Benim köyüm Koçhisara YAKINDIR.
Serefiyle, SANIYLA kalbimdeki VATANDIR.
Kim demiski unuttum külli YALANDIR.
Gurbet benim içimde, hasret bende ne çare…
Esefki; mazi’ye ait ne varsa unutuldu.
Televizyon hepsinin MAKAMINA kuruldu.
Dünya küçüldükçe beyinler dahada yoruldu.
iNSANLARIN gözü yok defter, kitap, eserde…
Sonu gelir KARANLIGIN, tan yeri agaracak.
Uzak kalan gönüller mutlaka bulusacak.
Ana, baba, evlat birbirine kucak açacak.
BAZI hâyalimde, BAZI rüyamda nolur çok görme…
Benim köyüm İnsanı SICAK KANLI mert olur.
Yigitliğe numunedir gönlü gözü pek olur.
KATIĞI az olsada SOFRASINDA yer bulunur.
Sükür hâla adetleri KAPTIRMADIK namerde…
Köy odası sohbetleri ne güzel ANILARDI.
Çay’lar demlenirken mekanlar CANLANIRDI.
Muhabbetin göstergesi bir baska YASANIRDI.
Cemaatlar unutuldu YAZIK MUHTACIZ ferde…
AYRI KALDIK YILLARDIR DAYANIRIZ mecburen.
Fakirlikmi acep AYRILIGA, gurbetlige yol veren.
Muhabbetle, iştiyakla dua’larla yüz güldüren.
Çocukluk ANILARIM tüter hâla gözümde…
Ha Koçhisar, ha Kayseri BOZULMAYANI söyle.
DIS yüzeyler ÇARPICI dahili viran, köhne.
Ne sanat var ne estetik; betona olduk köle.
Bir OSMANLI, bir selçuklu o KALDI görünürde…