MÜSLÜMAN  MEKTEBİ…

MÜSLÜMAN  MEKTEBİ… 1964. yıllarında Amarat’ta  7 – 8 yaşlarındayız. Hem ilkokula gidiyoruz hemde Anne, Babamızın teşvikiyle; Namaz surelerini, İmani ve İtikadi bilgileri, İLMİHÂL bilgilerini sabahın İLK saatlarında gönüllü hocalarımızdan *SABAHLIK* olarak alıyoruz. İlkokul ders saati 8. de başlıyor bazan ne kadar acele etsek te, yetişmekte zorluk çekiyoruz. Ögretmen en müşfik hâliyle elinde bir CETVEL bizi bekliyor. Nerden geldiğimizi sorunca; *MÜSÜMAN MEKTEBİNDEN* diyoruz. Burası *GAVUR MEKTEBİMİ LAN* diye bazan sinirine hakim olamayan Eğitimcimizin Tokat, şamar ya da cetvel gibi engellemeleri bize mâni olamadığı ertesi gün aynı uygulamadan geçmemizden bellidir sanıyorum. Şükürler olsun ki; Tam zamanında yani Namaza başlama çağındayken dini ön bilgilerimizi alıp *MÜSLÜMAN MEKTEBİNDE* okumuşuz. Yoksa ileriki tahsil yıllarında genç neslin tamamıyla unutturulacığı ve insanların hayata atıldığında *DİNİ EĞİTİMDEN YOKSUN* olacağını nereden bilebilirdik… Genç nesile sunulamayan, DİN’İ TAHSİL döneminden İMAM HATİP ve Yüksek İslam Enstitü talebelerini  TENZİH ediyorum…

 

2.  MÜSLÜMAN  MEKTEBİ… İslam Şeriatının nazil olduğu ilk yıllarda Peygamber Efendimizin, (sav) ERKAM’IN EVİ’Nİ  (Dârul Erkam) *MÜSLÜMAN MEKTEBİ* yapması boşuna bir uğraş değildir. 23. YIL içinde İslam Şeriatı O kadar geniş çevrelere ulaşmıştır ki; Sebepleri arasında *MÜSLÜMAN MEKTEBİ’NİN* çok büyük etkisi vardır. Peygamber mescidinin hemen yanında ASHABU SUFFA adındaki ilk *İSLAM ÜNİVERSİTESİ* kurulmuş, Talebeleri canla başla almış olduğu eğitimi bütün bir insanlığa TEBLİĞ etme görevini üstlenmişlerdir. İslam tarihinde öyle hüzünlü olaylar vardır ki değinmeden geçemeyeceğiz. Bu ilk *MÜSLÜMAN MEKTEBİ’NİN* yetişmiş 70. Eğitimcisi, bize İSLAM ŞERİATINI öğretin diye müracaat eden müşriklerin hile’si ile ŞEHİD edilmişlerdir. *MÜSLÜMAN MEKTEPLERİ* Müslümanlar nereye vardılarsa CAMİİ ve Mescitlerin hemen yanında açılmış, *İLİM VE İRFAN YUVASI* olma özelliğini her zaman sürdürmüş; AKAİT, TEFSİR, HADİS, FIKIH, KELÂM, SİYER, TARİH başta olmak üzere her türlü FENNİ ilimlerin *ASLİ YUVASI* olma özelliği ve güzelliğini devam ettirmişlerdir…

 

3.  MÜSLÜMAN  MEKTEBİ… Tarihi süreçte, gün geçtikçe gelişen *MÜSLÜMAN MEKTEPLERİ* Örneğin, Ömer bin Abdulaziz döneminde (Hicri.98-101) İslam devletinin ulaştığı mekanlar Kuzey Afrika uçlarından Malezya, Endonezya ve Filipinlilere kadar ulaşmıştır. İslam Şeriatına gönül vermiş Müslümanlar, Hindistan, Taşkent, Semerkant, Bağdat, Kahire başta olmak üzere şimdiki İspanya içlerindeki ENDÜLÜS EMEVİ damgası *MÜSLÜMAN MEKTEBİNE* verilen değeri ile açık şahitleridir. SELÇUKLU döneminde yapılan Camii ve MEDRESELER Orta ASYA ülkelerinden başlayıp ANADOLU şehirlerimizin hemen hepsinde MUHKEM BİR MÜHÜR olarak gözler önünde, *MÜSLÜMAN MEKTEBİ* hüviyetiyle Medreselerimiz dimdik ayakta durmaktadır. Erzurum, Sivas, Kayseri, Aksaray, Niğde, Konya bu örneklerin EN BOL olduğu şehirlerimizdir. 600. Küsur YIL İslama hizmet eden OSMANLI, 22. Milyon kilometre karelik İSLAM yurdunu CAMİİ VE MEDRESE ile donatmıştır. Sadece MİMAR SİNAN eserleri bile yüzlerce diyebileceğimiz MİRASIN ürünüdür. Rabbim DİN GAYRETİ güden Müslümanlardan RAZI olur inşaallah…

       

4.  MÜSLÜMAN  MEKTEBİ… Kardeşlerim, Maksadımız yakın tarihimizde ve yaşadıklarımızda TAKILIP KALMAK değil tabii ki. İnsanların bir gecede okur yazar sayısının SIFIR noktasına indirilmesi sanıyorum sadece *MÜSLÜMAN TÜRK* toplumunun görmüş olduğu muamele şeklidir. Çok büyük bir imtihandan geçtik, Camii, ibadethane, MEDRESE, Tekke ve Zaviyelerin işlevini yitirdiği bir dönem yaşandı, kısmen yaşanıyor. 1940. lı yıllarda bu milletin mensubu CENAZESİNİ kaldıracak DİN adamının yokluğunu görmüştür. İstanbulun FETİH MÜHRÜ olan AYASOFYA CAMİİ bir yasa ile müze’ye çevrilmiş, Fatih Sultan Mehmedin Laneti 86.Yıllık elem ile hepimizi kaplamıştır. Halâ bu milletin neleri giyip giyemeyeceği hususundaki ECNEBİ kanunlarının gölgesini üzerimizde hissediyoruz. Yüzde 99. Müslüman olduğu söylenen toplum yapısında Kuranı Kerim başta olmak üzere, Dünyanın en geniş Kütüphanelerine sahip İslam literatürü fırınlarda yakılmış, kamyonlarla ECNEBİ ülkelerine yok fiatına satılmış, gemilerle diğer kütüphanelere kaçırılmıştır. Velhasılı bizler öyle zaman gelmiş ki; *MÜSLÜMAN MEKTEBİNE* hasret edilip eğitim HAKKI elimizden koparılıp alınmıştır…Daha güzel günleri ümid ederken, hiç kimsenin KUTSALINDA gözümüzün olmadığını beyân ediyor, Bizim kutsalımıza da KİRLİ ELLERİN dokunmasını istemiyoruz… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.