İçki Öldürür

İçki: Aklın sıhhatini düşünme ve muhakeme yetenegini gideren, SARHOŞLUK denen hale sebep olan içeceklerin genel adıdır.

Kuranı Kerimde içki yasaklanmış ve HARAM oldugu bildirilmiştir. Maide Suresi Ayet. 90.da mealen: *** Ey iman edenler. İçki (hamr) , kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytanın işlerinden bir pisliktir…*** Buyurulmaktadır.

Ayette geçen HAMR kelimesini İslam Alimlerinin çogu aklı gideren bütün içkileri kapsamına aldıgını söylemişlerdir. Hanefi mezhep imamları HAMRI şöyle izah etmişlerdir: Köpüklenip kuvvetlenen yaş üzüm suyu. Yalnızca bu tür içkilerin ismi hamrdır. Fıkıh Alimlerinin çogu, sarhoşluk veren bütün içeceklerin azının da çogunun da HARAM oldugunu ve HAMR kelimesinin kapsamına dahil oldugunu söylemişlerdir. (Ş.İ.A. Hamdi döndürenc.3.s.88-90.)

İçki, CAHİLİYE çagının alışkanlıklarındandı. İslamdan önce ve İslamın ilk devirlerinde cahiliye Arapları içki içer ve bunu hayatın bir parçası gibi görürlerdi. Mekke devrinde nazil olan Nahl Suresi ayet.67.de içkiden bahsedilmektedir. Fakat yasaklama emri yoktur.

Ayet mealen şöyledir: *** Hurma ve üzüm agaçlarının meyvesinden içki ve güzel bir rızık edinirsiniz. İşte bunda aklını kullanan ve düşünen bir kavim için şüphesiz bir ibret vardır… ***

İkinci Ayet Medine’de Hz. Ömer ile Muaz bin Cebel’in (R.anhüm) Hz. Peygambere (sav) bu konuda soruları üzerine nazil olmuştur. Bakara Suresi Ayet.219.mealen şöyledir: *** Sana içki ve kumarı sorarlar. De ki: Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için bazı faydalar vardır. Fakat günahları faydalarından daha büyüktür…***

Ayetteki * BÜYÜK GÜNAH * kaydını gören bazı Müslümanlar, içkiyi hemen terk etmişler, bazıları ise ‘’ Fayda da var ‘’ hükmüne bakarak içki içmeye devam etmişlerdir. Daha sonra Abdurrahman bin AFV’ın (ra) verdigi bir yemekte, Ashabı Kiramdan bazıları yiyip içtikten sonra içlerinden biri İMAM olmuş beraberce Akşam NAMAZINI kılmışlardı. Fakat İMAM olan kişi sarhoşluk sebebiyle El Kafirun Suresini okurken, hatalar yapmıştı.

Bunun üzerine: *** Ey İman edenler sarhoşken ne söylediginizi bilinceye kadar NAMAZA yaklaşmayınız.*** Ayetiyle yasagın sınırları genişletilmişti. Ve nihayet sarhoşluk veren içkiler kesin olarak şu hadise üzerine yasaklanmıştır: Utban bin MALİK (ra) bir DÜGÜN ziyafeti vermişti. Davetliler yiyip içtiler bir süre sonra sarhoş oldukları halde ASALET iddiasına kalktılar.

Saad bin ebi VAKKAS’da (ra) soyunu metheden ve Ensarı hicveden şiirler okudu. Bunun üzerine çıkan tartışmada başından yaralanan Saad bin ebi VAKKAS, durumu Rasulullah’a (sav) şikayet etti. Hadiseye çok üzülen Hz.Ömer (ra) * Ya Rab şu içki hakkında bize bir açıklama yap.* diye DUA etti.

