İnancımıza Ters Düşmeyelim

Her Müslüman mutlaka yaşayışını Allahın kitabına, Peygamber’in Sünnet’ine, İslâm Şeriatının ve fıkhın hükümlerine, İslâm ahlâk ve tasavvufunun öğütlerine, hikmete uydurmak; sınırları zorlamamak, aşırılıklara sapmamak. Gösterişten, lüksten, aşırı tüketimden, israftan, saçıp savurmaktan, gerekenden fazla konfordan uzak durmak hususunda hassas davranmalı, Örnek ve önder olarak Peygamberimizin (sav) yaşantısını kendisine hedef yaşantı seçmeli ve elinden geldigi kadar Sünnetleri tanımalı, ögrenmiş oldugu ilmi hayatına tatbik etmelidir.

Unutmamak lazımdırki; Peygamber efendimiz (sav) hiç bir hususu Allahın emrine muhalif bir şekliyle tatbik etmemiş her hareketi, sözü,işi, Allah (cc) ın emri dogrultusunda gerçekleşmiştir. Aynı zamanda O güzide arkadaşları (ashabı kiram) olsun ve onlardan sonra zamanımıza kadar gelen tebein, Etbai tabiin ve bütün İslam alimleri O billur gibi kaynaktan beslenmişler, kurtuluşun ancak o baglılıkla mümkün oldugunu ifade etmişler ve bilfiil o yaşantıyı hayatlarına tatbik edip kendinden sonra gelen insanlarada öyle yaşamalarını tavsiye etmişlerdir. Allah (cc) hepsinden razı olsun…

Her konuda İslam dininin emir ve yasakları oldugu gibi, Mesken konusunda da aşırılıktan, gurur ve kibire yolaçan lüksten, israftan uzak durmayı emir buyurmuştur. Bilmemiz gerekirki; Şeytanın aldatmalarına kapılan kimseler bu konuda azmakta,bazan haddi zorlamakta, dinin koyduğu sınırları aşmakta ve çok aşırı lüks ve israfa kaçmaktadır.

Halkın on milyonlarcasının işsizlik, aşsızlık, sefalet içinde süründüğü bir ülkede bazı zenginlerin, gösteriş olsun diye, ihtiyaçlarının çok üstünde lüks ve büyük saray yavrusu meskenlerde oturmaları, toplumun diger kesimlerine tepeden bakmaları olmaları İslâm’ın emirlerine ve ruhuna uygun mudur? Hiç sanmıyoruz.

Resulullah Efendimizin ruhaniyeti (Sallallahu aleyhi ve sellem) böyle israf ve aşırılıklardan razı olur mu? Zengin Müslümana çadırda veya kulübede otur diyen yok ama bu kadar gösteriş, lüks ve israf doğru mudur? Her konuda ifrat ve tefritten yani aşırılıklardan sakınmamız lazımdır.

Gelir seviyesi çok yüksek olan insanlar o kadar halktan kopuk bir şekilde yaşamaktadırlarki; temel gıda maddelerini bulamayan insan varmı yokmu, kendi dışındaki insanlar ne şekilde yaşıyor zahmet edipte kendi dışındakilerin dertleriyle dertlenmek, ihtiyaç içerisinde olanlara yardımcı olmak, insana insan gibi muamelede bulunmak Dini,ahlaki, görev bilincimiz dahilinde olması icap ederken toplumdan uzakta yaşamak, gurur ve kibirinin esiri olmak, burnu havalarda dolaşmak Müslümanın inanç ve vicdani degerlerine yabacı yaşamak inanıyoruzki bir Müslümana yakışmaz.

Böyle bir hayatın sahibi isek en kısa yoldan geri dönmeli ve yaşantımıza bir çeki düzen vermeninin zamanının geldigine kendimizi inandırmamız icap etmektedir. Ne demişler; ‚zararın neresinden dönülürse kârdır’ Yani Yatırımı eve, arsaya, tarlaya degil özde İNSANA yapmalıyız diye düşünüyorum…

Yeme ve içmede israftan, lüksten, gösterişten, aşırı tüketimden kaçınmakta aynı zamanda Yüce dinimizin emirleri kapsamı içindedir. Dinimiz israfı yasaklamıştır, haram kılmıştır. İsraf edenler Allah’a isyan etmiş olurlar.

Olgun ve şuurlu Müslüman israf etmez; fazla malıyla fakirlere, düşkünlere, muhtaçlara yardım eder. Yeme içme hususunda israf edenler maddî ve manevî birçok hastalığa yakalanır, günahlarının cezasını dünyada sağlıklarını kaybetmek suretiyle öderler. Bunun ayrıca âhirette de cezası vardır.

İslâm hikmet (bilgelik-ilim) dinidir. Bilgelik-ilim, gerekenden ve ihtiyaçtan fazla yemeyi uygun görmez. Bizler her meseleyi Ahirete yani sonraya bırakmayalım. Ne büyük bir mutlulukki; elimizde Yüce kitabımız Kuranı Kerim ve Yol gösterici Hadisi şerifler,

Peygamber efendimizin (sav) Sünneti var. Helalinden kazanalım, helalinden harcayalım, helal lokma yiyelim, bu arada biraz da etrafımızla da meşgul olalım. Çünkü Kuranı kerimde Namazla beraber Zekat emri ve sadaka emri beraber zikredilmektedir. Her zaman alan el degil, veren el olmaya gayret edelim. Allah (cc) yar ve yardımcımız olsun.

Allah’ım İslâm’ı ve Müslümanları her türlü fitneden, fesattan, bozgunculuktan, anarşiden, kargaşadan, terörden, düşmanlıktan, belâdan ve musîbetten koru . Müslümanların acılarını ve göz yaşlarını dindir. Müslümanların huzûruna ve sükûnuna uzanan kirli elleri kendi silâhlarıyla kır. Müslümanları İslâm’a yardımcı ve hizmetçi kıl. Müslümanların dünyasını Cehenneme, âhiretini azaba ve ıztıraba çevirme. Müslümanlara acı ve merhamet et. Sen her şeye kadirsin Ya Rabbi… Âmîn…
Sermed Kadir RENDA … .. 10.06.2004

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert