MÜLAYEMET…

MÜLAYEMET… Günümüzde terk ettiğimiz tavırlarımızdan birisi de; MÜLAYEMET kavramıdır…Yeterince birbirimize müsamaha unutkanlığımız, Hâlim selim tarzımızı kaybedişimiz, hiddet ve şiddet eğilimini dil’imize ve sima’mıza yerleştirme stilimiz ne yazık ki; bizleri eminlik vasfımızdan uzaklaştırıyor. Yumuşak huylu, uysal ve ağır başlı olmak, öfkenin kabarması halinde itidal ve sükûneti korumak, nefsine hakim olup kızmamak, gücü yettiği halde affetmek, hoşa gitmeyen şeyler karşısında sabır ve tahammül göstermek, tahrik edici sebepler karşısında soğukkanlılığı korumak, acı ve ıstırap verici hareketlere karşı kendini tutmak, frenlemek en çok aradığımız hâl ve tavırlarımızdır sanıyorum. Bir tebessüm, gülen sevimli bir yüz bizi birbirimize yaklaştıran en güçlü görüntümüz olacaktır… Karakterimizin en önemli özelliklerinden birisi de; güler yüzlü ve tatlı dilli olmasıdır. Günümüzde, sosyal ilişkilerimizde, birbirimize olan tavır ve davranışımız çok önem arz etmektedir… Rabbimiz Necm Suresi ayet. 43. te mealen şöyle buyurmaktadır: ***Doğrusu güldüren de ağlatan da O’dur…***

 

2.  MÜLAYEMET… Ruhi ve bedeni özelliklerimiz şahsımızın karakteristik duruşunda, seciyemizde bizleri konuşmadan ele veren hâllerimizdendir.  Son zamanlarda Türkçe bir terim olmasa da, Negatif ve Pozitif kavramları dilimize iyice yerleşmişlerdir. MÜLAYEMET içinde tavır ve hareketlerimiz, tatlı dil ve güler yüzümüz muhatabımıza Pozitif enerji vermektedir. Neşeli, sevinçli, şen, şakrak hareketlerimiz bulunduğumuz ortamda ARTI güzellikleri yayarken; Gam, keder, düşünce, üzüntülü ve sıkıntılı durumlarımızda ortama Negatif enerji yayıldığına şahit oluruz. Müslüman bireyin güler yüzlü, tatlı dilli, Tebbessüm içeren yüzüne bakmak kişide rahatlamayı da beraberinde getirir. Mutluluk ve saadet her an arzu ettiğimiz güzelliklerin başında gelir. Ne yazık ki; her an huzur ortamını yakalayamıyoruz lâkin topluma üzüntü verecek, gergin hâllerden de kaçınmasını bilmeliyiz diye düşünüyorum…Sahihi Buhari’nin bizlere ulaştırdığı bir hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Hayrı, iyiliği, güzel yüzlülerin yanında arayınız…**

   

3.  MÜLÂYEMET… Şurası bir gerçektir ki; Mülayim, uysal, halim selim insanlarla sohbet ederken tavırlarımız daha rahat, konuşmaya daha da arzu ve istekli davranır, adeta zamanın geçmesini istemeyiz. Beraberlik her iki tarafı da sevindirir. Mülayemet, HİLM insanın ileriyi görmesi, acele hareket etmemesi, tecrübelerine dayanarak hadiseleri sabırla göğüslemesi hâlidir. Kişinin kendisine yapılan kötülüğe karşı aynı şekilde karşılık vermeye ve intikam almaya gücü yettiği halde, intikam hissine kapılmadan sabır ve müsamaha ile karşılık vermesidir. HİLM, Allah Tealanın insanlığa büyük bir ihsanıdır. Kime verildi ise, ona dünya ve ahiret saadeti verilmiştir demektir. Zira HİLM Mülayim insanı hem dünyada hem de ahirette yüksek mertebelere kavuşturur. Mülayim olmak için çok fazla uğraşmaya gerek yoktur. Samimi olarak, riyâkarlıktan uzakta tebessüm içinde bir yaklaşımın arada oluşan bütün buzları eriteceğine inanıyoruz…Beyhâkinin bizlere ulaştırdığı hadis mealen şöyledir:**İyiliği, güzel yüzlü kimselerden talep ediniz…** Rabbim, bizleri güler yüzlü, tatlı dilli MÜLÂYİM insanlarla bir ve beraber eylesin…

 

4.  MÜLÂYEMET…Kardeşlerim, MÜLÂYEMET; Yumuşak huyluluk, yumuşak karakterlilik, SAKİN tabiatlılık, nefse hakim olma halidir. Nefsini kızgınlığın heyecanından koruyan, HİLM sahibi olan kimseye *HALİM* denir. Halim, Kur’anı Kerimde çeşitli ayetlerde Allahu Tealanın sıfatı olarak geçer. Çok sabırlı, isyanlarına rağmen, isyan eden kişilere ceza vermekte aceleci olmayan, gazabın kendisini kızdırmadığı, bir dalalete düşenin düşüncesizliğinin, bir isyankarın, ASİ’NİN isyan etmesinin kendisini öfkelendirmediği, af ve teennî sahibi kimse gibi anlamlara gelir halim.Türkçemizde de *HALİM SELİM* adam sözü bu manayı ifade eder. Yaşadığımız günlerde; yumuşak huy, güler yüz ve tatlı dil en çok ihtiyaç duyduğumuz ahlaki güzelliklerden, karakteristik özelliklerden, edebi erdem’lerdendir…İbni Hibbânın riayet ettiği bir hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyuruyor:**Allah yumuşak huyluyu ve utangaç kimseyi sever. Kötü sözlü, öfkeli kimseyi ise sevmez…** Cuma gününün FEYİZ ve bereketi üzerinize olsun kardeşlerim… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.