REENKARNASYON…

REENKARNASYON… Kısaca ifade edecek olursak; REENKARNASYON:Ölen kimsenin rûhunun, dünyada BİR BAŞKA İNSANIN veya hayvanın bedenine geçtiği şeklindeki BÂTIL bir inanıştır. Bu olaya aynı zamanda *RUH GÖÇ’Ü veya TENASUH* inancı da denmektedir. Eski HİND geleneğinde, FİRAVUN dönemi inançlarında, PUTPEREST inanışlarda, BUDİZM’DE ve sâir İLKEL inançların hemen hepsinde görülen bu BÂTIL İNANIŞ, gelenekten geleneğe değişiklikler de göstermiştir. Kimi inançlarda RUH’UN insandan insana, kimisinde İNSANDAN HAYVANA, bazısında hayvandan insana geçişi tarzında anlayışlar geliştirilmiştir. Ki, HİÇ BİRİSİ HAK VE HAKİKAT DEĞİLDİR.  Zaman zaman bir takım kimselerin ortaya çıkıp, kendilerinin İKİNCİ HAYATI yaşadıklarını, önceki hayatlarının başka bir ülkede, başka bir cinsiyet veya meslek içinde geçtiğini İDDİÂ ettikleri, hattâ O ülke, o zaman veya o meslekle ilgili bir takım doğru bilgileri de delil olarak sıraladıkları görülmekte, duyulmakta ya da okunmaktadır… Bizler, elhamdulillah Müslümanız ve inancımız O’dur ki; Ölümün bir yok oluş olmadığı ve öldükten sonra hayatın devam ettiği inancı haktır ve gerçektir sözünü  kesinlikle hak ve gerçek biliyoruz. REENKARNASYON inancı, hak olsun, batıl olsun, bütün SAPIK itikad sahiplerinin gündeminden hiçbir zaman düşürmedikleri en temel inançtır… Rabbim bizleri böylesi kafa karışıklığına düşmekten muhafaza eylesin…Sallu…

 

2.  REENKARNASYON… Tenasüh ya ya REENKARNASYON denilen olay yani RUHLARIN GÖÇ’Ü hadisesi sadece  HİNDİSTAN’DA çıkarılmış sapık bir hadise degildir.  Bu inanç şekli Milattan önce Firavun’lar döneminde de vardı ve şimdi de var. *REENKARNASYON*: Dünya da ölen kimsenin RUHUNUN başka bir bedene geçerek ona HAYAT verdiğine dair ASILSIZ, SAPIK, ÇÜRÜK BİR İNANÇ şeklidir… REENKARNASYON, Hind dinlerinden BUDHA DİNİ başta olmak üzere geçmiş milletlerdeki ÇOK TANRI’LI İnançlarda görülen bir hadisedir. Reenkarnasyon olayını ayakta tutanlar Hindistan ve İran’daki sihirbazlar Brahmanlar bazı filozoflar, Derezi’lerle KARMATİ ve İSMAİLİ denilen bazı SAPIK FIRKA’LAR, gruplardır. Allahın yer yüzüne gönderdiği bütün Peygamberler, öldükten sonra hayatın devam ettiği, ruhların ölmediği, kıyâmetten sonra yeniden dirilişin vâki olacağı ve âhirette hayatın ebedî olduğu haberini insanlığın AKLINA, FİKRİNE, DİMAĞINA sürekli perçinleyerek işlemişlerdir. Rabbimiz Yasin suresi ayet.12.de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Şüphesiz ölüleri ancak biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta LEVHİ MAHFUZDA sayıp yazmışızdır…*** Rabbim bizleri İslam dinini okuyan, anlayan, kavrayan ve İTAATLA TESLİM olan bahtiyar kullarından eylesin…Sallu…

 

