بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم وَكَيْفَ تَكْفُرُونَ وَأَنْتُمْ تُتْلَى عَلَيْكُمْ آيَاتُ اللَّهِ وَفِيكُمْ رَسُولُهُ وَمَنْ يَعْتَصِمْ بِاللَّهِ فَقَدْ هُدِيَ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍİLÂYI KELİMETULLAH…Muhterem Müslüanlar… İLÂYI KELİMETULLAH kısaca Allahın dininin hayata HAKİM olması ve kıyamete kadar yaşanılması hadisesidir. İnanıyoruz ki; Kur’an ve Sünneti seniyye sadece İndirildiği döneme ve 23.yıllık SAADET ASRINA mahsus değildir. Kuran ve Sünneti seniyye Ümmeti muhammedin İslam dinini yaşadığı her dönemi kapsadığı gibi kıyâmete kadar insanların arasında var olacak ve geçerliliğini sürdürecektir İnşaallah. Bu Allah Celle şanuhu’nun bir vadidir, Rabbimizin değişmez yasasıdır. Rabbimiz Ali imran suresi ayet:101-103.*** Size Allah’ın âyetleri okunurken, üstelik Allah Resûlü de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Her kim Allah’a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir. Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin. Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın…ila ahir…*** Mutlak surette, Allah celle şanuhu vadini yerine getirecek ve kıyâmete kadar bu dinin temel kaynakları olan kitap ve sünneti seniyyeyi koruyacaktır. Kıyâmete kadar bu iki kaynağa hiç kimse dokunamayacaktır. Ve kıyâmete kadar hakka, doğruya, hidâyete, sıratı müstakime ulaşmak isteyen herkes, tıpkı Mekke döneminde, Medine döneminde olduğu gibi, Kur’an’ın indiği dönemde olduğu gibi, Rasûlullah efendimizin (sav) hayatta olduğu günlerde olduğu gibi Kur’an ve sünnete ulaşma imkânı bulabilecektir. İşte bu Allah’ın değişmeyen, değiştirilemeyecek olan bir vaadidir, bir yasasıdır…
Peygamber efendimiz (sav) Muslimde rivayet edilen bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: * İslâm garîb başladı, başlangıçtaki gibi tekrar garîb olacaktır. Garîblere ne mutlu…** Muhterem Mü’minler… İşte şu anda Kur’an dipdiri ve taptaze ayaktadır. Örneğimiz, önderimiz, Peygamber efendimizin (sav) sünneti, tertemiz hayatı da dipdiri karşımızda durmaktadır. Peygamber efendimiz şu anda aramızda şahsen gezip dolaşmıyorsa bile hükmen gezip dolaşıyor olduğuna inanıyoruz. Böyle olunca da inşaallah Allah’ın Resûlüyle beraber olacağız. Aile olup, yuva kuruşumuzdan,evimizden, mutfağımızdan,giyim kuşamımızdan, kazanıp harcamamıza, hanımlarımızla ailevi münasebetleimizle çocuklarımızı eğitmemize kadar, işimiz aşımızdan, yememiz içmemize kadar, sosyal ilişkilerimize kadar, hayatımızın her bir biriminde peygamber efendimizin sünneti canlı, görünür hale getirirsek kurtuluşa erecegiz inşaallah. Yâni dilimizde, gönlümüzde, elimizde, ayağımızda vahyin açığa çıkmasını sağlayacağız. Kim ki Allah’a sımsıkı sarılırsa kurtuluşa erecektir inşaallah, kim ki Allah celle şanuhu ile sık sık beraber olursa, kim ki sıkı sıkıya Allah’la beraber olursa, Allah’a sımsıkı sarılırsa. Tabiidirki; Allah’a sıkı sıkı sarılmak, bir çocuğun annesine, annenin çocuğuna sarılması gibi değil elbette. Çünkü sarılınacak olan Allah olunca, artık ağaca sarılmak, ipe sarılmak, duvara sarılmak, sevgiliye sarılmak gibi değildir elbette bu. Allah’a, nasıl sarılınacaksa öylece sarılmak. Başta beş vakit NAMAZ olmak üzere İbadetlerle rabbimize sarılmalıyız…
Tırmizi’nin bizlere ulaştırdığı bir hadisi şerifta Peygamber efendimiz mealen şöyle buyurmaktadır:**işin başı islâm, direği namaz, zirvesi cihaddır…** Muhterem Kardeşlerim… Allahın dinini hayata hakim kılma uğrunda, Rabbimizin Hükümlerine, Âyetlerine, Kitabına, Emir ve nehiylerine, Cehenneminden korunurken, Cennetini isterken, Artık onu Allah’ın istediği biçimde ve peygamber modelinde nasıl gerçekleştireceksek öylece gerçekleştirme çabamız olsun inşallah. İnandıgımız dini yaşamaya gayret edelim, Kuran ve sünneti seniyyeye sımsıkı sarılalım, islamı hayat nizamı bilip yaşama ve yaşatma çabası içerisinde olalım, her nerede olursak olalım sanki ezan okuyormuş gibi gerçi bulundugumuz ülkede gürül gürül ve açıktan okuyamıyoruz ama ezanda güzele, dogruya, iyiye, hayırlara, kurtuluşa kısaca biz bütün benligimizle teslim olunca sesimizi bizim dışımızdaki insanlarada duyurmaya gayret sarfedelim…
Kardeşlerim…İnanıyoruz ki; Kim Allah’a sımsıkı sarılırsa, muhakkak ki o dosdoğru yola, sıratı müstakime, hakka, hidâyete yöneltilmiş, iletilmiştir. Allah’ın âyetleri ve Resûlünün sünnetiyle diyalogu kesmemeye ğayret sarfedelim. Bütün benliimizle TAKVA’YA yönelelim inşaallah. Yol, yöntem, usül ve metodumuz Allahın kitabına ve Rasulünün sünneti seniyesine uygun olsun. Yaşadığımız hayatın şuurunda olalım. Allah celle şanuhu nasıl istiyorsa, nasıl gerekiyorsa, nasıl icabediyorsa öylece hayatımızı düzene sokmaya ölçüyü kaçırmamaya dikkat edelim… Ömür boyu yani allahın bizlere vermiş oldugu ömür nigmetini bu şekilde emaneti teslim edecegimiz güne kadar devam ettirelim. Unutmayalımki; hayatı var eden Allah’tır. Bu hayatın yasasını koyan da elbette Allah olacaktır. Bu hayat ona sorulmadan asla yaşanılmamalıdır. Rabbim yâr ve yardımcımız olsun…