MERHAMET VE SEVGİ VARSA… Öyle olaylar okuyor ve işitiyoruz ki; Acaba insanlığın sonu mu geliyor demekten kendimizi alamıyoruz. Bazı insanların gen’lerine anlaşılmaz derecede işlemiş olan *ŞİDDET*, hiddet ve öfke sanki merhamet vicdan ve SEVGİ duyumuzu köreltir hâle getirmiştir. On, yirmi, otuz, kırk YIL aynı yastığa baş koyan eş’ler hangi ara bu kadar canavar karakterine büründü anlamakta güçlük çekiyoruz. İnancımız O’dur ki; Merhamet ve Sevginin olduğu yerde *ŞİDDET*sözcüğüne yer olmamalıdır. Daha gençliğinin baharında olan evlatlarımız EZA, CEFA, İŞKENCE, TACİZ, TECAVÜZ bataklığına gömülmüşlerse Ana, Baba, Akraba ve bütün bir MİLLET olarak suçlu aramaktan ziyade kendi yaşantımıza çeki düzen vermek zorundayız kanaatındayım. Unutmayalım ki; Şiddetin kadını Erkeği yok… Allaha inanan ve İMAN eden, Allahın Rasulüne Peygamber olarak şahitlik eden birisi; Hiddet, ŞİDDET ve öfkesinin kulu olamaz…Rabbimiz Ahzab Suresi ayet. 57. de mealen şöyle buyurmaktadır: ***Allah ve Resûlünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette LÂNET etmiş ve onlar için horlayıcı bir AZAP hazırlamıştır…*** Merhamet ve Sevgi varsa ŞİDDET mutlaka YOK olmalıdır…
2. MERHAMET VE SEVGİ VARSA… Sokağa taşan bir ŞİDDET olayında, Küçücük çocuklarının gözleri önünde öldüresiye Annesini darp eden bir BABA, ya da bıçak elinde hanımına acımasızca darbeler indiren bir KOCA ve ya Sosyal medyada tecavüzü paylaşıp karısına izlettiren gözü dönmüş İnsan müsvettesi… ŞİDDET olayları O kadar arttı ki hangi birini gündeme getirsek aynı derecede REZALET unsuru. Sormadan edemiyoruz sizi hangi ANA doğurdu, hiç mi Aile terbiyesi almadınız, 56. defa bir kadına bıçak saplamak nasıl bir kin ve öfkenin yansıması… Bütün zamanların ihmal ve mağduriyeti yaşanırken bu ÖFKE yumağını nasıl sakladınız. 67. Yaşındaki adamı evire çevire döğerken O sözde şarkıcının aklına hiç mi Ana, Babası gelmedi… Uyuşturucu parasını döve döve 90.Yaşındaki Annesinden alıp ortalıktan kaybolan evlatta VİCDAN’DAN eser varmı…Şiddet kimden ve nereden gelirse gelsin topyekün karşı gelmek insanlık borcumuz olmalıdır…Sözde MODERN bir toplum olduğumuz imajı işlense de; uygulama CAHİLİYE dönemlerineden beter yüreklerimizi incitmektedir… Unutmayalım ki; Şiddet, hiddet ve öfkemizin hesabını kolay kolay veremeyiz…
3. MERHAMET VE SEVGİ VARSA… Hayatımızda sevdiklerimize karşı kesinlikle ve kat’i surette ŞİDDETE yer olmamalıdır. ŞİDDET, Hiddet, Öfke neticesinde O kadar VAHİM vakalar anlatılır oldu ki; Hayvanlar aleminde Sırtlan, Çakal ve benzeri VAHŞİ diye bildiğimiz canlılar seviyesine inmek insanlık ayıbımız olarak bizlere yetmektedir. Hani yaratılmışların en şereflisi idik, hani akıl, fikir ve düşünce sahibi idik, hani eğitim, öğretim ve tahsil hayatımız bizlere yüce makam ve mevkiler kazandıracaktı, hani Anne ve Babalarımıza onları rahat ettirip, iyi bir hayat sunarak hayır dualarını alacaktık. Hani evlilik AKDİ yapılırken hanımımızı, Allahın uhdemize vermiş olduğu EMANET olarak bilecek ve öyle davranacaktık, hastalıkta, darlıkta, zorlukta, iyi ve kötü günde her şeyimizi paylaşacaktık… Öylesine; vermiş olduğumuz sözler yerine getirilemediyse sahtekâr, riyakâr, şahsiyetsiz kişiliğe bürünmemiz çok uzun süre gizli, kapalı kalmıyor. Canavar RUH ortaya çıkıyor. Allah korkusu olmayan, Allahın kullarına zarar veriyor…Rabbimiz Âli imran Suresi ayet. 134. te mealen şöyle buyurmaktadır: ***O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; ÖFKELERİNİ YUTARLAR ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever…*** Başka kurtuluş yolu bilmiyoruz…
4. MERHAMET VE SEVGİ VARSA… Kardeşlerim, Dikkat edilirse evlilik yaşı Kadın ve Erkeklerde ORTA YAŞLARA kadar yükselmiş vaziyete geldi. İnsanlar artık 35-40 yaşlarına gelmeden evlenmeyi düşünmüyorlar. Bu gecikmeyi etken olsa da, sadece EKONOMİK saiklerle anlatamayız. Günümüzde Kadın Erkeğe, Erkeklerde Kadınlara güvenmiyor ve itimat edemiyorlar. Her iki cinste geçerli sebep ve nedenler ileri sürüyorlar. Lâkin burada en önemli husus evlenen çiftlerin, bekar olanlara verdiği korkutucu eylem ve söylemlerde evlilik kurumunun, Aile olmanın geciktirilmesinde etkisi büyük. Bizler sebep ve nedeni her ne olursa olsun her iki tarafın da ŞİDDETE meyilli olmasını insanlık ayıbı olarak nitelendiriyoruz. Ne yazık ki; Şiddet şiddeti doğuruyor haklı gibi görünen taraf uyguladığı kaba kuvvete başvurup, darp yüzünden haksız konumuna düşüyor. Muhataba vurulan her tokat büyük bir KİN VE NEFRET olarak geri geliyor. Bu yazı Samsun’da güçlü olan kocanın, güçsüz olan hanımını çocuğunun gözü önünde insanlık dışı ölümüne ŞİDDET kullanması üzerine yazılmıştır. Kur’an ve Sünneti seniyye NUR’UNA sarılma ümidiyle… Sallu alâ Rasulina Muhamm…