CENNET NİĞMETİ…

CENNET NİĞMETİ… Şurası kesin olarak bilinmelidir ki CENNET niğmetleri ne kadar anlatılırsa anlatılsın, yine de yeterli ve kifayet edecek SÖZ söylenmiş olmaz. Bizler ancak Ayet ve hadisi şeriflerin bildirdiği ölçüde CENNET niğmetlerinden haberdar olabiliyoruz. Bizim öncelikle SORUMLU, MÜKELLEF, olduğumuz hususlar var, Sonuç, netice bizlerin değil Rabbimizin takdirinde. Mü’min olarak yapmamız gereken Allahın emir ve yasaklarına İTAAT, Allahu Tealanın Peygamberi aracılığıyla YÜKÜMLÜ bulunduğumuz İBADET bizlere emanet tevdi edilmiştir. Rabbimizin belirlemiş olduğu SÜRE olan ÖMÜR NİĞMETİ bizim için bir İMTİHAN bütünlüğümüzdür. Nefes alıp verdiğimiz DÜNYA hayatını, Allahu Tealanın yardımıyla ve ancak O’nun istediği gibi yaşamak İmtihanı başarı ile verdiğimizin kanıtı olacaktır inşaallah. Zira iman; inanılması gerekenleri tasdik etmek, İTAAT VE İBADET bu tasdikin ispatı olup, hayata tatbik etmek ve hayata hâkim kılmak için bir İLAHİ ÖLÇÜ’DÜR…Kulun, kendini yaratan Rabbini tanıması ve bilmesi gerekir. Çünkü insan, bir tek olan Allahu Tealaya kulluk etmek için yaratılmıştır. Dolayısıyla insanın yaratılmasının gayesi; kulluk ve ibâdettir. Takdir tabii ki Rabbimizindir…

 

2.  CENNET NİĞMETİ… Ayet ve Hadisi şeriflerin IŞIĞINDA anlıyoruz ki; Cennet niğmeti Rabbimizin MUTİ kullarına sunduğu en güzel HEDİYE olacaktır. Rabbimiz dünya hayatında MÜ’MİN kullarının yerine getirmiş olduğu İTAAT VE İBADETİN  karşılığı olarak İnanan kulunu, CENNET NİĞMETLERİ ile mükafatlandıracaktır. Allahu Tealaya KULLUK, ancak itaat ve ibâdet ile ispat edilir. İTAAT; her emre harfiyen uyup yapılması gerekenleri yaparken, TERK edilmesi gerekenleri de tamamen terk etmektir. İİBADET İSE; Allah Tealanın güzel ÂMEL olarak kabul buyurduğu ve onun karşılığı olarak da sahibini mükâfatlandıracağı ISLAH EDİLMİŞ ÂMEL’DİR. Cennette her şey en güzel ve en mükemmel halde olacağı gibi, Cennetlikler de en güzel ve en mükemmel bir surette ve yapıda olacaklardır. *CENNET NİĞMETİ* ile mükafat bulan insanın RUH VE BEDEN bakımından en güzel döneminde olacağı hadislerde belli edilmektedir ki; Bu yaş 33. olarak ifadesini bulmaktadır. Cennet hayatı *EBEDİ* olup ihtiyarlama da olmayacağı içindir ki, insan orada hep en MÜKEMMEL olarak kalacaktır…

 

3.  CENNET NİĞMETİ… Alimlerimiz diyor ki; Şüphesiz 33. yaşında görünen pek çok hikmetler sayılabilir.  Zira bu yaş, güç ve kuvvetin EN KÂMİL olduğu yaş olup lezzetleri en iyi şekilde tatma yaşıdır… *LA İLAHE İLLALLAH* Cennetin anahtarı olarak vasfedilmiştir. Fakat DİŞSİZ anahtarın olmayacağı ğayet açıktır. Bilindiği gibi hiçbir anahtar DİŞSİZ değildir. Dişsiz anahtar getirirsen HİÇBİR kapıyı açamazsın. Şayet sen dişleri olan bir anahtar getirebilirsen o senin için *CENNETİN KAPISINI* açacaktır. Aksi takdirde açılmayacaktır. Cennet kapısını açacak İLAHİ ANAHTARIN dişleri vardır, onlar da ilâhi emirlere bağlı olmak, İTAAT VE İBADET etmektir.(Vehb bin Münebbih) Rabbimiz, Lokman  suresi  ayet. 8. de  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Şüphesiz, iman edip de güzel davranışlarda bulunanlar için, NİMETLERİ BOL cennetler vardır…*** Tirmizi’nin zamanımıza taşıdığı bir hadisi şerifte, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: **Cennete giren, orada KALICI olur, ölmez. MÜREFFEH bir hayat sürer, SIKINTI VE YOKLUK çekmez. Elbiseleri eskimez. Gençlikleri YOK olmaz zamanın geçmesiyle – yaşlanmaz, BUNAMAZ ve değişikliğe uğramazlar…** Elhamdulillahi Rabbul âlemiyn…

 

4.  CENNET NİĞMETİ… Kardeşlerim, *CENNET NİĞMETİ* Mutlak doğru olarak inandığımız nassların ifade ettiği şekliyle; Nimetlerin TÜKENECEĞİ bir yer değildir. Cennete girme şerefiyle taçlanan kişi SIHHATİNİ ebediyyen yitirmiyecektir. Her zaman gençliğinin en güzel ve MÜKEMMEL dönemini MUHAFAZA edecektier. Cennetlik olan şahıs eş ve evlatlarından MAHRUM bırakılmayacaktır. Cennetlik olanlar DÜNYADAKİ gibi her hangi bir korkunun endişesini duymayacaklardır. Cennet niğmeti her zaman GÖNÜL RAHATLIĞI içinde geçecektir. En güzel ZEVK Cennet niğmetlerinde olacaktır. Ve tabiidir ki; CENNET, GÜVEN İÇİNDE yaşanacak *EBEDİYET YURDU* olacaktır. Zira ikram edilen nimetler MİAT’LI, SÜRE’Lİ olup kesilecek olsaydı orada huzurdan, güvenden ve mutluluktan bahsetmek mümkün olmazdı. Rabbimiz, CENNET’TE korkunun olmayacağını ve oranın bir ebediyet yurdu olacağını bizlere KESİN olarak bildirmektedir…Rabbimiz Sebe suresi ayet. 37. de  mealen şöyle  buyuruyor: ***Ancak iman edip de SALİH ÂMEL işleyenlere gelince, işte onların amellerine karşı kendilerine KAT KAT MÜKAFAT vardır. Onlar cennet köşklerinde EMNİYET içindedirler…***  Amenna ve saddakna…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.