ŞEFAAT YA RASULALLAH…

ŞEFAAT YA RASULALLAH… Manâ olarak * ŞEFAAT* Bir kimsenin bağışlanmasını istemek; bir kimseden, başka bir kimse için İYİLİK yapmasını ve zarardan vazgeçmesini RİCA etmek; yardım etmek; başkası hesabına yalvarmak, birinin önüne düşüp işinin görülmesi için DUA VE NİYÂZ’DA bulunmak, gibi  anlam   içeren  mübarek  bir kavramdır… ŞEFAAT kavramını anlamak için öncelikle; *TEVESSÜL* ibaresini yeterince kavramamız gerekmektedir. Örnegin, Bir kimse sıkıntı içindedir. Derdini Allahu Tealâ’ya arzetmek ister, ancak nefsini KUSURLU bulur. KİBİRİNİ kırar, TEVAZU gösterir, duasının KABULÜ için Allah katında KIYMETLİ KABUL ETTİĞİ bir şahsı veya âmeli anar ve mesela şöyle diyebilir :  “Allah’ım… Şu KÂMİL ZATIN HATIRINA veya ŞU SALİH ÂMELİN BEREKETİNE sıkıntımı gidermeni, dileğimi nasib etmeni istiyorum” gibi  Allahu Teala’ya  DUA VE NİYAZ’DA  bulunur. İşte *ŞEFAAT* beklentisi böyle bir ARZU VE DİLEĞİN ifade ediliş şeklidir… Rabbimiz  Maide  suresi  ayet. 35. te  mealen  şöyle  buyurmaktadır:*** Ey îman edenler Allah’tan korkun; Sizi O’na yaklaştıracak VESİLE ARAYIN ve O’nun yolunda cihad edin ki, kurtuluşa eresiniz…*** Bizde, ÜMMETİM, ÜMMETİM diyen Peygamber Efendimize (sav) İnanarak, Arzu ve dileklerimizi beyân ediyor ve ŞEFAAT YA RASULALLAH diyoruz…Sallu al’a Rasulina Muhamm…

 

2.  ŞEFAAT YA RASULALLAH… Peygamber Efendimizin (sav) Ümmeti sıfatıyla İnanıyoruz ki, Peygamberlerin, velilerin ve Şehidlerin *ŞEFAATLARI HAK’TIR*. Kıyamet gününde, Peygamberler, MELEKLER, ilimleriyle ÂMEL eden İLİM ADAMLARI, SALİH İNSANLAR, Mü’min erkek ve kadınların  KÜÇÜK YAŞ’TA ÖLMÜŞ olan çocukları ŞEFAAT’TA bulunacaklardır. Peygamber Efendimizin (sav) ŞEFAATLARININ en büyüklerinden birisi, hüküm verme işinin başlatılması için şefaatte bulunması olacaktır. Hadisi  şeriflerden  anlaşıldıgı  gibi, Yine sırat‘tan geçmeye  ve sonra cennete girilmesine izin verilmesi için şefaatta bulunması da, Peygamber  efendimizin (sav) büyük şefaatlarından olacaktır. Yine hesaba çekildikten sonra AZABI HAK ETMİŞ oldukları ortaya çıkan bazı kimselerin azab görmemeleri için  şefaata bulunacaktır. Ayrıca müminlerin günahkarlarının  cehennemden çıkarılmaları  için Peygamber efendimiz (sav) şefaatta bulunacaktır.  Rasulullahın (sav) şefaatlarından birisi de, CENNETE GİRMİŞ OLAN MÜ’MİNLERİN oradaki derecelerinin yükseltilmesi amacıyla olacaktır. Sahihi Buhari’de bizlere ulaştırılan rivayet mealen şöyledir: „Ey Allah’ın rasûlü, senin ŞEFAATİNE ahiret gününde en yakın kişiler kimlerdir.“ Peygamber Efendimiz (sav) şöyle ce­vap verdi: ** Şefaatime en lâyık kişiler tam bir samimiyetle Allah’tan başka tapınılacak kim­se olmadığına ŞEHADET edenlerdir…** Allah’ım,bizleri Peygamber efendimizin (sav) Sünnetine Seniyyesine uymayı ve ŞEFAATINA ulaşmayı nasib eyle…Sallu…

