BAYRAM…

BAYRAM… Kardeşlerim…Kısaca Neşe, sevinç ve eglence günleri manasını taşır…Bütün toplumların kendine göre kutladıkları BAYRAM Günleri vardır. Bayram Dini ve Milli bakımdan ehemmiyeti olan, Ümmetçe  her sene mübarek karşılanan, kutlanan mukaddes günlerdir. İslam Ümmetinin iki mübarek BAYRAMI vardır. Bu bayram günleri Bütün İslam aleminde kutlanan  Bayramlardır. Birisi RAMAZAN Bayramı digeri KURBAN Bayramıdır. İslamiyetten önce kavimler,  Devletler kendi  inançlarına, örf ve adetlerine göre  belli günleri kendileri için KUTSAL kabul etmişler ve bu günleri itikatlarına göre çeşitli ayinlerle kutlamışlardır.  Mesela Dede korkut hikayelerinde, Han ların, Hakan ların başa geçmelerini, dogum günlerini ve zafer günlerini kutlamak için  toplandıkları, şölenler tertip ettikleri, Ölümlerinden sonra YUG yani yas merasimi yaptıkları bilinmektedir. Peygamber efendimiz Mekkeden Medineye hicret ettigi zaman, Medinelilerin iki Bayramı oldugunu ögrendi. Medineliler  bu bayramlarında oyun oynar ve eglenirlerdi.  Bu durumu gören peygamber efendimiz (sav) : ** Allah Teala size  kutladıgınız bu iki Bayrama bedel olarak daha hayırlısını, Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramını lütuf olarak vermiştir. Buyurdu.(Nesei,Ebu Davud, Ahmed bin Hanbel.)** İslami kardeşligin kuvvet buldugu, perçinlendigi bu Mübarek günler, müslümanların sevinç ve mutluluk duydukları günlerdir. Ramazan Bayramı gün olarak üç gün, Kurban Bayramı ise dört gün dür. Biz müslümanlar bu Dini Bayramlarımıza çok önem veririz.  Zira bu günler, günahlarımızın affedildigi, birlik ve beraberlik duygularımızın pekiştigi, ayrıca fakir ve yoksulların sevindirildigi günler olması bakımından da bizlerin sevinç ve mutluluk kaynagı olmuş ve olmaya da devam etmektedir… Ne mutlu bu duygularla BAYRAM sevincini yaşayanlara…Sallu…

 

2. Cenabı Rabbul alemiyn Hacc suresi.ayet.28.de Mealen şöyle buyurmaktadır: *** Kendileri için bir takım faydalar görsünler. Allahın onlara rızık olarak verdigi hayvanları belli günlerde KURBAN ederken Onun adını ansınlar. Sizde bunlardan yiyin; Çaresiz kalmış yoksulu da doyurun…***  Kardeşlerim… Kurban, Müslümanın bedeniyle, ruhuyla, malıyla, canıyla katıldığı bir ibâdettir. Yani kurban çok yönlü bir ibâdettir: • Namaz bedenin • Zekât malın • Hac beden ve malın • Kurban ise beden, mal ve canın katılımıyla gerçekleşen çok yönlü bir ibâdettir. Kurban, psikolojik ve sosyal yönü bulunan bir ibâdettir. Kurban kesen’de kurban olan da Allah’ın emrine baglı olmaktadırlar. Kurban kesen mü’min ilâveten kendini fâni ve bâki arasında daha dikkatli  konumlandırabilmekte, safını açıkça belli etmektedir.Bu meselenin psikolojik yönüdür. Meselenin sosyal yönüne gelince; o da herşeyden önce bireysel gözüken icrasına rağmen toplumsal bir ortamda cereyan eder. Bu, onu daha etkili ve anlamlı hâle getirir. Kurban mutlak surette;  sonucu topluma yansıyan bir ibâdettir. Meselenin bu yönü bizzat tamamen kurbanın etiyle gerçekleşir. Muhtaçlara öncelikle ulaşan şey de kandan öte Allah’a ulaşan iyi niyetler gibi sevgi ve tevazudur. Bu da elbette kurban etiyle bağlantılı olarak gerçekleşir. Kurbanın tabiatı kesim şartına, etiyle ilgili işlemler ise infak kurallarına bağlıdır. Bu, yerine göre üçte biri, yerine göre yarısı, daha azı veya daha çoğu verilebilir. Öyle ki, yerine göre verilmeyebilir; bir sofrada birlikte dostlarlada yenilebilir. Böylece sevgi, saygı, ahbap ve dostluklar pekiştirilmiş olunur. Kurban, canlının kesimiyle ilgili bir şeydir. Kurban İbadeti kendine özgü bir ibadettir… Rabbim ŞUUR’LA  yerine  getirenlerden eylesin…Sallu…

