İŞTE   DÜNYA   SERVETİ…

Misafirlik biter elbet razı olmak tek çaresi.
Sadece yaşlılarmı öldü, gençler ciğer paresi ?
O  an  yenirse  onulmaz  müthiş  ecel  sillesi.
Varmıdır kantarı  çekmeye muhaldir o sıkleti..?

 

Gençlik  yıllarımızda ne kadar umursamazdık.

Ana, baba, kardeşlerle hayattan zevk alırdık.

Dost, arkadaş sevgi bağı bitmiyecek sanırdık.

Aramızdan  ayrıldıkça hayatımız  zindan oldu…

 

Zihnimizde  bitmezdi  hiç; ne  kadarda  kısaymış.

Kırk, elli, altmış derken  geçti yıllar bir hâyalmiş.

Vakit, saat  geldiginde  bir an  dahi  uzamazmış.

Nice  yenilmez  pehlivanlar  en  sonunda  pesetti… 

 

Uzayıp giden yıllar bak habercisi  ECEL’İN.
Netice yaklaşıyor susacak AĞZINDA dil’in.
Bir  bir  terk  EDİYOR  özleyenin  sevenin.
Ahirete  inanmamak  hasta  beyin  İLLETİ…

 

Yarınlara  HESAP  yapmak  tutarmı acep ?
Emel’imiz  öyle  çok  ki  bitmiyor  TÂLEP.
O  son  günün  habercisi  KAPIYA  gelip,
Dayanınca; inkardaki  yaşayacak  ZİLLETİ…

 

Kadere  inanmayan, hatta  kaza  ile  alay  eden.
İmanımı  irdeleyen  yaşantımı  TENKİD  eden.
Giyim, Kuşam, şeklime  bil cümle  hâlime  gülen,
Nasıl  taşır  aklım  almaz  o  son’uncu  akıbeti..?

 

İçim  titrer  son  andan, İmanımız BÂKİ kalsın.
Sermed unutma; Dünyanın  nimetiyle  yaşarsın.
Hesap  büyük; toplar, çıkarır, böler, çarparsın.
İtikad  sağlam, İman tam’sa  işte dünya serveti…

 

Sermedkadir…LU…21.05.1992…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert