MAHALLE BASKISI…

MAHALLE BASKISI… İslâm dininde SOSYAL SİSTEMİN rükünlerini, unsurlarını; Allahû Teala’nın hukukuna riayet ederek, O’nun RIZASINI kazanmak, Peygamber Efendimizin (sav) TEBLİĞ ettiği ahlâka harfiyyen RİAYET et­mek ve insanların haklarını MUHAFAZA ederek adaleti sağlamak İslam Şeriatının olmazsa olmaz ilke’lerindendir. Şayet bu doğrultudaki İLKE’LERE  zıt uygulama Devlet, İdareci, Siyasi iktidar ya da Mahalli çevrelerden geliyorsa; bunun adı düpedüz MAHALLE BASKISI’DIR. Terbiye ve edep dışı hareketler, ahlâktan yoksun tavırlar ve GÖRGÜSÜZLÜK, olğun insanların, yaşlıların geriden gelen nesillere vermek isteyipte veremedikleri GÖRĞÜ kuralları eksikliğidir. Müslümanların önüne çıkan her engel, baskı, zorlama, ZOR kullanma inanç dünyasına uymuyorsa, ÖRNEK alınacak olğunlukta değilse, geriden gelen nesillerde MÂKUL bir karşılığı olmayacaksa, yaşadığımız ortamda inandığımız gibi hareket edemiyorsak bunun adı; psikolojik, toplumsal, ideolojik MAHALLE BASKISIDIR… Sahihi Buharinin zamanımıza ulaştırdığı bir Hadis mealen şöyledir: ** Ümmetimin hakkında endişe ettiğim hususların en tehlike­lisi; HEVÂYA UYMAK ve tûl-i emeldir. Hevâya tabi olmak insanı HAK YOLDAN SAPTIRIR.Tûl-i emel ise AHİRETİ unutturur…** Rabbim bizi nefsine mağlup olanlardan muhafaza eylesin…

 

MAHALLE BASKISI… İnsanların toplum içerisindeki davranışlarını ve birbirleriyle olan ilişkile­rini, MEŞRU bir temele dayandırmaları inançlarının tabii bir neticesidir. Her Milletin veya TOPLUM düzeninin belirgin bir sosyal sistemi vardır… Hayatımıza YÖN veren SOSYAL SİSTEM toplumsal yaşantımızın tabii bir göstergesidir. Her toplumun kendi bünyesinde vaz geçemediği değer yargıları korumakla MÜKELLEF oldukları KIRMIZI ÇİZGİLERİ, KUTSALI, İNANCI, DİNİ, Dili, KÜLTÜR yapısı, ÖRF, ADET, GELENEKLERİ, Yaşantı biçimi ve Hayat tarzları vardır. Sosyal Sistem gündeme geldiğinde; İki veya da­ha fazla insanın, birbirleriyle doğru­dan veya vasıtalı olarak meydana ge­tirdikleri, zaman içinde devamlılık kazanan, sınırları belirli münasebet­ler ve tesirler zincirine sosyal sistem denilir, İfadeleri ile tarifini yapıyoruz. Tabiidir ki; İNSAN Sosyal bir varlıktır. Toplum içerisinde birlikte yaşayan insanların birbirleriyle olan münasebetleri süreklidir. Dolayısıyla teşkilatlı olsun veya olmasın, her insan topluluğunun SOSYAL SİSTEME ihtiyacı vardır. Dün­yadaki bütün sistemlerin veya SİYASİ otoritelerin temelinde; ferdi ve toplumsal, içtimai ahlâk anlayışını görmek mümkündür. Dinimizin emirleri de bu doğrultudadır…Riyazus Salihinde bizlere ulaştırılan bir hadis mealen şöyledir: **Mü’minler birbirini sevmekte, birbirine acımakta ve birbirini korumakta bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir organı rahatsız olursa diğer organları da rahatsız olurlar…**

 

MAHALLE BASKISI… İnanıyorum ki; her toplum içinde yaşadığı cemiyetin TEMEL ilkelerini bilmek durumundadır. Aksi hâlde, Sosyal sistemin rükünlerini, şartlarını ve hükümlerini tesbit edemeyen bir cemiyetin İSTİKRARA kavuşması MÜMKÜN değildir. Müslümanların SOSYAL sistemlerinin temelinde; güzel ahlâkın ve edebin muhafazası, kardeşlik hukukuna RİAYET edilmesi ve AİLE hukukunun korunması gibi unsurların MÜSTESNA bir yeri vardır. İnsanların  anormal diye bilinen davranışları ancak GÖRGÜ bozukluklarından ileri gelir. Müslümanların mahallesine, şehrine, köyüne, evine, işyerine velhasılı bulunduğu ortama ADIM ATINCA insanların gözü GÖNLÜ açılmalı. Yolda bir Müslümanla karşılaşanlar onun nezaketinden, zarafetinden, kıyafetinden Müslüman olduğunu anlamalı; onun gibi olmaya ÖZEN göstermelidir. İbnü Ömerin (ra) naklettiği hadîsi şerif mealen şöyle:**Müslüman müslümanın kardeşidir, Ona zulmetmez, Onu tehlikede yalnız bırak­maz. Kim kardeşinin ihtiyacını görürse, Allah da onun ihti­yacını görür. Kim bir müslümanı bir sı­kıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu kıyamet günü­nün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanı örterse, Allah da onu Kıyamet günü örter…** Rabbim bizleri İLMİYLE ÂMİL OLAN  kullarıyla bir ve beraber eylesin…

 

MAHALLE BASKISI… Kardeşlerim, Terbiyeli, ahlâki değerlere ÖNEM veren, görgülü Müslümanların  her zaman ve her yerde örneklik TEŞKİL edecegi gayet açıktır. İnancımızla uyuşmayan; HÂL, hareket ve tavırlarımız nefsimizin zorlaması ya da ÇEVRE kültürünün baskısı sebebiyle değişiklik arzediyorsa bu SAKAT anlayış ilerletilmeden önüne geçilmelidir. Evimiz, Sokak, Cadde, Pazar, Okul, İşyerimiz, Giyim, Kuşam, Yeme, İçme, Tavır, yaklaşımlarımız vesaire… karşıdan bakılınca, Müslüman olmadığımız görüntüsünü veriyorsa, uygulamada bir eksiklik, bir hata bir olumsuzluk var demektir. Camilerimiz, Mescitlerimiz, dershanelerimiz, İbadethanelerimiz, oralara girip – çıkışlarımız bile *BUNLAR  NE  BİÇİM  MÜSLÜMAN?* sorusunu sorduruyorsa MUTLAK surette kendi kendimize ÇEKİ DÜZEN vermemiz kaçınılmazdır inancını taşıyoruz. MAHALLE BASKISI nereden gelirse gelsin eğer O baskıya anında PES EDİP teslim bayrağını çekiyorsak, bu baskılar hiç bir zaman eksilmeyecek, 28. Şubat sürecinde olduğu gibi inançlarımız KAPANA KISTIRILMAYA çalışılacak, Kamuya ait yerler Müslümana ZİNDAN edilecektir… Rabbimiz Hud Suresi ayet. 113. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ATEŞ dokunur CEHENNEMDE YANARSINIZ. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra O’ndan da YARDIM göremezsiniz…*** Alla (cc) sonumuzu hayreylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.