DAVA…. Hemen ifade edlim ki; DAVA’DAN kasdımız, EN MUKADDES dava, en HAYIRLI MÜCADELE, en GÜZEL UĞRAŞ tabii ki İSLAM DAVASI’DIR. Dava lügatte; Takip edilen FİKİR, İDDİA, bir kimsenin hakkını aramak üzere UĞRAŞ VERMESİ, hakkı olanın İDDİA ETMESİ, kendini haklı görüp veya zannedip ÜSTÜN FİKİR beyan etmek, Cenabı Haktan HAYIR VE RAHMET dilemek. Bir kimseyi bir şeye SEVK ETMEK gibi manâ’lar taşır…Gerçek olan şudurki; Kuranı Kerim hayatın her yanını kaplayan şumüllü ve mükemmel bir NİZAM getirmiştir. Gerçektende Kuranı Kerim bir EĞİTİM METODU, ve bir HAYAT SİSTEMİ olarak gelmiştir. Tabiidirki en yüce HİKMET ALLAHIN’DIR diye inanıyoruz. Rabbimiz Tevbe Suresi ayet. 20. de mealen şöyle buyurmaktadır: ***İman edip de hicret edenler ve ALLAH YOLUNDA mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. KURTULUŞA ERENLER’DE işte onlardır…*** Rabbim bizleri İKİ CİHAN’DA hakkıyla KELİMEYİ TEVHİD ve KELİMEYİ ŞEHADETE gönül veren kullarıyla bir ve beraber eylesin… Sallu alâ Rasulüna Muhamm…
2- DAVA… İslam DAVASI uğrunda çalışmak MÜSLÜMAN BİREY’İN vazgeçilmezidir. İSLAM DAVASI uğrunda TER, KAN ve gerektiğinde CAN vermek İslam inancındandır. İslam dinini İNANÇ, ÂMEL ve ÂHLAKIYLA temsil etme azmi ve gayreti içerisinde olan Müslümanlar hayatlarının HER ANI’NIN HESABINI Rablerine verecekleri gibi, Kendilerinden sonra gelecek olan nesillerine de ÖRNEK BİR YOL gösrtermenin SORUMLULUĞUNU, Mesuliyetini taşırlar. Müslüman olarak İTİKADIMIZ ve İMANIMIZ GEREĞİ kendi Dinimizin dışında HİÇ BİR GÖRÜŞÜ ve İDEOLOJİYİ benimsememiz söz konusu dahi olamaz. İdare ve başka YÖNETİM ŞEKİLLERİ’NE meylettmek tabiidir ki TEVHİD İNANCIMIZLA BAĞDAŞMAZ. Samimi ve sadık bir Müslüman için DAVASI inandığı ve İKRAR VERDİĞİ DİN’İ; İslam dini davasının ÖZÜNÜ VE TEMELİNİ TEŞKİL eder. Rabbimiz Maide Suresi ayet. 7.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah’ın, üzerinizdeki nimetini ve *İŞİTTİK, İTAAT ETTİK* dediğinizde sizden aldığı ve kendisiyle sizi bağladığı AHDİNİ HATIRLAYIN. Allah’tan korkun, çünkü Allah göğüslerin ÖZÜNÜ çok iyi bilir…*** Rabbim bizleri Galu belâ’da NUMAN VADİSİNDEKİ vermiş olduğumuz söze RİAYET edenlerden eylesin…Sallu…
3- DAVA… Şurası bir Hakikattir ki; Allaha inanmayanlar, onun Rasulüne İTAAT etmeyenler, DOSDOĞRU YOL olan SIRATI MÜSTAKİM den sapanlar, Allahın yer yüzüne Peygamberini VESİLE ederek indirdiği Kuranı Kerime yeterince KULAK VERMİYORLAR demektir. O NASİPSİZ insanlar Peygamber Efendimizin (sav) getirdiği MUKADDES HİDAYETİ reddediyorlar ve böylece DOĞAL OLARAK yer yüzünde HAK VE BATIL mücadelesi SÜRÜP GİDİYOR. Ahirete kadar da sürüp gidecek. Burada asıl başlayan mücadele inananlar ve inanmayanların mücadelesidir. Bir *DAVA’YA* inanan insan kendi davasının YER YÜZÜNE HAKİM olması için her türlü MÜCADELE’Yİ, UĞRAŞI, GAYRETİ, ÇABA’YI yerine getirmek’le mükelleftir. Başka türlü her ÇEŞİT hareket tarzı, anlatım ve izah biçimi SAHTE VE YÜZEYSEL olur, sırıtır ASLA gerçegi ifade edemez düşüncesindeyiz. DAVA ADAMI girdigi her türlü mücadeleden, katlandığı her çeşit fedakarlık ve emeğiyle İNANDIĞI DAVA’NIN başarıya ulaşmasını ARZU eder. *DAVA ER’İ*, Rahatını ve keyfini, eglencesini hasılı Dünya nimetlerine karşı inandığı DAVAYI TERCİH etmekle yükümlüdür. Zaten ölürsem ŞEHİD, Kalırsam GAZİ olurum inancı bu İMANIN EN BELİRĞİN ürünüdür. Rabbim bizleri RİYA bataklığına saplanmaktan muhafaza eylesin…Sallu…
4- DAVA… Kardeşlerim, Müslüman BİREY’İN takip edecegi YEĞANE ÖNDERİ ve ÖRNEĞİ, REHBERİ tabiidir ki; Allahın Rasulüdür. Bu inancıyla her Müslüman bilir ki; aynı zamanda Peygamberinin tebliğ ettiği MUKADDES DİN’E inandıgı gibi, O Örnek ve önderinin, rehberinin görevlerini de bir bakıma ÜZERİNE ALIYOR ve o büyük sorumlulugu üstleniyor. Peygamberinin YOLUNU VE İZ’İNİ TAKİP EDİYOR demektir. Ne kadar büyük bir SAADET Müslüman için… Allah ve Onun şanlı Rasulüne itaat eden İslam davasını dava olarak kabul eden MÜSLÜMAN zaten hayati endişe taşıyan bir yapının sahibi degildir. Müslüman neticede HAKKIN galip geleceginden EMİN’DİR. Eger davası ugrunda hayatını kaybederse kazançlıdır çünkü ŞEHİT olmuştur İtikaden * ŞEHİTLER ÖLMEZ* diye inandığımızdan yine kazançlıyız. Yok eger davamız ugrunda her hangi bir şekilde agır ya da hafif yaralandıysak yine kazançlıyız. Çünkü *GAZİ* ünvanı bizim en deger verdigimiz madalya olarak göğsümüze takılmıştır. Dolayısıyla İSLAM DAVASINI yüklenen kişinin sadece bir tek istegi vardır. Allahın RAZI OLDUĞU bir KUL olmak. Allahın RIZASINA NAİL OLMAK. Arzuların en anlamlısı, emellerin en mukaddesi, dileklerin en ihlaslısı. Rabbimiz Tevbe Suresi ayet. 116. da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Göklerin ve yerin MÜLKÜ yalnız Allah’ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır…*** Rabbim bizleri İSLAM DAVASINA baş koyan kullarıyla bir ve beraber eylesin…Sallu…