YAHUDİ DAMARI…

DAMAR… Son BİN yıllık Yahudi tarihine baktığımızda;Yahudi toplumunun en büyük düşmanı Hristiyanlar olduğunu görüyoruz.  Bilhassa geniş ve detaylı incelemelerini gördüğüm Alman tarihi kaynaklarında, istisnasız her YÜZ yılda bir neredeyse köklerini kuruturcasına, İspanya, İtalya, İngiltere, Almanya, Hollanda, Polonya, Rusya, Avusturya, Macaristan, daha sonraları Güney Amerika ülkelerinde büyük bir KIRIMA uğradığını görüyoruz. Lâkin daha YÜZ yıl bitmeden *YAHUDİ DAMARININ* yine bir yerlerden gizli gizli, sinsice toparlanıp, dedelerinin yaptığı gibi DÜNYA milletlerine *NİZAM VERME* yarışına girdiklerini şahit oluyoruz. En son, 1492. Yılında gidecek yerleri olmayan Yahudi toplumunu Osmanlı ülkesi kabul etmiş, Yahudi göçmenler, başta Selanik olmak üzere Edirne, İstanbul, İzmir, Manisa, Bursa, Gelibolu, Amasya, Patros, Korfu, Larissa ve Manastır vilayetlerine yerleştirilmişlerdir. Osmanlı ülkesinde çok kısa süre içerisinde SARAY hizmettlerinin sadece Yahudiler tarafından idare edildiğini Yahudi ESTER KİRA adlı bir kadının hayatının incelendiği *BENİM ADIM KIRMIZI* adlı eserden öğreniyoruz…

 

2.  DAMAR… Yahudilerin, Osmanlı ülkesinde en etkin olduğu dönem; Üçüncü Murad dönemidir. Osmanlı sarayına EBE olarak dahil olan ESTER KİRA adlı kadın kısa süre içerisinde kendi DAMARI olan Yahudileri saraya doldurmuş, ESTER KİRA, Saray’daki nüfuzunu kullanarak, bir yandan DIŞ siyasette rol alırken diğer yandan Yahudilere, imtiyazlar ve soyluluk unvanları verilmesine, hatta Sipahi Beyliklerinin dağıtımına kadar burnunu sokmuş Yahudilere İstanbul Gümrükleri başta önemli resmi görevlerin yönetiminin verilmesini sağlamıştır. Yahudiler bu süre içerisinde büyük servetlerin sahibi olmuşlardır. Tehlikeyi geç te olsa sezen Üçüncü Murad Han, ne kadar Yahudi varsa Saraydan uzaklaştırmış, verilen cezaların yanında tanınmaları için; Bir FERMAN yayınlamış, Bu fermana göre Yahudiler kavuk taşıyamayacak, *KIRMIZI ŞAPKA* giyeceklerdi. Son zamanlarda Orhan Pamuk adlı yazar, ikinci defa dedelerinin romanından esinlenerek bir ROMAN daha yazmış ama adını yine *BENİM ADIM KIRMIZI* koymuştur, okuma zahmetine katlananlar bilir. Dolayısıyla bu DAMAR bir şebeke hâlinde zamanımıza kadar etkinliğini sürdürerek SİNSİ karakterini devam ettirmiştir…

 

3.  DAMAR… Rabbimiz, Kur’anı Kerimde *VETİN* adlı bir Damarı beyân buyurmaktadır. Tefsiri Kebir’de ifade edildiğine göre VETİN; kalbten uzanıp BAŞ’A varan ve kesildiğinde canlıların ölüverdiği damar’dır. Yani CAN DAMARI’DIR. kalbin bağlı olduğu bu damar insan vücudunun en önemli organlarını birbirine bağlar. Bazı ifadelerde bu damarın kâlpten beyine ulaşan ve ALIN noktasında işlev gören ŞAH DAMARI olduğu ifade edilmiştir. Ömer Nasuhi Bilmen Rahmetli diyor ki;*VETİN* bir damardır ki: Kalpten çıkarak başla bitişir, buna ŞAH DAMARI* da denir, bu kesilince hayvan oluverir. İşte YAHUDİ toplumu ON ayrı Mucize verilmesine rağmen Allahu Tealadan bile *HİLE VE DESİSE* yollarıyla uzaklaşmış *ŞAH DAMARI* çatlamış, Domuz ve Maymun suretlerine çevirilmiş LÂNETLİ bir toplumdur. Bu Lânetli toplum bilindiği gibi sadece Yahudi Anne’den doğan birisini İNSAN olarak değerlendirir. Diğerleri ise Yahudi toplumunun hizmeti için yaratılmış mâhlukat sınıfındadır. Hatta Yahudi ŞEBEKESİNİN en önemli unsurları olan LİONS, ROTARY, MASON teşkilatları dahi SUNİ YAHUDİ olarak değerlendirilir. Örneğin Habeşistan Yahudileri ve diğer Yahudi’lerin SUNİ olarak değerlendirildiği gibi…

 

4.  DAMAR… Kardeşlerim, Her Ramazan ayının son günlerinde özellikle KADİR gecesinde olduğu gibi Yahudiler; 1948. Yılından itibaren DEVLET olma özgüveninin vermiş olduğu CESARET ve Amerikanın vermiş olduğu SONSUZ desteğin gölgesinde her yıl binlerce Müslümanı katletmeyi itiyad hâline getirmişlerdir. 1948. Yılında, Filistin topraklarının yüzde altı gibi CUZİ bir bölümünde devletçik olmuşken; bugün Filistin’in neredeyse hepsine sahip bir işgalci TERÖR devletinin hakimiyetini görüyoruz. İsrail, öyle ki; korkusuz, pervasız, Birleşmiş Milletler teşkilatını hesaba katmayan tek DEVLET konumunda. Yüzlerce kişiyi Dünyanın gözü önünde öldürürürken aynı zamanda bütün İRİ devletlerden DESTEK alabilen tek toplum. Yahudi toplumu öyle lânetli bir toplum ki; Öldürürken dahi Ciyak ciyak bağıran bir DAMAR sahibi, ŞAH DAMARI çatlamış, insanlıktan habersiz hayvanlaşmış hâli ile karrşımızda… Rabbimiz Maide Suresi ayet. 51. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey İMAN edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar VELİLER edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez…*** Yahudilerin kendi başını yiyeceği, *O TAŞIN* dile geleceği gün mutlaka gelecektir… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

    

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.