İlkbaharın gelmesiyle HAYAT bulur canlılar.
Açmayan bir çicek, çatlamayan TOHUM yok.
Renk cümbüşü urbasını giymiş TARLA’LAR.
Yaratanı zikretmeyen olurmu ki SORARIM…
Rızkı verir RABBİM taş içinde olana.
Ama ğayret lâzım BOŞ oturmak yok.
İbretle bakıyorum karıncaya, YILANA.
Arı bal yaparken TEFEKKÜRE dalarım…
Nedir bu öfkeler, HIRÇINLIK niçin.
Akıl, mantık, ilim’de SEVİMSİZ seçim.
Sevgi, Muhabbet gerekir İNSAN için.
Nefret dolu gönüllerde Ülfet ARARIM…
Madde ile BÜRÜNEN gözler doyarmı.
Çaresiz darda kalanı arar, SORARMI.
Dünya senin olsa bir TABUTA sığarmı.
Tamaha KUL olana rahat, huzur sorarım…
Sabah doğan GÜNEŞ ışığımsın dünya’da.
İnsanlığa hizmet eder MADDE, manâ’da.
Sakın Lüzumsuz yaratılan nesne ARAMA.
Nimetleri inkar eden zorbaları KINARIM…
Boşuna uğraşma sermed EMEL’İN çogu zarar.
Madde hamallığı ancak bedeni, ZİHNİ yorar.
Rabbim dünya nimetleriyle BİZ kullarını sınar.
Hesap günü ŞUURUNU Müslüman’dan sorarım…