…

40- Evlilikte de bazı alışkanlıklarınız olabilir, Bunların iyi alışkanlıklar olmasına daha çok dikkat edin. Çok yönlü düşünmeyi deneyin ve uygulayın. Pişman olmayacaksınız…

41- Çocuklarınızı nasıl yetiştirmek istediğinize Eşinizle birlikte karar verin. Onların yanında birbirinizi suçlamayın. Bazı suçların da ortak ürünleriniz oldugunu kabul etmek, hatalarınızı, kusurlarınızı birbirinize yıkarak degil paylaşarak kabullenmek, dertlerinizi de yarı yarıya azaltacaktır…

42- Çocuklarınızı eşinizle olan meselelerinize, problem ve sorunlarınıza, kesinlikle karıştırmayın. Körpe beyinlerin karışmasına, bulanmasına, psikolojik olarak olumsuz yönde etkilenmesine hiç bir zaman müsaade etmeyin, fırsat vermeyin. Onları mümkün oldugunca hayata saglam adımlarla hazırlamaya gayret edelim inşaallah..

43- Ağzınızdan çıkan sözleri kulağınız duysun. Ne üzelim ne de üzülelim. Keşke şu sözü söylemeseydim pişmanlıgı bazı giden şeyleri geri getirmiyor…

44- Zamanın getirmiş oldugu teknolojik gelişimlerden uzak kalmayalım. Hatıralarınızı fotoğrafla, videoyla, Dvd lerle vs. belgeleyin. Ne demisler: ( gecmiş zaman olurki hayali cihan deger.)!!!

45- Dağınık olmayın, giysilerinizi kendiniz toplayın. Mümkünse eşinize bu konularda da yardımcı olun. Ne var sanki elinizde kalacak degil ya, Eşinizin basit şeylerle ne kadar mutlu olduguna şahit olacaksınız…

46- Eğer evliliğinizdeki kuralları değiştirme fikrinde iseniz, Önemli kararlar alacaksanız, bunu eşinizle birlikte yapın. Ve sakın ola ki Sır saklıyorsanız o sakladıgınız sırrı ima yollu dahi Eşinize belli etmeyin. Şüphecilik insan beynine zarar veren yıkıcı ve örseleyici hususların en kötüsüdür. En güzeli her hususu açık açık paylaşmaktır diye inanıyorum…

47- Birbirinizin Çanta, Cüzdan ve Cep lerinizi, hatta Telefon kayıtlarınızı dahi istenmiyorsa karıştırmayın. İhtiyaç duydugun gereksinimleri zamanında Eşinize haber verirseniz daha akıllıca hareket etmiş olursunuz…

48- Tatlı ve güzel, yerinde ve zamanında seçilmis sözlerle Eşinizin hatırını alın. Sevin ki sevilesiniz. Düşündüklerinizi kendi anlatımınızla ifade etmeyi deneyin faydasını göreceksiniz…

49- Eşinize çok deger verdiginizi açıkça yüzüne söylemekten çekinmeyin. Basit ve küçük degişikliklerin çogu zaman işe yaradıgını muhatabıınızın yüzünün güldügünü göreceksiniz. Ufacık bir ayrıntı yüzlerin gülmesine ve mutluluga vesile olacaktır unutmayalım…

50- Birbirinize yerinde ve zamanında nasihat edin. Ama kesinlikle boş ve lüzumsuz konuşmayın. Usandırıcı oluyorsanız ya da o gün havanızda degilseniz başladıgınız mevzuyu kısa kesmeniz can sıkıcı olmamanız tabiiki menfaatınız icabıdır diye düşünüyorum…

51- Cenabı Hakkın bizlere lütfettigi bu güzel yaşantımız asla ve katiyyen kin tutmaya değmez. Sevgi ekin ve sevgi biçin. Sorunlarınızdan dolayı Somurtkan olmaktansa Ne olursa olsun içinizdekini söyleyin. SIKINTINIZIN hafifledigini göreceksiniz…

