HİCRET ÜZERİNE DÜŞÜNCELER…

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

Muhterem  Müslümanlar… Hicret, kişi veya kişilerin bulundukları yerden bedenle, dil veya kalp ile göç ederek ayrılmasıdır, bir şanlı destandır hicret, sevda için güzel çile, zafer için de bir bedel ödeme  âmeliyesidir. HİCRET, sadece bir takvim başlangıcı değil; bir çağın kapatılıp yeni bir çağın açılması hadisesidir. Asrı  saadette, Hicretle birlikte câhiliyye, yerini mutluluk çağına bırakmıştır. Hayat, iman, sabır, hicret ve cihaddır. Hayatta bu  güzel  ğayeler  olmazsa  eğer,hayat, yaşamak değil; olsa olsa ömür tüketmek ve tükenmektir. Bireyden cemaate, cemaatten devlete adım atmak, Hak dâvâya uygun ortamlar aramak, meş’aleyi uzaklara taşımak, muhteşem dönüş için hazırlanmaktır HİCRET. Hicret, Peygamberi bir harekettir, peygamberlerin ortak kaderidir; Onların izinden gidenlerin de değişik biçimleriyle hayatlarının en az bir diliminde ortaya çıkan bir tavırdır. Hicretin kendisi ve uygulanış şekli, baştan sona *TEDBİR* demektir; Allah’ın bilmediğimiz kapılarını açması için bildiğimiz kapıları usûlüne göre çalma, çözüm ve çıkış yolu için fiilî duâ’dır… HİCRET, savaş alanından kaçmak, mücâdeleyi bırakmak değil; daha güçlü bir şekilde dönmek için strateji değişikliğiyle, siyasî manevrayla kamp yeri arayıp orada güç toplamaktır…

 

Rabbimiz  Enfal suresi  ayet.72.de  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Gerçekten de iman edip hicret eden, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad veren, onları barındırıp yardım edenler, işte bunlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İman ettiği halde henüz hicret etmemiş olanlar, hicret edinceye kadar onlar üzerinde herhangi bir velayet hakkınız yoktur. Bununla beraber dinde sizden yardım isterlerse, sizinle arasında antlaşma bulunanlar aleyhine bir durum olmadıkça, onlara yardım etmeniz de üzerinize borçtur. Allah bütün yaptıklarınızı görüp duruyor…*** Muhterem  Mü’minler…HİCRET, daha yüksek ideal ve hedeflere ulaşmak için sevdiklerini gözünü kırpmadan geride bırakarak çıkılan yolculuğun adıdır, İlâhî yardımın göstergesi, İlahi zaferin müjdesidir. Altyapısını iman ve sabrın oluşturduğu hicretin bir sonraki aşaması cihaddır. İmansız sabır, sabırsız hicret, hicretsiz cihad, cihadsız zafer ve kurtuluş olması  düşünülemez. Hicret; sosyal, siyasal ve askerî alanlarda cihad için düğmeye basmak, eyleme,harekete  geçme âmeliyesidir. HİCRET, Bozuk çevreden güzel çevreye geçmek, çevrenin çocuklarını ve kendini mahvetmesine izin vermemektir; çevreyi düzeltemiyorsak çevrenin bizi bozmasına müsâade etmemek SELİM  AKLIN  gerektirdiği  bir  mükellefiyettir, çare  arama hareketidir… 

   

Peygamber  efendimiz (sav) bir  hadisinde  mealen  öyle  buyurmaktadır: **Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah’a ve Resülüne ise, onun hicreti Allah ve Resülünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir…** Ebubekir efendimiz mealen  şöyle  anlatmaktadır:* Biz mağarada iken müşriklerin ayaklarını görüyordum. Onlar bu sırada başlarımızın üstünde idiler. “Ey Allah’ın Resûlü dedim, onlar ayaklarının aşağısına bir bakacak olsa bizi mutlaka görürler!” dedim. Bunun üzerine: “Ey Ebu Bekr!” buyurdular, “Üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında ne zannediyorsun?* Muhterem  kardeşlerim…  HİCRET, altında çok büyük ma’nâ ve büyük hakikatlar yatan oldukça büyük bir mes’ele, mukaddes göç tür. Bu kelime, insanın, bir beldeden bir beldeye hicret etmesini ifade ettiği gibi, insanın bir düşünceden başka bir düşünceye hicret etmesini de ifade eder. Hicret, gerçekten Allah‘ın hoşuna giden makbul bir ameldir. Çünkü hicret eden kimse Allah için çok büyük bir fedakârlığa katlanmaktadır. Hicret, câhiliyye ile, onun kural, kurum ve bağlılarıyla ilişkileri koparıp atmak, bağımsız ve özgür olarak İslâm’a teslim olup O’nun hâkimiyeti için çalışmaktır. HİCRET, Esâretten kurtulma gayretidir, görünen ve görünmeyen zincirleri kırmak, zindandan özgürlüğe çıkmak, mahkûmiyetten hâkimiyete adım atmaktır…

 

Kardeşlerim…Mü’min kimse, hür olarak insanca ve dâvâsı uğruna yaşayabilmek için gerekli her bedeli ödemeye hazır olmalıdır. HİCRET, dünyada izzet ve devletin, âhirette de cennetin bedelidir. Tevhid mücâdelesinde bulunan insanların şu veya bu şekilde geçmek zorunda olduğu bir kapıdır, köprüdür, süreçtir HİCRET. Müslümanların zulüm düzeninin bir parçası olarak yaşamayı reddedişleri ve küfrün karşısına bağımsız bir güç olarak karşı çıkma tavrıdır HİCRET. İnsanî ve İslâmî haklarını gasbeden tâğutlardan berî olmak, onları protesto etmektir. HİCRET, Sadece zulümden kurtulmak değil; aynı zamanda zulme karşı çıkma ve son verme eylemidir. Velhasılı kelâm, HİCRET, Allah Celle  şanuhu ya yönelmektir, Yaradana  yaklaşmak, Rabbimize sığınmaktır. Her  türlü  Hicretimizde, Allah Yâr  ve  yardımcımız  olur  inşaallah…

 

Sermedkadir…LU…18.01.2018…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.