BAYRAM, yeni elbiseler giyene degil, Allahın azabından ve tehdidinden emin olana BAYRAMDIR. Diyenleri düşünürüz. Bayram Orkestra eşliginde hoplayıp – zıplayana, fırıl fırıl dönene degil, BİR DAHA DÖNMEMEK ÜZERE GÜNAHLARINDAN TEVBE EDENE BAYRAMDIR. Diyenleri düşünürüz. BAYRAM, dünya süsleriyle, ziynetleriyle süslenene degil, TAKVA yani Allah korkusu azıgıyla hazırlık yapana BAYRAMDIR. Diyenlere gönül kapımızı açarız. BAYRAM İhtişamlı yalılara, saraylara, lüks araba sahiplerine, Makam, rütbe ve mevkisinden dolayı İnsanlara büyüklenerek bakanlara degil, Hatalarını terk edenlere BAYRAMDIR… Diyenlere kulak veririz. Bayram, Rahat yataklar ve Pahalı mobilyalar içerisine gömülenlere degil, SIRAT köprüsünü geçenlere BAYRAMDIR… Diyenleri dogru biliriz….Bu samimi duygular içerisinde İSLAM ALEMİNİN BAYRAMI MÜBAREK OLSUN diyoruz…
Cenabı Rabbul alemiyn Hacc suresi.ayet.28.de Mealen şöyle buyurmaktadır: *** Kendileri için bir takım faydalar görsünler. Allahın onlara rızık olarak verdigi hayvanları belli günlerde KURBAN ederken Onun adını ansınlar. Sizde bunlardan yiyin; Çaresiz kalmış yoksulu da doyurun…***
BAYRAM: Kısaca Neşe, sevinç ve eglence günleri manasını taşır…Bütün toplumların kendine göre kutladıkları BAYRAM Günleri vardır. Bayram Dini ve Milli bakımdan ehemmiyeti olan, Ümmetçe her sene mübarek karşılanan, kutlanan mukaddes günlerdir. İslam Ümmetinin iki mübarek BAYRAMI vardır. Bu bayram günleri Bütün İslam aleminde kutlanan Bayramlardır. Birisi RAMAZAN Bayramı digeri KURBAN Bayramıdır.
İslamiyetten önce kavimler, Devletler kendi inançlarına, örf ve adetlerine göre belli günleri kendileri için KUTSAL kabul etmişler ve bu günleri itikatlarına göre çeşitli ayinlerle kutlamışlardır. Mesela Dede korkut hikayelerinde, Han ların, Hakan ların başa geçmelerini, dogum günlerini ve zafer günlerini kutlamak için toplandıkları, şölenler tertip ettikleri, Ölümlerinden sonra YUG yani yas merasimi yaptıkları bilinmektedir. Peygamber efendimiz Mekkeden Medineye hicret ettigi zaman, Medinelilerin iki Bayramı oldugunu ögrendi. Medineliler bu bayramlarında oyun oynar ve eglenirlerdi. Bu durumu gören peygamber efendimiz (sav) : **
Allah Teala size kutladıgınız bu iki Bayrama bedel olarak daha hayırlısını, Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramını lütuf olarak vermiştir. Buyurdu.(Nesei,Ebu Davud, Ahmed bin Hanbel.)** İslami kardeşligin kuvvet buldugu, perçinlendigi bu Mübarek günler, müslümanların sevinç ve mutluluk duydukları günlerdir. Ramazan Bayramı gün olarak üç gün, Kurban Bayramı ise dört gün dür. Biz müslümanlar bu Dini Bayramlarımıza çok önem veririz. Zira bu günler, günahlarımızın affedildigi, birlik ve beraberlik duygularımızın pekiştigi, ayrıca fakir ve yoksulların sevindirildigi günler olması bakımından da bizlerin sevinç ve mutluluk kaynagı olmuş ve olmaya da devam etmektedir.