52- Aynı şeylerden hoşlanmak zorunda değilsiniz. Baktınız olmuyor o konuda ısrarcı davranmaktan SAKININ. Konuşurken mutlaka Ses tonunuza dikkat edin. Sesinizi gerektigi şekilde ayarlayabilirseniz, Ömür boyu faydasını göreceginizden eminim…

53- Hoşlanmadıgınız huylarınız varsa, Eğer isterseniz, her ikiniz de olumlu biçimde değiştirebilirsiniz. Can çıkar huy çıkmaz lâfına da fazla takılmayın. En azından alışkanlıklarımızın degiştigine şahiyt olacagız. Sanıyorum bu da az bir şey degildir…

54- Saadet yuvamızda her hangi bir işi önce kimin yapacağı önemli değildir. Yeterki o iş daha sonra kafamızı agrıtmasın. Yaptıgımız güzel şeyleri de her zaman gündeme getirmekten mümkün mertebe kaçınalım. Birileri bizi övebilir ama kendi kendimizi övmeye kalkarsak bulundugumuz ortamda gülünç olabiliriz..

55- Eşler birbirlerini küçük düşürecek şakalar yapmaktan mutlaka sakınmalıdırlar. Ciddi olacagım diye asık suratlı olmanız da pek fayda saglamaz. Orta yolu tutturabilirsek hayat boyu rahat edebiliriz. Ne fazla cıvık olalım ne de asık suratlı. İnanıyorum ki güleryüzlü olmak ve güleryüz göstermek her sima’ya yakışır…

56.- Mutlaka her zaman en iyisini, en güzelini ve en muteber olan şeyleri düşünelim ve Amelimizi de o şekilde yapmaya çalışalım. Lakin her zaman kendimizin haklı oldugunu söylemek ve düşünmek yerine Eşimizi de dinleyip ondan sonra karar vermeye çalısırsak, ileride BAŞIMIZIN AGRIMADIGINI görecegiz inşaallah…

57.- Aktüel, güncel konularda Dünyada gelişen her türlü olayları eşimizle degerlendirmeye çalısırak Bu yönde de fikir alış verişinde bulunursak, bu uygulamadan iki tarafında memnun oldugunu görecegiz inşaallah.

58.- Her türlü İbadetlerimizde oldugu gibi; Sadaka, İnfak ve her türlü Hayır ve Hasenat işlerine birlikte karar vermenin mutlulugunu, iç huzurunu ve zevkini beraber yaşamaya gayret edelim. Bu güzel duygudan Eşler birbirlerini mahrum etmemelidirler diye düşünüyorum…

59.- Ailenin temelinin Mukaddes bir harcı olan Eşler birbirlerinden ayrılırken – vedalaşırken Selamların en güzeliyle AYRILIP birleştiklerinde yine selamların en güzeli ile birbirlerini selamlamalıdırlar. (Es Selamun aleykum verahmetullahu ve berakatuhu.)

60.- Eşler birbirlerine bol bol hayır DUA etmeli, Mutlu, mesud, bahtiyar, SIHHAT, SAGLIK, HUZUR ve AFİYET içerisinde Allaha kul Hazreti Peygambere ÜMMET oldukları bilinciyle bir ömür boyu Aile yuvaları neşe ile dolar inşaallah…

Allahım öncelikle bizlere senin son ve mükemmel dinin olan DİNİ İSLAMI sevdir. Bizleri İslam Şeriatına hakkıyla baglananlardan eyle. Bize aynı zamanda senin şanlı Rasulünü sevdir. Bizlere Sana giden mukaddes ve Mübarek yolu sevdir. Bizlere Seni sevenleri sevdir. Bizlerin günahlarımızı, Hatalarımızı, ve kusurlarımızı affeyle. Kurulmuş olan yuvalarımızda bizlere iyilik, güzellik, saadet, mutluluk ve Huzur nasib eyle. Bizleri Ahli Sünnet vel Cemaat yolundan ayırma. Bizleri senin dosdogru yolun olan Sıratı müstakimden ayırma… Sen her şeylere Kadirsin Allahım… Amin…
Sermed Kadir… 08.02.2006

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert