Avaz avaz bağırırken DOSTLUK deriz adına.
Nerde eski ÂNANE’LER kaldı sümen altında.
Sözde yurdu savunacak, NATO vatan sathında.
Yeşil bayrak düşman oldu BİZ onlara mahkum…
Yıllar varki elin OĞLU bizi içten içe sömürür.
Mahkum etmiş duyguları zorbalığı SÜRDÜRÜR.
Bilmemki neden onlar bizden ÜSTÜN görülür.
Madde İLÂH sayılınca; Manâ mâhkum, biz mecbur…
İdrak edemedik HALÂ peşlerinden gideriz.
Örnegimiz doksan yıldır onlar GİBİ yaşarız.
Arada bir Vatan, Millet, Sakarya’yla COŞARIZ.
Kültür kısır, SANAT yarım biz dışa mâhkum…
Sözde ev sahibiyiz lâkin kiracılar EFENDİ.
Vatan BİZİM sanıyorken imzaladık senedi.
Sahillere EL yerleşti, Havra, Kilise’ler süslendi.
Hoşgörü, diyaloğcu kesildik biz ele MECBUR…
Bak sokağa; kızlarımız ONLAR gibi süslendi.
Tırnakları Ojeli, dudağı kızıl ruja BELENDİ.
Gençlerimiz ŞAMATA’NIZI ğıpta ile dinledi.
Sesler kısık, sözler GÂRİP biz ele mecbur…
Kıyafeti SORUYORSAN fark arama aynıyız.
Başlar AÇIK, kollar sıfır Moda’nıza bakarız.
Dogum günü kutlar türlü MUM’LAR yakarız.
Anâne, töre, adet’miş UNUT; biz ele mecbur…
Küfrün bayraktarı hiç dost olurmu İSLAMA.
İyi günde CAN ciğermiş girer benim koluma.
Kötü günde Ambargo`yla çıkar tabii KARŞIMA.
Hala yamanmak niyyetiyle biz ona MÂHKÜM…
Anlatımlar değişiyor İşte EDEBİYAT yabancı.
Ahlâk dışa uyduruldu VEKİL Siyaset’te yalancı.
Millet iktidar sanır; İDARESİ, yönetimi kopyacı.
Dava meçhul, Mâna yarım, sermedim SUSKUN…