Muhterem Müslümanlar bu Cuma hutbemizde eşitlik ve denklik hususu üzerinde duracagız inşaallah. Şurası kesin olarak bilinmelidirki; Gül ile diken, eğri ile doğru, barış ile savaş, adalet ile zulüm, cömertlikle cimrilik nasıl eşit değilse iyilikle kötülük de öyle denk değildir. Rabbimiz Fussilet suresi ayet.34.te mealen şöyle buyurmaktadır:*** İyilikle kötülük denk değildir. Sen kötülüğü en güzel olanla defet. Bir de bakmışsın ki, seninle arasında düşmanlık olan kişi sanki sıcacık bir dost oluvermiş…*** Yine Hud suresi ayet.24.te mealen şöyle buyurulmaktadır:***Bu iki grubun (yani kâfirle mü’min) hali kör ve sağırla, görenle işitenin haline benzer. Bunların halleri eşit midir. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?…***
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم مَثَلُ الْفَرِيقَيْنِ كَالْأَعْمَى وَالْأَصَمِّ وَالْبَصِيرِ وَالسَّمِيعِ هَلْ يَسْتَوِيَانِ مَثَلًا أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Biz her gün BEŞ vakit Namazımızda *İYYAKE N’ABÜDÜ* yani Biz ancak sana kulluk ederiz… derken, yani kula kul olmayız derken birileri „Acaba Avrupa’ya mı, Amerika’ya mı, Çin’e mi, Rusya’ya mı kul olsak“ tartışmalarını sürdürmeye devam ediyorsa mutlak surette arada büyük bir fark vardır… Yalnız şu konuyuda aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedirki; Tarihin her döneminde Allah’a kul olamayanlar mutlaka kul olacak birilerini bulmuşlar. Rabbimiz bu gerçeği Tevbe suresi ayet.19da mealen bizlere şöyle duyurmaktadır:*** Binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kuran mı hayırlı, yoksa binasını, yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup, onunla cehenneme yıkılan mı daha hayırlı? Allah zalim kavme hidayet vermez…***
Muhterem Mü’minler… Kendi indi görüşlerimizi hiç bir zaman vazgeçilmez hâle getirmeyelim, Bilinen bir gerçektirki; Her insan ölümlü olduğuna göre o insanın kalbi de, gözü de, gönlü de, görüşü de ölümlüdür. Ölümlü insanların görüşleri üzerine hayatını kuranlar, uçurum kenarına veya şimdilerde deprem tartışmalarında çokça kullandıgımız, FAY HATTINA ev kuranlar gibidirler. Gelin hayatımızı Hayy olan yani hayatı ve diriligi devamlı olan, Allah’ın hattı üzerinde tutalım, Allahın tarafında olanların safında bulunalım ve haddimizi aşmaya kalkmayalım. Allah muhafaza eylesin bunun aksine hareket edenleri, Dinimiz İSLAM açıkça uyarmaktadır…Örneğin, fitne ve fücur içinde olanları, bozgunculuk ve anarşi çıkaranları, hayatını isyan ile geçirenlerle iman kulpuna sımsıkı sarılanları bir, eşit ve denk tutamayacagımız ğayet açıktır…
Peygamber Efendimiz (sav) VEDÂ Haccında mealen şöyle buyurmuşlardır:**Dikkat edin, size mü’mini tanıtıyorum; o, insanların can ve mal yönüyle güvendiği kişidir, Müslüman; elinden ve dilinden insanlara zarar gelmeyen, mücahid; Allaha itaat yolunda nefsiyle mücâdele eden ve muhacir de; hata ve günahları terk eden kişidir…** Muhterem Kardeşlerim… Allah Rasülünün (sav) canına kastedildiği günlerde onun yerine geçerek hayatını hiçe sayan Hazreti Ali efendimiz, Medine yolculuğunda her türlü tehlikeyi göze alarak ona hicret arkadaşlığı yapan Hazreti Ebubekir efendimiz seviyesine daha sonra katılanlar erişememişlerdir.
O zaman öyle oldugu gibi günümüzde de, İnsanların imanını çalanlar, katil, hırsız, hortumcu, soyguncu yetiştirenler ile, Güzel amelleriyle insanlığa hayat veren, cömertlik yapan, hırsızlk hortumlarını kesen, yemeyip yediren, giymeyip giydiren, soygunculuga, vurgunculuga meyletmeyen, Allahın dinine SIMSIKI sarılanlarla, Allahın dinine DÜŞMANLIK besleyenler, Rabbim ALLAH diyenlerle Allahın dinini HURAFE olarak adlandıranlar tabidirki bir, DENK ve EŞİT olmayacaklardır… Bizler DÜN olduğu gibi BUGÜN de; Allah’ın sözünden daha güzel ve doğru söyleyen olmayacağına göre onun ayetlerini delil almak ve yolumuza öyle devam etmenin şart olduguna inananlardanız… Allah Celle şanuhu yâr ve yardımcımız olsun inşaalah…
Sermedkadir…LU…06.09.2019…