Bunun üzerine şu Ayeti Kerime nazil oldu: *** Ey İnananlar. İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın ÂMELİNDEN BİR PİSLİKTİR. Bunlardan kaçınınız ki huzura eresiniz. Şeytan içki ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek sizi Allahı anmaktan alıkoymak ister. Artık hepiniz vaz geçtiniz degilmi..? ***
Peygamber Efendimiz bir Hadisi Şerifinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Her sarhoşluk veren şey şaraptır ve her sarhoşluk veren şey haramdır. Bir kimse şarabı dünyada içerde ona devam üzere iken tevbe etmeden ölürse Âhirette kevser şarabını içemez.(müslim) **

Buharide kayıtlı bir başka Hadisi Şerif mealen şöyledir: ** Hırsızlık yapan kimse hırsızlık yaparken mü’min degildir. Zina yapan kimse Mü’min olarak zina yapmamaktadır. Ve İÇKİ içen kimse de imanlı olarak içki içemez…**

Bilindigi gibi içkinin dinimizde yasak oluşu, HARAM oluşu icmai ümmetle sabittir. İslam Alimleri bu konuda görüş birligi içindedirler. Hz. Ömer Efendimiz (ra) şöyle buyuruyor: * AKLI PERDELEYEN HER ŞEY İÇKİDİR…* Bu özlü izaha göre, İnsan aklını kaybettiren ve onu iyi ile kötüyü, hayırla şerri ayıramaz duruma getiren her şey içki sayılmıştır.

Bu maddelerin ister sıvı olsun isterse katı vaziyette bulunsun bu hükmü degiştirmez. Afyon, eroin, esrar ve benzeri bütün uyuşturucular aynı niteligi taşırlar. Çünkü bu tür uyuşturucular kullanan kişilerde aklın fonksiyonlarını degiştirir; Uzagı yakın, yakını ise uzak görmesine neden olur. Tabii ve olagan şeylerden ayrılarak, olmayan ve olmayacak şeyleri hayal etmeye ve rüyalar denizinde yüzmeye başlar.

Bazı uyuşturucularda vücudu durgunlaştırır, sinirleri uyuşturur, ruhsal çöküntülere yol açar, ahlâkı düşürür, iradeyi zayıflatır ve İçki müptelası olan kişiyi Cemiyete faydasız hale getirir. İşte İSLAM DİNİ, fert ve toplum için faydalı olan şeyleri emrederken, zararlı olan maddeleri de yasaklamış HARAM kapsamı içerisine almıştır.

Muhammed Hamdi YAZIR (Rh.a) Diyorki: * Şer’an içmek bakımından bütün müskirat ( sarhoşluk veren içkiler) EN GENEL ANLAMIYLA HARAMDIR. İslam Dininde Şarabın ve Müskiratın (Sarhoşluk veren içkinin) yasaklanması kademe kademe gerçekleşmiştir. Üzüm şarabından mamul olan rakı, şampanya ve kanyak gibi nesneler Necaseti galiza (Pislik, agır pislik), digerlerinin durumu ise mesela ispirto, kolonya gibi olanlarda necaseti hafifedir (hafif pislik)…

Hz. Alinin (Kv) ‘’ Bir kuyuya bir damla hamr düşse, sonra oraya bir MİNARE yapılsa, o minarede ezan okumazdım ve bir damla hamr, bir denize düşse, sonra o deniz kuruyupta yerine otlar bitse, orada hayvan gütmezdim.’’ Dedigi…

Abdullah bin Ömer hazretlerinin de ‘’ bir parmagımı HAMRE sokmuş olsam, O PARMAK BENDE KALMAZDI yani keser atardım.’’ Dedigi aktarılmıştır ki İLAHİ emir üzerine Resulullahın Ashabının ne büyük bir İMAN ve TAKVALARI bulundugunu buradan anlamalı. Allah hepisinden razı olsun.

HAMR: Çig üzüm şırasından şiddetlenip büyümüş ve köpügünü atmış olan ŞARABA isim olmuştur. Çünkü aklı bürüyüp örter ve bir başka ifade ile, kafayı dumanlar ki, buna humar denilir. Hamrin bu üzüm şarabına isim olması, özel bir adlandırmadır. Bu münasebetle HAMR, bir de genellikle ‘’ Akla humar veren şey ‘’ manasında kullanılır ki, bu anlamda müskiratın hepsi HAMRDIR.

İbni Ömer hazretlerinden (ra) rivayet edildigine göre ki; Hamrın haram kılınması hakkındaki AYET indigi gün, hamr beş şeyden: Üzümden, hurmadan, bugdaydan, arpadan ve darıdan yapılırdı ve HAMR, akla humar veren demektir. (Hak dini Kuran dili.c.2.s.62-65.)