Kurban bayramı olması dolayısıyla birazda Kurban ibadetinden bahsedecek olursak: Kurban, Müslümanın bedeniyle, ruhuyla, malıyla, canıyla katıldığı bir ibâdettir. Yani kurban çok yönlü bir ibâdettir: • Namaz bedenin • Zekât malın • Hac beden ve malın • Kurban ise beden, mal ve canın katılımıyla gerçekleşen çok yönlü bir ibâdettir. Kurban, psikolojik ve sosyal yönü bulunan bir ibâdettir. Kurban yapan da kurban olan da Allah’ın emrine baglı olmaktadırlar. Kurban yapan mü’min ilâveten kendini fâni ve bâki arasında daha dikkatli konumlandırabilmekte,safını açıkça belli etmektedir…
Bu meselenin psikolojik yönüdür. Meselenin sosyal yönüne gelince; o da herşeyden önce bireysel gözüken icrasına rağmen toplumsal bir ortamda cereyan eder. Bu, onu daha etkili ve anlamlı hâle getirir. Kurban mutlak surette; sonucu topluma yansıyan bir ibâdettir. Meselenin bu yönü bizzat tamamen kurbanın etiyle gerçekleşir. Muhtaçlara öncelikle ulaşan şey de kandan öte Allah’a ulaşan iyi niyetler gibi sevgi ve tevazudur. Bu da elbette kurban etiyle bağlantılı olarak gerçekleşir.
Kurbanın tabiatı kesim şartına, etiyle ilgili işlemler ise infak kurallarına bağlıdır. Bu, yerine göre üçte biri, yerine göre yarısı, daha azı veya daha çoğu verilebilir. Öyle ki, yerine göre verilmeyebilir; bir sofrada birlikte dostlarlada yenilebilir. Böylece sevgi, saygı, ahbap ve dostluklar pekiştirilmiş olunur. Kurban, canlının kesimiyle ilgili bir şeydir. Kurban İbadeti kendine özgü öyle bir ibadettir ki; Bir eşyanın tasadduku ne kadar önemli olursa olsun kurban sayılmaz. Kurban parası, bundan azı veya daha çoğu kadar bir meblağ veya mal, yoksullara/muhtaçlara verilebilir. Böylece “tasadduk” ibâdeti yapılmış olur. Bu, “sadakanın kurban yerine geçeceği” demek değildir; kurban ibâdeti ancak belli hayvanları boğazlayarak yerine getirilebilir.
Sadaka, kurban borcunu yerine getirmez. Şurası bir gerçektirki; Kurban kesme ibadeti Peygamber Efendimiz (sav), ehl-i beyt, sahâbe ve daha sonraki nesillerin tamamı tarafından uygulanmış bir ibadettir. KURBAN İBADETİ bilindigi gibi: Kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle kurban kesmek, akıl-baliğ, hür, belli bir yerde ikamet eden, zengin konumunda olan ve bizim Mezhebimiz olan Hanefi Mezhebinde, vacip olan bir ibadettir. Diğer mezhepler de ise, kurban ibadeti müekked sünnet olarak kuvvetli bir emirdir. İnancımız odur ki; Hiçbir ibadet gösteriş için yapılamaz.
Kurban ibadeti de yalnızca ALLAH Tealanın rızasını kazanmak ve şükür ifadesini sunabilmek için yerine getirilmelidir. “O veya bu kimse kesti, biz de keselim” anlayışı son derece yanlış olan bir düşünce şeklidir. Yani birileri yapıyor diye gösteriş maksadıyla yapmak ve Allahın Rızasını esas almamak başlıbaşına büyük bir tehlikedir. Gösteriş olursa, ibadet değeri kalmaz. Rabbimiz Hacc Suresi ayet. 37.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Onların ne etleri ne de kanları ALLAHA ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır…***
Tarihi sürecine yani merkeze baktıgımızda: Kurban ibadeti Asrı saadet döneminde, hicretin ikinci yılında eda edilmeye başlanmış ve Peygamber Efendimiz de (sav), Kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de on yıla yakın bir süre hep KURBAN kesmiş ve yeri ve zamanı geldiginde, KURBAN İbadetini hiç terk etmemiştir… Kurban İbadeti bilindigi gibi, mali ibadetlerden birisidir. Bu, Cenabı Hakk’ın ihsan buyurduğu her türlü varlığımıza karşı bir şükran borcumuzdur. KURBAN İbadetinin Meşruiyeti yani dinî dayanağı: Kuranı Kerim, hadisi şerif ve icmayı ümmet ile sabittir. Bu nedenle şartları taşıyan, gücü yerinde bir Müslüman, kurban kesmezse, sevaptan, feyizden mahrum kalır ve vebal altına girer…
Peygamber Efendimiz bir Hadisinde mealen bu konu hakkında şöyle buyurmaktadır: ** KURBAN kesiniz. Zira Kurban Ceddim Hazreti İbrahimin SÜNNETİDİR…** Yine bir başka Hadisi şerifte mealen şöyledir: ** Kim ki KURBAN kesmeye mali kudreti bulunurda kesmezse, O kimse Namazgahımıza – Camimize yaklaşmasın…** Dinimiz İslam, İnsanın Allahtan başkasına kul olmasını yasaklayan ve ondan başkasına ibadet etmeyi –ubudiyeti – kabul etmeyen , inanç ve düşüncesinde Allah nizamının dışına çıkmayan bir bilgiyi, ögretiyi bizlere aşılar ve özellikle İlahi emirler, Yapacagımız her türlü Amellerimizde ihlaslı olmamızı İmanımızın geregi olarak görür…
İnandıgımız Yüce Dinimiz İslam, bazı gün ve geceleri, olayların olmasına sebep olan o ulvi hadiselerden dolayı inananlar için Rahmet ve Magfiret vesilesi kılmış , O gün ve gecelerde İmanlarımızı tabir caizse tekrar yenilemeyi tavsiye buyurmuştur. Bu Mübarek günlerden biriside Peygamber efendimizin (sav) bir hadisinde mealen buyurdugu şekliyle: ** Allah katında günlerin en hayırlısı Kurban Bayramının ilk günüdür. (Et Tac.c.2.s.142) ** Bu Mübarek Hadisi Şerifle ifade edilen Kurban Bayramının, Kurbanın biz Müslümanlar için bu derece önemi büyüktür…
Mali bir İbadet olan Kurban kesmek Müslümanın hayatında çok önemli yeri olan bir bir ibadet şeklidir. Hem de Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dini hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Kurban ibadeti, Kuranı Kerimde ve hadisi şeriflerde yer almaktadır. Peygamber Efendimiz (sav) yukarıda da ifade ettigimiz gibi bizzat Kurban kesmiş, O’na uyarak Müslümanlar da kurban kesmişler ve kesmektedirler. Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde ALLAH yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir, belirtisidir, göstergesidir aynı zamanda…
Kurban ibadetini basite almak ya da yok saymak ve ya birilerinin dedigi gibi hayvan katliamı imiş gibi görmek, en basit ifade ile İslam Dinini anlayamamak ve kavrayamamaktır. gerçeği görmemek, görememektir. Kurban ibadetine katliam demek ise en hafifi ile Peygamber Efendimize (sav), Dine ve Müslümanlara saygısızlıktır. Kuranı Kerim, KURBAN ibadetinin Hz.Adem Aleyhiselamın çocuklarıyla birlikte başladığını haber verir.
Örnegin Rabbimiz maide suresinde Habil ve kabil kıssası anlatılırken ayet.27.de mealen şöyle buyurulmaktadır:*** Onlara, Adem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), „Andolsun seni öldüreceğim“ dedi. Diğeri de „Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder“ dedi…***
Kurban, bugünkü şekli ile ise, Hz. İbrahim Aleyhiselama dayanır. (Saffat sûresi:Ayet.102–107 ye bakılabilir.) Kurbanın meşru kılınmış bir ibadet olduğuna dair Kuranı Kerimde deliller bulunmaktadır. Rabbimiz mealen şöyle buyurur: *** Rabbin için namaz kıl ve nahr yap, kurban kes…***Kevser Suresinin Tefsirlerine baktıgımızda görürüz ki; ayeti kerimede geçen Namaz’dan maksat: Bayram namazı, nahr’dan da maksat ise: KURBAN kesmektir. Saffat Suresi: 107. Ayet-i kerimesinde; Hz.İbrahim Aleyhiselamın oğlu Hz.İsmail Aleyhiselamın yerine bir koçun, ALLAH tarafından kendilerine fidye, KURBAN olarak verildiği açıkça bildirilmektedir. Ayrıca diğer bazı ayetlerde de KURBAN ibadeti ile ilgili hususlar mevcut oldugu aşikardır…
Peygamber Efendimiz (sav), Kurban bayramında ALLAH katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu bir Hadisinde mealen şöyle ifade etmektedir: ** Ademoğlu, Kurban Bayramı günü ALLAH Teala katında kurban kesmekten daha sevimli hiçbir amel yapmamıştır. Gerçekten o kurbanlık hayvan, kıyamet günü boynuzuyla, tırnaklarıyla ve kıllarıyla birlikte gelir. Kurbandan akan kan daha yere düşmeden ALLAH Teala yanındaki yerini alır. O halde, kurbanın sevabı böyle olunca, kurban kesmekle kendinizi hoş ve müsterih tutun… (Tirmizi, İbni Mace)**
Bizler yaptıgımız ve yapmaya çalıştıgımız her türlü İbadetlerimizin önemi bahsinde eger gerekirse yüzlerce sayfa yazı yazarız ve ya konuyu saatlarca her türlü yönleriyle anlatırız bu hususlar olayın sadece bir yanıdır. Yazı ve sözlerimizde ne kadar isabet etsekte yine de yeterli derecede konuyu izah etmiş sayılmayız, Hikmetlerinini hepsini bildigimizi kesinlikle ifade edemeyiz… Lakin asıl olan şudur ki; Bizler her türlü İbadetlerimizi Allah Teala ve Peygamber Efendimiz emrettigi için yaparız bizim için asıl olan da budur.
Kurban ibadeti ALLAH Tealanın emridir, Resulullah’ın emridir. Bizler sadece o emirler dogrultusunda ve sadece Teslimiyetimizi ifade etmek için İbadet ederiz. Zaten onun ötesinde bizlerin söz söyleme hakkımız yoktur. Cenabı Hak İbadetlerimizi kabul ederse Mükafat alacagımıza inanır, Allah korusun her türlü GÜNAH larımıza karşıda Ceza verileceginden korkarız ve TEVBE kapısına tutunmaya çalışırız. Yani Mükafat da Cezayı da verecek olan yüce Rabbimizdir…
Bayramlardaki bazı güzellikleri burada kısaca ifade ederek konumuzu noktalayalım. Bayram sabahında erkenden kalkmak, yıkanmak, gusletmek, güzel koku sürünmek, En güzel elbiseleri giyinmek, Allahın verdigi nimetlere şükretmek ve bu durumlarda sevincini neşesini belli etmek güzel görüldügü gibi. Ayrıca Ramazan Bayramında sabahleyin Camiye gitmeden önce tatlı bir şey yemek te güzeldir. Eger varsa bu yenilen şeyin hurma olması daha da güzel görülmüştür. KURBAN BAYRAMINDA ise kurban kesecek kimsenin kurban etinden yemesi için Namazdan önce bir şey yememesi güzel bir davranış olarak zamanımıza kadar taşınmıştır.
Bayram sabahı erken davranıp Camiye erkenden varmak, Camiye giderken eger Ramazan Bayramındaysa içinden; Şayet Kurban Bayramındaysa açıktan sesli olarak TEKBİR getirmek güzel görülmüştür. Ayrıca Camiden çıktıktan sonra dönüş yolunda eger mümkün ise başka yoldan eve gelmek ve bu arada Müslümanlara rastladıkça güler yüzlü olmak ve güzel söz söylemek ve gücü yettigince ihtiyacı olanlara SADAKA vermek te güzel hareketlerden sayılmıştır… Bayram günlerinde herkes temiz ve iyi giyinmeye gayret eder.