3.  REENKARNASYON… Şurası bir hakikat’tir ki; bütün Peygambeler ayetlerle, mucize’lerle çok net biçimde insanlığı ebedî hayata çağırmışlardır. Aslında Hak Dinler ve bu Dinlerin sonuncusu olan İSLAMİYET Reenkarnasyon, tenasüh yani RUH GÖÇÜ olayını kesinlikle reddeder. Bizim inancımızda Ruh’un, Dünya da bir beden’den başka bir bedene geçtigine ve O beden’de OLGUNLAŞTIĞINA inanmak İnsanı İMAN’DAN KOPARIR, İnsanı İmandan ÇIKARIR. Peygamberlerin doğru bilgi ve haberlerine inat, ne esef ve üzüntü vericidir ki, insanoğlu yanlış ve batıl inançlar da geliştirmiş ve maalesef peşinden de milyonları sürüklemiştir. İnancımız O’dur ki; Mutlaka Dünyanın ALTI, ÜSTÜ, SAĞI, SOLU BOŞ değildir. Meselâ, dünya üzerinde bizimle birlikte bir CİN’LER ÂLEMİ vardır. Cinler âleminde hayat vardır. Yine meselâ, dünyanın bir perdesinin altında ölen insanların ruhlarının bulunduğu bir BERZAH yani kabir âlemi vardır. Peygamber Efendimizin (sav) BERZAH ALEMİNDEN çok sesler işitip, çok manzaralar görüp ve bunları ashabına aktardığını biliyoruz… Meselâ bir defasında ashabıyla birlikte çok derinlerden bir GÜRÜLTÜ işitti. Buyurdu ki: ** Bu gürültü, yetmiş senedir yuvarlanan ve bu dakikada CEHENNEMİN DİBİNE ulaşan bir taşın gürültüsüdür. ** Az sonra yetmiş yaşında bulunan bir münâfığın ölüm haberi geldi. (Riyazussalihin.)  Rabbim bizleri Kur’anı Kerim ve Sünneti seniyye’ye bağlı kalanlardan eylesin…Sallu…

 

4.  REENKARNASYON… Kardeşlerim, İLKEL, ÇÜRÜK VE SAPIK inanışlarda REENKARNASYON inancı, insanlar eliyle DEFORME EDİLMİŞ, yani bozulmuş bir şeklidir… Mâlûm; babasız doğan İsa Aleyhiselama *ALLAHIN OGLU* diyecek kadar hoyratlaşan, AKILDAN, İDRAKTAN, İZ’ANDAN ve İNSAF’TAN UZAKLAŞAN İNSAN denen bu varlık sınıfı, HAKİKATİ,DOĞRUYU, gerçekleri BOZMAKTA ve değiştirmekte zaman içerisinde çok MAHARET sahibidir. Hayatı seven, fakat sorumluluktan kaçan insanoğlu, sorumluluk getiren AHİRET inancı yerine, sadece bir hayat ümidi veren reenkarnasyonu ABARTILI OLARAK BENİMSEMİŞTİR. Oysa Ahiret inancı varken, reenkarnasyona sapmaya ne ihtiyaç var? Zaten AHİRET’TE HAYAT VARDIR. Unutulmamalıdır ki; ÇÜRÜK, SAPIK ve BATIL inançların tek düşmanı sağlam inançlardır. İslâmiyet’in TER’Ü TAZE, PÂK VE TEMİZ Ahirete İmân akîdesi, inancı, tüm batıl inançları ve tüm REENKARNASYON ANLAYIŞINI YIKACAK GÜÇTE’DİR, buna bütün kalbimizle ve benliğimizle bağlıyız… Netice’de inanıyoruz ki Ölüm bir yokluk ya da HİÇ’LİK değildir. Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Sizden birisi öldügü zaman, sabah – akşam AHİRET’TEKİ MAKAMI yani Cennet ve ya Cehennemdeki yeri kendisine arz olunur ve kendisine şöyle denilir: BU SENİN MAKAMINDIR…** Allahım, bizleri her türlü sapık, ÇÜRÜK ve BATIL inançlardan muhafaza eyle…Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.