Yusuf Kerimoglu Hocaefendi, Fıkhi meseleler adlı degerli eserinde inceledigi Kolonya necismidir ? mevzuunda diyorki: * Yüksek Kimya Mühendisi ve doktor olan kardeşlerimiz ‘’ Kolonya mikrobu öldürmez. Bu özelliginin olmadıgı artık İLİM adamları tarafından kabul ediliyor’’ dediler.

İmamı Azam Ebu Hanifenin (Rh.a) kavline göre; şarap ve şarap dışındaki içilmesi haram olan içkilerin tamamı galiz necasettir. (İmamı kasani.) Takdir edersiniz ki; Kolonya da ALKOL oranı oldukça yüksektir. Ve içilmesi haramdır.* ifadesini kullanmaktadır… (Yusuf Kerimog Fıkhi meseleler.C.2.sayfa359.)

İslam Dini İnsana yararlı olanı güzel görür ve ısrarla onu tavsiye eder. Zararlı olanı ise Haram veya mekruh sayarak onun kesinlikle yapılmamasını emreder. Ayrıca hiç kimsenin toplumu, Cemiyeti, Komşularını ve yakın ya da uzak çevresini rahatsız etmeye hakkı yoktur. Şu husus gayet iyi tefekkür edilmelidirki; her insanın malı, canı, nesli, aklı, Dini, namusu, şerefi güven ve emniyet altına alınıp korunması icap eden en yüce degerleridir.

Mü’minlerin Emiri Hz.Ömer (ra) Minberden halka şunu ilan etmiştir. * Hamr (içki, alkollü madde) aklı örtüp zedeleyen şeylerdir.* Uyuşturucu madde olarak bilinen Haşhaş, Kokain, Afyon, Eroin ve benzeri maddeler, en yüksek derecede akla olumsuz yönde tesir etmekteler; O kadar ki bunların tiryakisi olan insanlar, Bu maddeleri kullandıkları zaman uzagı yakın, yakını uzak gibi görmekteler; kendilerini hayaller vadisinde götürmekte, o kadarki içki içip sarhoş olan insanlar nefsini, DİNİNİ, dünyasını unutmaktadırlar.

Bu konuda toplumun üzerinde durup sordugu bir husus daha vardır şöyle ki; Alkollü maddelerin ilaç olarak kullanılıp kullanılmaması meselesidir. Bu sorunun cevabını Peygamber Efendimiz vermiştir aslında:

Bir adam, Peygamber Efendimize gelerek içki hakkında soru sordu. Efendimiz (sav) o adamı içki içmekten men etti. Bunun üzerine o adam dediki: ‘’ Ben onu sadece ilaç olarak kullanıyorum’’ Peygamber Efendimiz (sav) şu cevabı verdi: ** O bir deva (ilaç) degil, hastalıgın ta kendisidir…**

Abdullah Nasuh ULVAN bu konuda diyorki: * Bazı ilaçlara karıştırılan kodeinli, uyuşturucu maddelere gelince, bu ilaç korumaya yönelik ya da tesir özelligini saglamayı amaçlıyorsa, o takdirde o ilaçları tedavi hususunda kullanmakta bir sakınca yoktur. Ancak böyle bir ilacı, uzman bir Müslüman doktorun, gizli açık Allahtan korkan bir tabibin tavsiyesi gerekir.

Çünkü İslam Şeriatının ilkeleri, kolaylık üzerine bina edilmiştir. Yani kolaylık mümkün oldugu nisbette prensiptir; Aynı zamanda ŞERİAT zorlugu, güçlügü def etmeye yöneliktir. İnsanların maslahatını gerçekleştirme prensibini güder. Bu konuda asıl olan delil Allahın şu buyrugudur: *** Ama darda kalana (başkasının hakkına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak şartıyla haram şeylerden yemesi ve kullanması halinde ) günah yoktur. (Bakara Suresi. Ayet.173)***

İçki ve uyuşturucu maddeleri ortadan kaldırıp kullanılmasına engel olmanın yol ve çareleri şu üç şeyin uygulanmasıyla mümkündür:

1.) İnsan neslini uygun ve elverişli şekilde terbiye edip yetiştirmek.
2.) İçki ve uyuşturucu maddelerin imal edilmesinde kullanılan vasıtaların ortadan kaldırılmasını saglamak.
3.) Bu maddeleri kullananları, satanları, alanları ve imal edenleri cezalandırmak…

İnsanlar yaratılış geregi olarak sınırsız bir hürriyet isterler. Gerçi hür ve azade olarak yaşamak her insanın en tabii hakkıdır; Ama başkasının hürriyetine tecavüz etmedigi sürece bu husus geçerlidir. Herkesin hürriyeti başkasının hürriyetine dokunmadıgı onu engellemedigi nisbette vardır.