 

3.  ŞEFAAT YA RASULALLAH… Tabiidir ki; ŞEFAAT İZNİ Allahu Teala’dandır. Allahu Teala’nın izni olmadan hiç KİMSE *ŞEFAAT* ede­mez…ŞEFAAT ile yakından alâkalı bir diğer konu da mağfirettir. Yüz kişilik bir müslüman cemaa­tin, ölen bir müslüman için CENAZE NAMAZI kılmaları ve onun günahlarının AFFI İÇİN DUA VE NİYAZ etmeleri sebebiyle ŞEFAAT umulur.(Muslim) İmam Gazali, İhya  ulumuddin  adlı  degerli  eserinde, Allah’ın fazlu keremiyle AHİRET gününde peygamberlere, sâdıklara, ulemaya, sâlihlere ve muttakîlere kendi ailelerine, ya­kınlarına, dostlarına ve AŞİNA oldukları kimse­lere ŞEFAAT İZNİ verileceğini ifade  eder. Mü’minlerin genel olarak  Peygamber Efendimizin (sav) ŞEFAATIYLA büyük ve küçük günahlan affedilecek. Çünkü Allah, Gafur – ÇOK BAĞIŞLAYICI, Gafûru’r-Rahîm – BAĞIŞLAYICI VE MERHAMETLİ ve Afuvv – AFFEDİCİ’DİR… Allahu Teala’nın SONSUZ RAHMETİ diğer Özellikle­rini geçmiştir. Bu sebeple müslümanlar Peygamber Efendimizin (sav) ŞEFAATİ SAYESİNDE daima kurtulma ÜMİDİNDE olmalıdır. Rabbimiz Sebe suresi ayet.23.te mealen  şöyle  buyurmaktadır: ***Allah’ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının ŞEFAATI fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu? derler. Onlar da: Hak olanı buyurdu, derler. O, yücedir, büyüktür…*** Rabbim, ŞEFAAT ÜMİDİNİ kâlbimizden ve dilimizden silmesin…Sallu…

 

4.  ŞEFAAT YARASULULLAH… Kardeşlerim, Başta Peygamber  Efendimiz (sav) olmak üzere Allah Tealâ’nın sevdiği kulları mutlaka vardır. Peygamberler, sahabiler, İslam  alimleri, veli ve salih kullar Allahu Tealanın RIZA’SINI KAZANMIŞ kimselerdir. Peygamberlerin durumu zaten bellidir; peygamberlik görevinin verilmesiyle EN BÜYÜK MERTEBE ve EN YÜKSEK DERECE’Yİ elde etmişler demektir. Veli ve salih kimseler ise Peygamber efendimize (sav) tabi oldukları, Allah’ın emir ve yasaklarına titizlikle uydukları için VELİ VE SALİH OLMA vasfını elde etmişlerdir. Kesinlikle SEVEN SEVDİĞİNİ yarı yolda bırakmayacaktır. İman, zikir, tevbe, gözyaşı, dua, sadaka, ihlas, namaz, Allah için sevgi, fakirleri sevindirmek gibi. Bu salih amelin, Allah Rasûlünün (sav) öğrettiği şekilde Allah’a yakınlık için yapılması gerekir. Bu itibarla, Peygamber Efendimizin (sav) ŞEFAAT hususunda her türlü makam ve mevkii’nin fevkinde olduğuna inanıyoruz…İbni Mace rivayetinde Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyuruyor: ** Ümmetimin yarısının cennete girmesi ile ŞEFAAT’TEN birini seçmem istendi, BEN ŞEFAATİ SEÇTİM. Çünkü o daha genel ve daha çok kimseye yeterlidir. Siz şefaatin takva sahipleri için mi olacagını sanıyorsunuz? Hayır, aksine ŞEFAAT; günahkarlar, hata işleyenler ve kirlenmişler için olacaktır…** Rabbim bizleri, Peygamber Efendimizin (sav) ŞEFAATİNE NAİL eylesin… Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.