ZAMANIMIZ KIYMETLİ…

ZAMANIMIZ KIYMETLİ… Yaşadığımız hayatın görünmeyen en yüce değeri zaman kavramıysa, boşa geçirilen vaktimizde kayıplarımızın en kıymetli olanıdır. Öncelikle; Zamanı dogru kullanmak ve heba etmemek için plan ve program yapmamız zorunludur. Şurasını çok iyi bilmemiz gerekirki: Müslümanın boş vakti ve boşa harcayacak zamanı yoktur düsturuna öncelikle inanmamız icab eder. Her meslek grubunda zaman açısından mutlaka plan, proğram, randevu sistemi gibi…Zamanı doğru kullanmak adına yapılan çalışmalar bilinen bir gerçektir. Keşke diyeceğimiz, pişmanlık adına hayıflanacağımız günler gelmeden saniyelerin değer ve kıymetini hesap ederek kullanmamız kendi hayat felsefemizin gelişmesi açısından gerekli hatta zaruridir inancındayım… Zamanı doğru bildiğimiz şekilde değerlendirmek, Vaktin kıymetini hesap ederek yaşantımızı sürdürmek, geleceğe ümitle bakma arzusu açısından zamanın üzerimizdeki etkisi bilinenden daha da etkindir… Rabbimiz Hac suresi ayet. 14. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunan kimseleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar.***

 

ZAMANIMIZ KIYMETLİ… ‘Bu zor şartlar altında’ diye başladığımız ifadelerimiz zannediyorum bütün insanlık için geçerlidir. Hayatta yaşadığımız her an tabiidir ki; toz pembe geçmiyor. Hayattan beklentilerimiz her meslek grubu ve statü olarak her gruptan insan için farklı özellikleri içermektedir. Hangi mesleği, işi yaparsak yapalım… İyi, güzel tarafları olduğu gibi, can sıkıcı, üzücü, incitici, moral çöküntüsüne sebebiyet verici, ümit kırıcı yanları da vardır mutlaka. Savcı suç dosyasını hazırladığı maznun hakkında vicdanen müsterihse, Hakim vermiş olduğu kararın iç huzuruyla evine gidiyorsa, Avukat savunduğu şahsı sadece alacağı ücret mukabilinde değerlendirmiyorsa, Belediye başkanı sadece seçilene kadar vaatlerini sıralamayıp iş başa düştüğünde her sözünü namus telakki edip yerine getiriyorsa, Doktor hastasıyla ciddi olarak ilgileniyorsa, Müteahit yapmış olduğu evi içinde kendisi yaşayacakmış ölçüsünde inşa ediyorsa…Evet işte insan olmanın gerekleri zaman kavramı içinde yerine getirilmiştir diyebiliriz. İbni Mace’de kayıtlı bir hadis mealen şöyledir: **Şüphesiz Allah, biçimlerinize ve sözlerinize bakmaz, işlerinize ve kalblerinize bakar…** İbret o’nu alanlar için eşsiz bir  fırsattır…

 

ZAMANIMIZ KIYMETLİ… Zamanı öteleme anlayışı ne yazık ki; çoğumuzda vardır. Örneğin yarın yaparım, önümüzdeki hafta yerine getiririm, Bir ay sonra mutlaka ilgileneceğim, bir sene sonra kesin borcumu öderim… gibi. En çok ifademizde yer bulan sözümüz ise; HAYAT DEVAM EDİYOR… hayat devam ederken bugün yapmamız gerekeni bugün yapıyorsak zamanı dogru kullanıyoruz demektir. ANI YAŞAMA kavramı bu meramımızı anlatacak açıklıktadır. Eğer bu saatte fiilen yerine getiremediğimiz amellerimiz bir sonraki saate kalıyorsa SIKINTI başlamış diyebiliriz. Evine çalıştığı iş yerindeki konumu dolayısı ile EKMEK götüren emekçi işini savsakladığı an hata yapıyor demektir. Çalıştırdığı insanlara vaat ettiği ücreti zamanında ödemeyen işveren büyük vebal altına girmekte, sorumlu olduğu mekanizmayı işletmeyen bilirkişi ağır bir yük altına girmektedir. Zaman kavramı göreceli, izafi bir kavrammdır güzel…ama bizler bu zaman kavramından sorumlu kişileriz. Kendi meşgalemizi bir başkasına yükletirsek, Muhatabın hakkını gasp etmiş olmanın mesuliyetiyle huzura çıkacağız, hak, hukuk terimlerine  yabancı kalırsak kendi nefsimize zulmetmiş olacağımız aşikârdır…

 

ZAMANIMIZ KIYMETLİ… Kardeşlerim, biz Müslümanlar Zaman kavramı, VAKİT değerlendirmesi açısından çok şanslı olan inanç sahiplerindeniz. BEŞ VAKİT’LİK NAMAZ ibadetlerimiz bu ölçünün nasıl kullanılacağını da haber veren güzellik ve özelliği içinde barındırır. Sabah Namazına kalkan bir Müslüman hiç bir işinin yükünü yarınlara bırakamaz. Çünkü bu zor şartlar altında Rızık temini için öncelikle işimizi en ufak bir aksaklıga meydan vermeden yapma gayreti içinde olduğunun bilincindedir. İnançları doğrultusunda HASSAS olan birisi işine geç kalmayı bir başkasının hakkına tecavüz olarak niteleyip aklının ucundan dahi geçirmez. Allahın kulunu düşünen yüce yaratıcıya vereceği hesabın şuurundadır. İşimize dikkat etmemiz gerektigi gibi aynı zamanda Allaha kullugumuzu da bu zaman dilimi içinde yerine getirmemiz zaruridir. Bu konuyu da kesinlikle erteleme hakkına sahip degiliz. Zaman Allah’ın insana bahşettiği en büyük nimetlerden biri olup, önemli olan bu nimetin kadrini bilmektir. Rabbimiz Casiye suresi ayet. 24.te mealen şöyle buyurmaktadır: ***Dediler ki: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder.” Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar…*** Kendimizi aldatmayalım, Vaktimizi değerlendirelim inşaallah…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.