UYUŞTURUCU  İLLETİ…

UYUŞTURUCU  İLLETİ… Günümüz insanının en büyük hastalıklarından birisi de UYUŞTURUCU bağımlılığıdır. Bazı günlerde gazetelerde okuruz; örneğin, bu yıl Tekirdağ’da ya da Ordu’da şu kadar milyon litre RAKI tüketmi gerçekleşti ya da son günlerde olduğu gibi SAHTE RAKI tüketimi yüzünden ölenlerin sayısı 48.kişiye yükseldi gibi… Sanki SÂHİ’Sİ öldürmüyor neyse… UYUŞTURUCU illeti halkı MÜSLÜMAN olmayan toplumlarda yaşantılarının bir parçası hâline gelmiştir. Mesela RUS toplumunda en ağır içkiler onlar için bir hayat tarzı olmuştur ya da Fransız toklumunda ŞARAP, Alman toplumunda BİRA, olağan içecek olarak alğılanmaktadır. UYUŞTURUCU deyince önce SİNİR SİSTEMİMİZ aklımıza gelir çünkü adı ALKOL ya da MORFİN, EROİN, KOKAİN, AFYON, ESRAR, ETER, Sinir sistemini yatıştırıcı, uyutucu mahiyetteki bütün ilaçlar içerik olarak UYUŞTURUCU kabul edilir. BU sayılanların hepsi de Sinir sistemimimiz için FELAKET sebebidir…İslam dini bu tür içki’ve uyuşturucu cinsinin hepsinden UZAK DURULMASINI emretmektedir…Sahihi Buhari’de zamanımıza ulaştırılan bir hadis’te, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: **Sarhoşluk veren HER İÇECEK HARAM’DIR…**Rabbim bizleri ÖĞÜT alan dinleyen kullarından eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm..

 

2.  UYUŞTURUCU İLLETİ… Birebir toplumun içinde olmamız sebebiyle UYUŞTURUCU bağımlılığının İlkögretim seviyesindeki çocuklara kadar ulaştırıldığını duyuyor, haberlerde izliyor ve İletişim araçlarından bir şekilde öğreniyoruz. *UYUŞTURUCU* İlleti toplum bünyesinde açılmış, bedeni HER AN KEMİREN tehlikeli bir virüs mesabesindedir. Uyuşturucu alışkanlığı günümüz insanının en büyük SOSYAL problemlerinden birini oluşturmaktadır. Aslında SOSYAL DEVLET halkının menfaatlarını ÖN plana alan ve özde *HALKINI* her türlü felaketlerden koruyan yapıyı inşa etmelidir. Ama ne yazık ki başta, Materyalist ve kapitalist toplumlar olmak üzere, ÇARPIK İDARİ SİSTEMLERİ ile sanki uyuşturucu ve Alkol tüketimini teşvik eder konuma gelmişlerdir. UYUŞTURUCU ve ALKOL tuzağına düşen İnsanlar ise yüzlerce HARAM maddelerin ESİRİ, TUTSAĞI olmuş, TİRYAKİLİK denen madde alışkanlıkları güğn geçtikçe içinden çıkılamaz bir TEHLİKE hâlini almıştır… En yaygın olarak kullanılan uyuşturucu maddeler, ALKOL içeren içkilerdir. Halkı Müslüman olan bir toplumun böyle bir felaketi görmemesi şaşırtıcı bir aymazlıktır…Tirmizi’de kayıtlı bir hadis mealen şöyledir: ** Çoğu SARHOŞ EDENİN AZI DA HARAM’DIR…** Uzak durmak ÖZ benliğimize birebir fazilettir…Sallu…

 

3.  UYUŞTURUCU İLLETİ… Önümüze gelen her türlü meselede bizler, öncelikle DİNİ konumunu inceleriz. DİN GÖREVLİSİ olmak Müslüman şahsiyetin özünde vardır çünkü her Müslüman birey DİNİNİN görevlisidir. İslam dışı toplumlara söz söyleme bizim kapsama alanımızın dışındadır. Ancak İÇKİ tüketimini, ALKOL alımını çağdaş toplum düzeninin bir gereğiymiş gibi İNSAN haklarıyla özdeşleştirilirse bu düşünceye karşı çıkmak bizim görevimizdir. Devlet eğer halk sağlığını ön planda düşünüyorsa, CEZA yaptırımından önce BATAKLIĞI KURUTMA ameliyesini gerçekleştirmelidir kanaatini taşıyorum. Eğer zamanında bu tür UYUŞTURUCU çeşitlerine ENGEL olunamazsa; İnsanların hayatını altüst edecek MANEVİ boşluklar karşımıza SOSYAL felaketleri çıkartacak, başta CİNAYET olmak üzere, HIRSIZLIK, şiddet eylemleri, KAOS, psikolojik rahatsızlıklar, önü alınamaz ANARŞİ toplumu hayatından bezdirir Allah korusun… İÇKİ, ALKOL, UYUŞTURUCU deyip geçmeyelim bütün kötülüklerin ANA’SI olduğunu da unutmayalım…Sallu…

 

4.  UYUŞTURUCU İLLETİ… Kardeşlerim, İslam dini’nin hedefinde İNSAN unsuru olduğu ğayet açıktır. Dinimiz, mutlak surette İnsanları iyi , güzel ve doğru olana yönlendirmeyi AMAÇ edinmiştir. İslâm dini, bütün zararlı şeyleri yasaklamıştır. Bilindiği gibi; İslam şeriatı CAN, MAL, AKIL, NESİL Ve DİN emniyetinin hayata yerleşmesi için gayret sarfeder. Hemen bütün ayetlerde,  İYİLİĞİ emreden ve kötülükten alıkoyan İslâm Şeriatı, uyuşukluğu, gevşeme ve bilinç bozukluğunu, tabii olmayan uyarılmayı reddeder. UYUŞTURUCU maddeler ise özünde; Keyif verici, uyarıcı yatıştırıcı etkileri ile bilinirler. Bütün bu etkenler GEÇİCİ, hayâl mahsulü ve sonuçta SİNİR SİSTEMİNİ yıpratıcı maddelerdir. Uyuşturucular insan bedeninde kalıcı; Ruhsal bozukluklar, Ruhi ve bedeni rahatsızlıklar neticesinde her türlü bağımlılığı, FUHUŞ başta olmak üzere GÜNAH kavramı altında ne varsa O TARAFA yönlendirir. AKIL niğmeti olmayınca diğer niğmetlerde sırasıyla O BEDEN’DE yok olur. Rabbimiz Maide suresi ayet.91.de. mealen şöyle buyurmaktadır: ***Şeytan İÇKİ VE KUMAR yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık BUNLARDAN vazgeçtiniz değil mi?*** Duamız O’dur ki; Sinir sistemini UYUŞTURAN, DUMURA uğratan hiç bir maddeye İslamı DİN olarak kabul etmiş olan kardeşimiz bulaşmasın…Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.