Muhterem Müslümanlar… İnsanların TEVBE etmesi farzdır, günahları terk etmek ise daha mühim bir farzdır denilmiştir. Belalara sabretmek zordur, kazanılacak sevapları muhafaza daha zordur. Zamanı iyi kullanmak hayretlik bir şeydir, insanların zamanlarını boşa harcamaları daha hayret edilecek bir şeydir. İleride gelecek olan her şey yakındır, ölüm ise her şeyden daha yakındır. Dört şey güzel, fakat dört şey ondan daha güzeldir. Erkeklerin utanması yani hayâ sahibi olması güzel, kadınların utanması daha güzeldir. Herkesin adâletli olması güzel, idarecilerin yani yöneticilerin adâletli olmaları daha güzeldir. Yaşlıların tevbe etmesi güzel, gençlerin tevbe etmesi daha güzeldir. Zenginlerin cömert olması güzel, fakirlerin cömert olması daha güzeldir…
Rabbimiz İsra suresi ayet.53.te mealen şöyle buyurmaktadır: ***Kullarıma söyle: Sözün en güzelini söylesinler. Şüphe yok ki Şeytan, aralarına fesat sokar. Şüphe yok ki Şeytan, insana apaçık bir düşmandır…***
Peygamber Efendimiz (sav)bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: **Cennette dört şey vardır ki, onlar cennetten daha hayırlıdır: Cennette ebedî olmak, cennetliklere meleklerin hizmet etmesi, orada peygamberlere komşu olmak ve cennette Allah’ın rızası… Cehennemde de dört şey vardır ki, cehennemden daha şiddetli, daha ağır ve daha zordur: Cehennemde ebedî olmak, meleklerin kâfirleri azarlaması, orada şeytanla komşu olmak ve cehennemliklere Allah’ın gadablanması…** Muhterem Mü’minler… Dört şey kötü ve çirkin, dört şey ondan daha kötü ve daha çirkindir. Gençlerin günah işlemesi çirkin, yaşlıların günah işlemesi daha çirkindir. Câhilin yani İLİM sahibi olmayanın kendisini dünya işlerine kaptırması çirkin, ÂLİMİN kendisini dünya işlerine kaptırması daha çirkindir. İnsanların ibâdet konusunda tembellik yapmaları çirkin, âlimlerin ve ilim talebelerinin ibâdette tembellik yapmaları daha çirkindir. Zenginlerin kibirlenmeleri çirkin, fakirlerin kibirlenmeleri daha çirkindir…
Muhterem Kardeşlerim… Hazreti Ali efendimiz buyurdular ki:*Cenneti isteyen hayırlara koşar yani hayırlı işler yapmaya gayret eder. Cehennemden korkan nefsin istediği şehvetlerden uzak durur. Ölüm gerçeğini hakkıyla bilenin, dünya lezzetlerine ilgisi kalmaz. Dünyanın geçici olduğunu hakkıyla kavrayana, dünya sıkıntıları basit ve kolay gelir…* Şurası kesin olarak bilinmelidir ki; Allah’ı sevdiğini iddia ettiği halde haramlardan kaçınmayanın, Resûlüllah’ı sevdiğini iddia ettiği halde fakir ve yoksulları sevmeyenin, cenneti sevdiğini iddia ettiği halde sadaka vermeyenin, cehennemden korktuğunu iddia ettiği halde, günah işlemeye devam edenin iddiası ancak kendi kendisini aldatır… Hazreti Osman efendimiz buyurdular ki:*İbâdetin lezzetini şu 4 şeyde buldum:Allah’ın farz kıldığı şeyleri yapmakta. Allah’ın haram ettiği şeylerden kaçınmakta. Sevabını umarak, emr-i bi’l-ma’ruf yani insanları iyiliğe teşvik vazifesini yapmakta. Allah’ın gadabından korkarak, nehy-i ani’l-münker yani insanları kötülükten alıkoymaya çalışmak vazifesini yapmakta….*
Kardeşlerim…Önder ve örneğimiz Peygamber efendimiz (sav) başta olmak üzere Sahabiler, Tabiinler ondan sonra gelen etbai tabiinler ve bütün islam alimleri bizleri Güzele, iyiye ve doğru olana teşvik etmişler, kötülüklerden, menhiyatlardan ve çirkinliklerde korumaya ğayret sarfetmişlerdir. Bizler Günah işlememeye gayret edelim, Günahlarımızı unutmayalım. Sevaplarımıza fazla güvenmeyelim. Dünya malına sahip olmakta kendi kendimizi üstünler sınıfında görmeyelim. Allahın Dinini yaşamada, ilim ve bilgi sahibi olmada, âmel etme noktasında dogruluktan, sıratı müstakimden Yani ŞERİATIN çizdiği doğrulardan, güzelliklerden ve iyiliklerden ayrılmayalım inşaallah….Rabbim yâr ve yardımcımız olsun…