EHLİ DİN…

EHLİ DİN… Amelde Hanefi, İtikad’da Muturidi Mezhebinin mensubu olduğumdan dolayı İMAN kavramının ARTIP EKSİLMEYECEĞİ inancını taşıyorum. La ilahe illallah Muhammederrasulullah İMAN VE İKRARI kâlbe yerleşince bizim İSLAM sarayına girişimiz gerçekleşmiştir. İnandım sözünün akabinde O İNANCIN gereklerinin hayatımı çepeçevre SIMSIKI sarması gerektiği bilincindeyim. Bu husus kendi NEFSİMİ birebir ilgilendirdiğinden dolayı İBADET şuuru ya da BOŞVERMİŞLİK suçunun hesabını MİZAN günü gelip çattığında İMTİHAN sonuçlarımız bir yazılı DEFTERİMİZ olarak SAĞIMIZDAN elimize verilecek ya da SOLUMUZDAN yüzümüze çarpılacaktır. Hayatımızın HER SANİYESİ İlahi irade emriyle KAYIT altına alınmaktadır. İnsanlar Cuzi iradeleri doğrultusunda İnanıp İMAN edecekler ya da İnanmayıp sonucunu İLLA Kİ aynel yâkin göreceklerdir. DİNDAR  veya DİNSİZ ifadelerini kullanmayı arzu etmem… İnanıyorum ki; *EHLİ DİN* şemsiyesi altına girenler MÜ’MİN sıfatına mazhar olan Allahın kullarıdır. *EHLİ KÜFÜR* tarafını seçenler ise Şeytanın hile ve desiselerine aldanıp HAKİKATİ ÖRTEN zavallılardır…Rabbimiz Âli imran Suresi ayet. 177. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Şurası muhakkak ki, İMANI VERİP İNKÂRI ALANLAR, Allah’a hiçbir zarar veremezler. Onlar için elîm bir azap vardır…*** Rabbim bizlere RIZASINI kazanacak âmeller işlemeyi nasib eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

2.  EHLİ DİN…İman, İtikad, İnanç İSLAM ŞERİATINA göre *DİN* mefhumunun yalnızca bir bölümüdür. İman ettim diye İFADE eden insanın Allahu Teala’dan gelen İLAHİ emir ve yasakları yani DİN’İ bütün bölümleriyle, kural, kaide, ilke, hüküm ve şartlarıyla  topyekün kabul etmesidir. İnsan yaratılışı gereği İNANMAK, hayatını belli İLKE’LERE göre yaşamak, bir takım HUKUK kurallarına uymak, İbadet etmek, tapınmak, dua etmek, sığınmak, belli bir toplum düzenine sahip olmak zorundadır. Ben bu zorunluluğu hissetmiyor, reddediyor, kabul etmiyorum diyen kişi açıkça YALAN söylemektedir. Tabiidir ki; İnsanların benimsedikleri, inandıkları düşüncelerini ve yaşayışlarını ona göre ayarladıkları, toplumsal düzenlerini ona uygun DİZAYN edip, belli bir NİZAMLA düzenledikleri sistemler, doktrinler, ideolojiler kendine özgü birer DİN’DİR… Rabbimiz Nahl Suresi ayet. 36. da mealen şöyle buyurmaktadır: ***Andolsun ki biz, *ALLAHA KULLUK EDİN VE TÂĞUT’TAN SAKININ* diye EMRETMELERİ İÇİN HER ÜMMETE bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, İNKÂR edenlerin sonu nasıl olmuştur..*** Rabbim bizleri, dosdoğru yol diye inandığımız İSLAM ŞERİATINDAN ayırmasın…Sallu…

 

3.  EHLİ DİN… İLAHİ Emirler ve yasaklar bütünü diye izaha gayret ettiğimiz *DİN MEFHUMU* İtikad, İbadet, Ukubat ve Muamelat diye adlandırdığımız hayatımızın her safhasına DAMGA vuran İlahi emirler bütünlüğüdür. Allahu Tealanın hakimiyetine TESLİMİYET ve O’ndan gelen hükümleri olduğu gibi eksiltmeden ve artırmadan kabul etmektir. Biz Müslümanlar HAK DİN İSLAM diye inanırız. Kafası karışık insanlarda çeşit çeşit TANRILAR İCAT etmişlerdir. BİREY ya da TOPLUM nezdinde kendileri ile yüce bir varlığın arasındaki İLİŞKİLERİ düzenleyen her SİSTEM kendine HAS BİR DİN’DİR. İLKE, KAİDE, KURAL koyup İZAH EDEN, insanların HAYATINA YÖN veren, kişilerin inanarak benimsedikleri HER DÜNYA GÖRÜŞÜ’DE kendi ekseninde  bir din’dir… İSLAM ŞERİATINA RAĞMEN insanlar belirledikleri bir SİYASİ GÜCE, bir SİSTEME ve ortaya çıkarttıkları SANAL DÜZENE, İLKELERE boyun eğip, teslim oluyor, İTAAT ediyorlarsa, bu bir dindir…Rabbimiz, İbrahim Suresi ayet. 3. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Dünya hayatını ahirete TERCİH edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar HAK’TAN UZAK bir sapıklık içindedirler…***Rabbim bizleri EHLİ DİN sevdalıları ile haşreylesin…Sallu…

 

4.  EHLİ DİN… İslâm Şeriatı NAZİL olmadan önce CAHİLİYE döneminde *DİN* kelimesini çok farklı, biraz da KARIŞIK anlamlarda kullanıyorlardı. Ebedi hayat mektebimiz Kur’anı Kerim HAKİKATİ İZHAR edip,açıklayıp İLAHİ GERÇEĞİ, bu gerçek karşısında insanın konumunu en güzel şekilde ifade ve İZAH ederek MÜ’MİNLERİN isifadesine sundu. *EHLİ DİN* fikir, görüş ve düşünce olarak Kur’an ve Sünneti seniyyenin aksine bir dünya görüşü ortaya koyamaz. Şayet böyle bir konuma düşerse zaten O şahıs ehli din değil *EHLİ KÜFÜR* batağına yuvarlanır.  *EHLİ DİN* Önüne getirilen ve inandığı EN MÜKEMMEL düzene, nizama uygun davranır, hakimiyetin Allaha ait olduğunu, Hakimler hakiminin tek boyun eğilecek, itaat edilecek İLAH olduğunu, Bu inanç ve hükümlerden gayrısının BATIL olduğunu, İlahi sisteme uygun davranırsa mükafat, AYKIRI hareket ederse CEZA ile karşılaşacağını bilir ve öylece inanır…Rabbimiz Zümer Suresi ayet. 2. de mealen şöyle buyurmaktadır: ***RESULÜM. Şüphesiz ki Kitab’ı sana HAK olarak indirdik. O halde sen de dini ALLAH’A HAS kılarak İHLAS İLE KULLUK ET…*** Rabbim, bizleri MUTLAK DOĞRULARA ve Sünneti Seniyye’ye SIMSIKI sarılanlardan eylesin… Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.