 

3. Kardeşlerim… Peygamber Efendimiz (sav), Kurban bayramında ALLAH katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu bir Hadisinde mealen şöyle ifade etmektedir: ** Ademoğlu, Kurban Bayramı günü ALLAH Teala katında kurban kesmekten daha sevimli hiçbir amel yapmamıştır. Gerçekten o kurbanlık hayvan, kıyamet günü boynuzuyla, tırnaklarıyla ve kıllarıyla birlikte gelir. Kurbandan akan kan daha yere düşmeden ALLAH Teala yanındaki yerini alır. O halde, kurbanın sevabı böyle olunca, kurban kesmekle kendinizi hoş ve müsterih tutun… (Tirmizi,  İbni  Mace)** Bizler yaptıgımız ve yapmaya çalıştıgımız her türlü İbadetlerimizin önemi bahsinde eger gerekirse yüzlerce sayfa yazı yazarız ve ya konuyu saatlarca her türlü yönleriyle anlatırız bu hususlar olayın sadece bir yanıdır. Yazı ve sözlerimizde ne kadar isabet etsekte yine de yeterli derecede konuyu izah etmiş sayılmayız, Hikmetlerinini hepsini bildigimizi kesinlikle ifade edemeyiz… Lakin asıl olan şudur ki; Bizler her türlü İbadetlerimizi Allah Teala ve Peygamber Efendimiz emrettigi için yaparız bizim için asıl olan da budur. Kurban ibadeti ALLAH Tealanın emridir, Resulullah’ın emridir. Bizler sadece o emirler dogrultusunda ve sadece Teslimiyetimizi ifade etmek için İbadet ederiz. Zaten onun ötesinde bizlerin söz söyleme hakkımız yoktur. Cenabı Hak İbadetlerimizi kabul ederse Mükafat alacagımıza inanır, Allah korusun her türlü GÜNAH larımıza karşıda Ceza verileceginden korkarız ve TEVBE kapısına tutunmaya çalışırız. Yani Mükafat da Cezayı da verecek olan yüce Rabbimizdir. Rabbim İTAAT  ve Teslimiyetimizi daim eylesin… Sallu…

 

4. Kardeşlerim… Rabbimiz mealen  şöyle buyurur: *** Rabbin için namaz kıl ve nahr yap, kurban kes…***Kevser Suresinin Tefsirlerine baktıgımızda görürüz ki; ayeti kerimede geçen Namaz’dan maksat: Bayram namazı, nahr’dan da maksat ise: KURBAN kesmektir. Saffat Suresi: 107. Ayet-i kerimesinde; Hz.İbrahim Aleyhiselamın oğlu Hz.İsmail Aleyhiselamın yerine bir koçun, ALLAH tarafından kendilerine fidye, KURBAN olarak verildiği açıkça bildirilmektedir. Ayrıca diğer bazı ayetlerde de KURBAN ibadeti ile ilgili hususlar mevcut oldugu aşikardır…BAYRAM, yeni elbiseler giyene degil, Allahın azabından  ve tehdidinden emin olana BAYRAMDIR. Diyenleri düşünürüz. Bayram Orkestra eşliginde hoplayıp, zıplayana, fırıl fırıl dönene degil, BİR DAHA DÖNMEMEK ÜZERE GÜNAHLARINDAN TEVBE EDENE BAYRAMDIR. Diyenleri düşünürüz. BAYRAM, dünya süsleriyle, ziynetleriyle süslenene degil,  TAKVA yani  Allah korkusu  azıgıyla hazırlık yapana BAYRAMDIR. Diyenlere gönül kapımızı açarız. BAYRAM İhtişamlı yalılara, saraylara, lüks araba sahiplerine, Makam, rütbe ve mevkisinden dolayı İnsanlara büyüklenerek bakanlara degil, Hatalarını terk edenlere BAYRAMDIR… Diyenlere kulak veririz. Bayram, Rahat yataklar ve Pahalı mobilyalar içerisine gömülenlere degil, SIRAT köprüsünü geçenlere BAYRAMDIR… Diyenleri dogru biliriz….Bu samimi  duygular  içerisinde İSLAM ALEMİNİN  BAYRAMI  MÜBAREK  OLSUN diyoruz…Sağlık  ve mutlulukla nice nice Bayramlara İnşaallah…Sallu…

 

Sermedkadir…01.08.2020…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.