İÇKİ: bilindigi gibi hem içeni zehirleyip şuurunu, aklını zedeliyen, hem AİLEYİ ve yakın çevreyi huzursuz eden, hem aile ekonomisini sarsan, hem çoluk çocuga kötü örnekler veren pis bir alışkanlıktır. İslam Dini, İnsan saglıgına çok önem veren, Aile bütçesini savurganlıktan koruyan; İnsanı ibadetten, zikirden, fikirden, şuurlu sohbet ve hizmetten alıkoyan her kötülügün karşısında olmuştur.

Bilinmelidirki; İÇKİ bu tür kötülüklerin hastalıkların başında gelir. Bu sebeple İÇKİNİN DAMLASINI BİLE HARAM KILAN DİNİMİZ, bütün bu bilinen gerçeklere ragmen hala içmekte devam eden alkol bagımlısına caydırıcı cezalar uygulanmasını öngörmüştür. İslam Dini, İçkinin içilmesini yasakladıgı gibi, Müslümanlar arasında içkinin ticaretini de yasaklamıştır.

Tirmizi de kayıtlı olan bir Hadisi Şerifte Peygamber Efendimiz mealen şöyle buyurmaktadır: ** Peygamber (sav) içki konusunda on kişiyi lanetlemiştir: Sıkan, kendisi için sıkılan, içen, taşıyan, kendisi için taşınan, içiren, satan, parasını yiyen, satın alan ve kendisi için satın alınan…**

Hafız ZEHEBİ (Rh.a) Büyük Günahlar adlı degerli eserinde şu rivayetleri aktarıyor: * Cenabı Hak SARHOŞ kimsenin hiç bir hayrını da kabul etmez. Haram olarak ifade edilen içki de sarhoşluk veren bütün maddeleri kapsamaktadır. Sarhoşluk veren maddelerin SIVI, katı, yiyecek ve ya içecek olması fark etmez. Bir Hadisi Şertifte şöyle buyurulur: ** İçki içen kimsenin vücudunda, ondan bir eser kaldıgı müddetçe, Allah onun hiç bir NAMAZINI kabul etmez…**

Hadisin bir rivayeti de şöyledir: ** Kim içki içerse Allah onun hiç bir iyiligini kabul etmez. Sarhoş olacak kadar içen kimsenin ise kırk güne kadar namazı kabul olmaz. Ve eger tevbe edip tekrar içecek olursa, o adama cehennemdekilerin cerahatinden içirmek Allaha vaciptir (borçtur.) **

Sarhoş olmayacak kadar içki içen kimseden Cenabı Allah kırk gün müddetçe yüz çevirir. Sarhoş olunca kırk güne kadar, FARZ olsun, SÜNNET olsun hiç bir ÂMELİNİ kabul etmez. Bu haliyle ölürse PUTPERESTLER gibi ölür ve kendisine HEBAL çamurundan içirmek Allaha borç olur. Hebal çamuru nedir diye sordukları zaman Hz. Peygamber (sav) : ** O Cehennem ehlinin usarası, kan ve irindir…** buyurmuştur. (İbni hıbban,Sahih.)

Abdullah bin Ebi Evfa da şöyle der: * İçkiye müdavim olan bir kimse öldügü zaman Lat ve Uzza putlarına tapmış kimseler gibi ölür. Peki size göre içkiye müdavim demek devamlı içmek demek mi dediklerinde, hayır seneler sonra bile olsa onu buldugu takdirde içen, içecek olan kimse demektir.* İÇKİ İÇEN KİMSERNİN O ANDA İMANDAN UZAKLAŞTIGI SÖYLENMİŞTİR.

Kenevirden elde edilen ESRAR da içki gibi haramdır ve onu içen kimseler içki içenler gibi cezalandırılırlar. Hatta insan aklına ve saglıgına içkiden daha zararlıdır. Çünkü onu kullanan kimseler kadınlıga ve deyyusluga sürüklenirler. Münakaşa ve kavgalara, adam öldürmege sebep olması bakımından da içki daha kötüdür. Fakat ikisi de insanı Allahın zikrinden ve NAMAZDAN alıkoymaktadır…(Hafız Zehebi, Büyük günahlar- Sayfa. 86-93.)

Muhammed Ali SABUNİ bu konuda şu doyurucu bilgileri sunuyor. * Allah (cc), İnsan aklına, malına ve Aile hayatına büyük zarar verdiginden İÇKİYİ KESİNLİKLE HARAM KILMIŞTIR. Herşyden önce içki, insanın aklını tahrip ederek, yeme, yatma ve konuşmasını anormalleştirir. Sindirim sistemini ve kan dolaşımını etkiler. Çogu kez içki, kendisine alışanların ani ölümüne neden olur.

Bu husustaki geniş izahat elbette modern tababette (tıpta) mevcuttur. Hatta bazı Alman doktorları, kendi devlet adamlarına, ‘’ Siz meyhane ve içki fabrikalarının yarısını kapatınız. Biz de HASTANE ve Hapishanelerin yarısının kapanacagına teminat verelim.’’ Demişlerdir. İçkinin zarar ve kötülüklerini , ** İÇKİ, KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR…** Hadisi ne güzel izah eder. İçki aklı götürdügü gibi, malı da elden çıkarır…(Muhammed Ali Sabuni. Ahkam Tefsiri.Cilt.1.sayfa.220-230) *

Burada son günlerdeki cereyan eden bir hususa deginmeden geçemeyecegiz. Bu ay içinde (Mart.2005) Sahte Rakı üretme, satma ve içme nedeniyle 30. kişiden fazla insan öldü. Kimbilir daha da ne kadar içkici ölür bilinmez. Beni en fazla ilgilendiren mesele; * SAHTE RAKI * meselesine medya bu kadar ilgi gösteriyorda işin en can alıcı olan hususunu görmezden geliyorlar.

Terkelin ürettigi ve milyonlarca litre tüketimi yapılan bu içkilerden yılda ne kadar İNSAN ölüyor ? Ve bu kadar DİNDE yasaklayıcı hükümler varken, Müslümanlar nasıl oluyorda bu kadar içki içebiliyorlar ? Devlet; Can, mal, akıl, nesil ve din emniyetini gözetmesi ve bu degerleri koruması icap ederken; İnsanların zehirlenmesine neden ön ayak oluyor ve bütün bu hususlar tabiidir ki; Halkının yüzde doksan dokuzunun MÜSLÜMAN oldugu toplumda yapılması bizi derinden yaralıyor.

İnancımız odur ki; Düşünen beyinler, sag duyulu ve Aklı selim vicdanla tefekkür eden insanlar, İnşaallah dogru yolu bulurlar ve böylece Şerefli, haysiyetli, onurlu herşeyden öte İNSAN GİBİ yaşama gayreti içerisine girerler, ADAM GİBİ ADAM OLURLAR yoksa büyüklerin dedigi gibi: Ya içkinin öldürücülügüne ya da kumarın süründürücü pençesinde her türlü faziletlerimizi teslim ederiz Allah korusun…

Allahım. Sana kulluk yapmakta senden yardımını bekleriz. İbadetlerimizde muvaffak olmakta yardımını umarız. Günahlardan sakınmakta Rahmetini bekleriz. Emirlerine itaatte ve yasaklarından uzak durmakta kuvvetli olmayı ümit ederiz. Şeytanın binbir türlü şerrine karşı bizi güçlendir.

Nefsimizin hile ve aldatmalarına karşı bizlere merhamet eyle. Günahlarımız, hatalarımız, Eksikliklerimiz ve kusurlarımızdan dolayı affına muntacız. Bizlerden Hidayetini, Rahmetini, Merhametini, Yardımını esirgeme. Sen her şeye kadirsin Allahım… Amin…
Sermed Kadir… 16.03.2005

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.