KURBAN  İBADETİ …

KURBAN  İBADETİ … Kardeşlerim…KURBAN: Manen yaklaşmak, yakın olmak ve müşavir olmak gibi anlamlara gelir.  İslami bir terim olarakta KURBAN: Allahı Tealaya ibadet niyetiyle muayyen bir vakitte, hususi bir hayvanı kesmeye KURBAN denir.diye kitaplarda tarifini bulmuştur…İnanıyoruz ki; Kurban İbadeti Müminlere başta, Hazreti İbrahim Aleyhiselam ile Hazreti İsmail Aleyhiselamın teslimiyetini hatırlatan bir İbadet şeklidir. Bilindigi gibi Hazreti İbrahim Allahın emrine teslim olarak kendi ciger paresini, öz oglunu KURBAN etmeye, Hazreti İsmail Aleyhiselam ise Allah Rızası için KURBAN olmaya razı olmuştur… Cenabı Rabbul alemiyn Hacc suresi.ayet.28.de Mealen şöyle buyurmaktadır: *** Kendileri için bir takım faydalar görsünler. Allahın onlara rızık olarak verdigi hayvanları belli günlerde KURBAN ederken Onun adını ansınlar. Sizde bunlardan yiyin; Çaresiz kalmış yoksulu da doyurun…***  KURBAN İBADETİ: Kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle kurban kesmek, akıl-baliğ, hür, belli bir yerde ikamet eden, zengin konumunda olan ve bizim Mezhebimiz olan Hanefi Mezhebinde,  vacip olan bir ibadettir. Diğer mezhepler de ise, kurban ibadeti müekked sünnet olarak kuvvetli bir emirdir. İnancımız odur ki; Hiçbir ibadet gösteriş için yapılamaz. Kurban ibadeti de yalnızca ALLAH Tealanın rızasını kazanmak ve şükür ifadesini sunabilmek için yerine getirilmelidir. Gösteriş olursa, ibadet değeri kalmaz… Rabbim  bizleri Riye hastalığına düşmekten muhafaza eylesin…Sallu…

 

2.  Rabbimiz Hacc Suresi ayet. 37.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Onların ne etleri ne de kanları ALLAHA ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır…*** Kardeşlerim… Tarihi sürecine yani merkeze baktıgımızda: Kurban ibadeti Asrı saadet döneminde, hicretin ikinci yılında eda edilmeye başlanmış ve Peygamber  Efendimiz de (sav), Kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de on yıla yakın bir süre hep KURBAN kesmiş ve yeri ve zamanı geldiginde, KURBAN İbadetini  hiç terk etmemiştir… Kurban İbadeti bilindigi gibi, mali ibadetlerden birisidir. Bu, Cenabı Hakk’ın ihsan buyurduğu  her türlü varlığımıza karşı bir şükran borcumuzdur.  KURBANİ badetinin Meşruiyeti  yani dinî dayanağı: Kuranı Kerim, hadisi şerif ve icmayı ümmet ile sabittir. Bu nedenle şartları taşıyan, gücü yerinde bir Müslüman, kurban kesmezse, sevaptan, feyizden mahrum kalır ve vebal altına girer. Peygamber Efendimiz (sav) bir Hadisinde mealen bu konu hakkında şöyle buyurmaktadır: ** KURBAN kesiniz. Zira Kurban Ceddim Hazreti İbrahimin SÜNNETİDİR…** Yine bir başka Hadisi şerifte mealen şöyledir: ** Kim ki KURBAN kesmeye mali kudreti bulunurda kesmezse, O kimse Namazgahımıza – Camimize  yaklaşmasın…** Rabbim bizleri nimet azgınlığı yapmaktan muhafaza eylesin…Sallu…

 

3. Peygamber Efendimiz (sav), Kurban bayramında ALLAH katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu bir Hadisinde mealen şöyle ifade etmektedir: ** Ademoğlu, Kurban Bayramı günü ALLAH Teala katında kurban kesmekten daha sevimli hiçbir amel yapmamıştır. Gerçekten o kurbanlık hayvan, kıyamet günü boynuzuyla, tırnaklarıyla ve kıllarıyla birlikte gelir. Kurbandan akan kan daha yere düşmeden ALLAH Teala yanındaki yerini alır. O halde, kurbanın sevabı böyle olunca, kurban kesmekle kendinizi hoş ve müsterih tutun… (Tirmizi, İbni Mace)**Kardeşlerim… Mali bir İbadet olan Kurban kesmek Müslümanın hayatında çok önemli yeri olan bir bir ibadet şeklidir. Hem de Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dini hayatında önemli bir yer tutmaktadır.  Kurban ibadeti, Kuranı Kerimde ve hadisi şeriflerde yer almaktadır. Peygamber Efendimiz (sav) yukarıda da ifade ettigimiz gibi bizzat Kurban kesmiş, O’na uyarak Müslümanlar da kurban kesmişler ve kesmektedirler. Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde ALLAH yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir, belirtisidir, göstergesidir aynı zamanda…  Rabbimiz bizleri verdiği niğmetlere hakkıyla şükreden  kullarından eylesin…Sallu…

 

4.  Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır:** Birbirinize hediye veriniz, birbirinizi seviniz, sevişiniz ve musafaha edinizki kin ve düşmanlık duygusu kalplerinizden silinsin.** Kardeşlerim… Bayram günümüz, haccımız, Kurban ibadetimiz…Sevgiyi, kardeşligi ve VAHDETİ meydana getirmiyorsa, keder ve ızdırapların dinmesine vesile olmuyorsa, Dünyanın neresinde olursa olsun Mü’min – yani İNANAN kardeşlerimizin ızdıraplarını dindirmek için bir çaba, bir gayret içine girilemiyorsa, En önemlisi de insanlar, ALLAHA KURBAN OLMUYOR da Paraya, Kadına, Evlada – çoluk çocuguna, Makam, mevkii ve şöhretine KURBAN oluyorlarsa, Bayramlardan beklenilen feyizin, beklentinin, mükafatın  elde edilemeyecegi gayet açıktır… Aslında birazcık tefekkür etsek , durupta çevremize bir alıcı gözle bakabilsek,  Yani Mü’mince bir bakışla: Bunca emrimize sunulmuş canlı, cansız nice varlıklar görürüz. En kolayından başlarsak, Sabah kalktıgımızda Elimize yüzümüze çarptıgımız su, Elimiz altındaki bunca yiyecekler, içecekler, giyecekler, evimiz barkımız sahip oldugumuz bunca nimetler Karşısında Yüce Yaratıcıya karşı hamd edişimiz, şükrümüzü ispat etmek gayesiyle bir takım vazifelerimizin olması kaçınılmazdır. İşte bu yükümlülüklerimizden birisidir KURBAN KESMEK, Kurban olabilmek, KURBAN edebilmektir…Rabbim bizleri SALİM akılla düşünen ve inancını hayata aktaran ŞASLI kullarıyla bir ve beraber eyler inşallah…Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.