Çocuklara yeni elbiseler alınır, Yoksullar ve yetimler mümkün oldugunca sevindirilir. Arkadaş, dost, akraba ve bütün yakınlarımız ziyaret edilir. Dargın olanlar barışır ve barıştırılır. Bayramlarda da, Dügünlerde oldugu gibi Sevinçli oldugunu açıkça göstermek için, İslam dinine aykırı olmayacak şekilde eglenceler tertip etmek güzel görülmüştür. Yani Bayramın bayram oldugunun gösterilmesi tabii ve güzel bir gelenektir…Cenabı Hak (cc) İhsan ve ve Rahmetinin tecellisine de sebep olan bu Bayram günlerinin diger taraftan sosyal hayatımızda faydaları açık seçik görülmektedir. Hele hele bizim gibi Yurt dışında hayatını sürdüren ve monoton bir yaşantıyı bilen insanlar için Bayramların önemi daha da farklıdır.
Bu günlerde Ziyaretleşmeler daha da artırılır, hatırlanmayanlar hatırlanır, Hatırı sorulmayanlar aranır bulunur. Uzakta olanlar telefon ve diger iletişim araçlarının kullanımıyla gönlü alınır. Bayramlarda yedirilir, içirilir İkramın en candan ve samimi davranışı bu günlerde sergilenir. Ne demişler * Dertler Paylaşıldıkça azalır, Mutluluklar paylaşıldıkça çogalır.* İşte BAYRAM günleri mutlulugun güzelligin varsa dertlerin paylaşıldıgı mübarek günlerdir. Zamanımızda oldugu gibi Bayramlar sadece TATİL günleri, deniz kenarına ya da turistik beldelere kaçamak yapılan zaman dilimleri degildir. Böyle davranılırsa Bayramın asıl vermesi gereken neşesinden, hazzından, zevkinden de uzaklaşılır.
Cemaat yaşantısının degil, Bireysel yaşantının içerisine düşülürki Dini gayemiz kesinlikle bu degildir diye düşünüyoruz. Genellikle Bayram Namazlarından sonra ölmüşlerimizde unutulmaz, Mezarlar da ziyaret edilerek, geçmişlerimizin, akrabalarımızın ve din büyüklerimizin bütün Ümmeti muhammedin Ruhuna Kuranı kerimden ayetler ve dualar okunur… Peygamber Efendimiz bir Hadisinde mealen şöyle buyuruyor: ** Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, tevbe reddolunmaz. Ramazan ve Kurban bayramlarının birinci geceleri, Berat gecesi (Şaban ayının on beşinci gecesi) ve Arefe gecesi…**
Ayrıca Bayramlarda biraz da Nefis mücadelesi yapmayı kendimize ugraş edinirsek ömür boyu bu davranışımızın faydasını görürüz inşaallah Mesela: En yakınımımızdan başlamak üzere çevremize ne kadar faydalı olabiliyoruz. Malımızın ne kadarını sevdiklerimizle ve din kardeşlerimizle paylaşabiliyoruz. ( Zekat, Sadaka, fitre, infak, umumi yardım… gibi)
İslam dininin ön gördügü sosyal yaşantıyı hayatımızda ne kadar uygulayabiliyoruz. Ticaret hane sahibi isek daha çok kazanma amacıyla hileli işlerden el çekebiliyormuyuz. Dedikodudan, gıybetten ve bunun gibi İslamın kötü gördügü hal ve tavırlardan ne kadar kaçınabiliyoruz..? Genç isek hala gaflet uykusundan ne zaman kalkacagımızı hiç kendi kendimize sordukmu ne zaman Allaha layıkıyla kul Onun şanlı Rasulüne ne zaman layık bir ÜMMET olacagız. Yaşımız ilerlemiş ise artık her şeye tevbe deyip Yolların en güzeline yapışmanın zamanı gelmedimi ne dersiniz..?
Gözlerimizi ne zaman haramlardan kaçıracagız. Haram lokmayı ne zaman yemekten vaz geçecegiz. Bu kadar helal içecekler varken eger haram olanları içiyorsak, ne zaman yeter artık vazgeçtim diyecegiz..? Uzatmaya gerek yok diyelim; Ne zaman İslam Dininin ön gördügü hayat tarzını benimser ve onu hayatımıza tatbik edersek işte o zaman BAYRAMLARI Kutlamaya gerçekten hak sahibi oldugumuza inanırız…
Bize yol gösteren İslam büyükleri meseleyi böyle anlamışlar ve Allahu Tealanın emirlerine uyup, yasaklarından sakınarak, günah işlemeden, haram lokma yemeden geçirdigi günleri de BAYRAM olarak kabul etmişlerdir…Hz.Ali efendimiz (KV) Bir kalabalıgı eglence içerisinde görüp böyle eglenip neşelenmelerinin sebebini sordugunda onlar : ‘’ Bu gün Bayramımızdır ‘’ dediler. Bunun üzerine Hz.Ali Efendimizde: * Günah işlemedigimiz günler de bizim BAYRAMIMIZDIR. * buyurdu.
Biraz daha Tefekkür edecek olursak derizki; BAYRAM, yeni elbiseler giyene degil, Allahın azabından ve tehdidinden emin olana BAYRAMDIR. Diyenleri düşünürüz. Bayram Orkestra eşliginde hoplayıp – zıplayana, fırıl fırıl dönene degil, BİR DAHA DÖNMEMEK ÜZERE GÜNAHLARINDAN TEVBE EDENE BAYRAMDIR. Diyenleri düşünürüz. BAYRAM, dünya süsleriyle, ziynetleriyle süslenene degil, TAKVA yani Allah korkusu azıgıyla hazırlık yapana BAYRAMDIR. Diyenlere gönül kapımızı açarız. BAYRAM İhtişamlı yalılara, saraylara, lüks araba sahiplerine, Makam, rütbe ve mevkisinden dolayı İnsanlara büyüklenerek bakanlara degil, Hatalarını terk edenlere BAYRAMDIR… Diyenlere kulak veririz. Bayram, Rahat yataklar ve Pahalı mobilyalar içerisine gömülenlere degil, SIRAT köprüsünü geçenlere BAYRAMDIR… Diyenleri dogru biliriz….
Bu samimi duygular içerisinde İSLAM ALEMİNİN BAYRAMI MÜBAREK OLSUN diyoruz…
Ya Rabbi Bizi hakka teslim olan kulların zümresine dahil eyle. bizleri RAZI oldugun kulların zümresine dahil eyle… Allahım bizleri görünen ve görünmeyen bela musibet ve sapıklıklardan koru. Ailemizi huzur ve sükun yuvası eyle. Her türlü olumsuz davranışlardan bizleri muhafaza eyle. Göznurumuz olan evlatlarımızı bu zamanda olabilecek türlü türlü kötülüklerden, Ahlaksızlıklardan, edepsizliklerden, bilinen ve bilinmeyen bütün belalardan, Asilik ve isyan içerisinde olmaktan, İslam Dinine zıt hareket etmekten, Kuran ve Sünnete aykırı davranmaktan ve her türlü İdeolojik sapıklıklardan muhafaza eyle ya Rabbi…
Anne ve babalarımızdan dünyalarını degişenlere tükenmez Rahmetinle Rahmet eyle en güzel huzur yurdu olan Cennetinde dinlendir. Halen hayatta olanlara Saglık, Sıhhat ve huzur içerisinde hayırlı ve bereketli uzun ömürler nasip eyle. Hidayet kapını sonuna kadar açık eyle, Gönüllerini İslam ve İman NURUYLA doldur. Cümle Ümmeti Muhammedi koru Müslümanlara yardım eyle Allahım. Senin ismini hayata hakim kılma gayretini gösteren Dünyanın her yerindeki Müslümanlara Bu Mübarek Kurban Bayramının hürmetine şuur ve firaset ver.
Allahım senin verdigin nimetlere şükürler olsun. Bizleri nimetlerinle azanlardan eyleme. Bizleri cimri olanlardan eyleme. Bizleri eli sıkı olanlardan eyleme. Bizlere cömertlik ver. Bizlere merhamet ver. Bizlere yardım etme duygusu ver. Bizlere en iyiyi, en güzeli, en dogruyu idrak etme kabiliyeti ver. Bizleri hakkıyla bayram yapanlardan eyle. Bizlerin şuurunu, bilincini ve firasetini artır. Bizleri dosdogru yol olan sıratı müstakimden ayırma. Bizleri ehli sünnet vel cemaattan taviz vermeyen kuranı kerim ve sünneti seniyyeye sımsıkı sarılanlardan eyle. Sen her şeye kadirsin Allahım…
Sermedkadir…LU…10.08.2019…