BEY’AT  KÜLTÜRÜ…

BEY’AT  KÜLTÜRÜ… *BEY’AT*, Allahu Teala ve Peygamberine İMAN etme benimseme BEN’DE SİZDENİM diye AHİT vermenin adıdır. BEY’AT, Kelimeyi ŞEHADETE kâlpten inandım Müslümanları KARDEŞ bildim sözü’dür. BEY’AT, Kelimeyi TEVHİD ile kuvvet buldum BEN’DE SENDENİM demektir. BEY’AT bireysel başıboşluğu terk ediyorum VAHDET bütünlüğüne sarılıyorum ferasetidir. BEY’AT, Ferdi  gururumu ayaklar altına alıp Allahın dinine TESLİM oluyorum Misakı’dır. BEY’AT, kendini VAZGEÇİLMEZ zanneden kibir kompleksinden kurtulma ameliyesi’dir. BEY’AT, Aynı dinin inananları ile KARDEŞLİK hukukunu kabul etme faziletidir. BEY’AT, *Tek taş duvar olmaz* düşüncesiyle manâ ve madde’de Ümmeti Muhammedin yanında olma hareketidir. BEY’AT, yanına İKİ kişi aldığında NAMAZA durup, TEK başına kıldığı Namazdan 27. defa daha fazla mükafat aldığına KÂNİ olma inancıdır. BEY’AT, Müslümanı her nerede olursa olsun AYNI MİLLET bilme, tanıma, görme özelliği ve güzelliğidir… Rabbimiz Şuara Suresi ayet. 215. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** “Ve Mü’minlerden sana BİAT edenlere kanatlarını indir”…***

 

2.  BEY’AT  KÜLTÜRÜ…Mü’min olma sıfatını hakkı ile taşıyan birey bilir ki; her Şeriatın, Nizamın, düzenin belli başlı ESASLARI vardır. İslam Şeriatı kendine özgü DİNİ İNANÇLAR bütünlüğüdür. Şu kadarını kabul ederim ama, şu hususları benim mantığım almıyor deme hakkımız yoktur. Kur’ana TESLİMİYET mutlak gereklidir. Elimizdeki bu MUSHAF Peygamber Efendimize 23. Yılda peyder pey indirilmiş, her AYETİNİ bu dinin şanlı Peygamberi en güzel şekilde Sahabesine İZAH etmiştir. İslam Şeriatını kabul eden her BİREY teker teker gelip Peygamber Efendimize *BEY’AT* etmiş, Allahın dininin hayata HAKİM olması hususunda SÖZ ve AHİT vermiştir. İslam dininden UZAK bulunan, başka kültürlerin ESİRİ olan, beyinsel olarak yabancı örf, adet ve anane’den beslenen, İslam Şeriatının cahilleri BEY’AT KÜLTÜRÜ ile alay edip, Müslümanı YOBAZ, Sığ görüşlü, düşüncesini kiraya vermiş, bireysel yeteneklerden yoksun, kendi kendine YETMEZ kapasite kıtlığında ve yetersiz görebilir. Müslüman birey TESLİMİYET  VE  İTAAT  şuurunun bilinciyle hareket eder. Ğayrısı MÜMKÜN değildir… Rabbimiz Enfal Suresi ayet. 64. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey Peygamber, sana da, iman sahiplerinden sana UYANLARA DA Allah yeter…***

 

3.  BEY’AT KÜLTÜRÜ… Her İNANCIN, Kültürün, Her literatürün kendi içerisinde belirli özelliği vardır. İslam Şeriatında  *ISTILAH* yani dini manâ kavramına çok önem verilmiştir. Allah ve Peygamber inancı diğer kültürel inançlarla  çarpışan, bilgi kirliliğiye yetişmiş, KAFA karışıklığı SON raddeye ulaşmış, her ideolojiden azami etki altında kalan, Edebiyatı kuvvetli sanılıp, gördüğü her şemsiyeyi SIĞINAK zanneden, daha Hristiyan, Yahudi, Şintoist, Budha ve diğer kültürlerden yeterli birikimi sağlayamayan, her ESEN RÜZGARIN önünde bilinçsizce savrulan, okuduğu kendi düşünce yapısına uyğun yazarların SAPIK fikirlerini bayraklaştıran, AVARA KASNAK misâli her ilimden haberdâr olduğunu sanıp yarım bilginin BUÇUK ekseninde eriyen, FİNCANCI dükkanına dalmış FİL örneğinde olduğu gibi bulunduğu mekanı TALAN eden ÇEYREK dinlilerden *BEY’AT KÜLTÜRÜNÜ* anladığını sanmak SAF dillik olur. *BEY’AT KÜLTÜRÜ* Müslümanın en çok değer verdiği örnek ve önderimiz Peygamber Efendimizin (sav) İslam dairesine giren KADIN – ERKEK bütün müslümanlardan aldığı *SADAKAT YEMİNİ’DİR.* Biz bu kültürün mensubu olarak tabii ki; Cenabı Hak’ka HÂMD ediyoruz…

 

4.  BEY’AT  KÜLTÜRÜ…Kardeşlerim, *BEY’AT*; kitap, sünnet ve sahâbe-i kirâm’ın icmâı ile sâbit olan SALİH BİR AMEL’DİR. BEY’AT eden insanlar Peygamber Efendimizin (sav) yanına gelir sözleşme, anlaşma, muahede yaparken AKİT’LERİNİ kuvvetlendirmek için ellerini BEY’AT EDİYORUM diye Peygamber Efendimizin eliyle birleştirip musafaha ederlerdi. Kadınlar ise, sadece söz ile, ahit ile anlaşma yapmış *BEY’ÂT* yapmış kabul edilirlerdi. *BEY’AT* Peygamber Efendimizin (sav) İrtihâlinden sonra aynı şekilde işlerliğini devam ettirmiştir. Sosyal yaşantının en önemli bireyi olan İNSAN, birbirleriyle olan ilişkilerinde ve siyasî otorite ile olan münasebetlerinde, sadece İslâm Şeriatının hükümlerine RÂZI olduklarını ifade ederler. *BEY’AT* İhlâsa dayalı ortaya koyan bir AKİD olduğundan dolayı AKSİ BİR durum İslam Şeriatının dışında kalan bir İDARİ şekildir. Bilindiği gibi mü’minlerin kendi aralarından seçtikleri kendileri gibi inanan, Kendilerinden olan SİYASİ OTORİTEYE itaat etmeleri  *KÂT’İ  NASSLARLA FARZ FARZ* kılınmıştır. Müslümanın ğayesi; Allahın dinini hayata HAKİM kılma çaba ve gayreti olmalıdır. Biz bu İTİKADİ kavrama * İLÂ’YI KELİMETULLAH* diyoruz… Rabbim İslam Şeriatını hayatımıza aktarmamızda yâr ve yardımcımız olsun… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.