ADAK; ĞAYE ALLAH  RIZASI…

ADAK; ĞAYE ALLAH  RIZASI… Yaratan, yaşatan, Evlat sevgisini kâlbimize aşılayan, RIZIK veren, niğmetlerini üzerimizden eksik etmeyen, lâyık olup olamadığımızı bilemediğimiz konutları rahat ve huzurlu ortamlar içerisinde istifademize sunan, en güzeli sağlık, SIHHAT içerisinde yaşamamızı sağlayan Rabbimizin hoşnutluğunu kazanma ümidiyle, İBADET niyetiyle insanlar tarafından yaradana verilen söz’dür *ADAK…* İnsanoğlu ezelden beri, Tarihin her döneminde ADAK ibadetine ilgi göstermiş ve imkanları nisbetinde yerine getirmeye gayret sarfetmiştir. İnanmak aslında FITRİ bir duygudur. Allaha, Meleklere, Peygamberlere, gönderdiği Kitaplara, Öldükten sonra Dirilişe, HAYIR VE ŞERRİN Allahtan geldiğine ve Kadere inanmak Amentümüzün esasıdır. Hayırlı olan her ne varsa O tarafa yönelmek, ŞER, kötülük, musibet, yapılması istenmeyen, TEHLİKE arzeden davranışlardan da kaçınmak AKİL insanların uygulaması gereken davranış güzelliklerindendir… Rabbimiz İnsan Suresi ayet. 7. de mealen şöyle buyurmaktadır: ***O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın olan bir günden korkarlar…***

 

2.  ADAK; ĞAYE ALLAH  RIZASI…Bizler ACİZ varlıklarız, gelen her hangi bir musibeti def etme, salgın hastalıklardan korunma, tabii afetlerden kendimizi muhafaza etme, kendi şahsımızı her hangi bir tehlikeden İZOLE etme şansımız olduğu söylenemez. Her türlü AFET ve gelebilecek tehlikelere karşı mümkün olan en güzel tedbiri almak yapılacak en akıllı hareketlerimizdendir.Akla gelen en geçerli tedbirleri aldıktan sonra; DUA, İbadet, niyaz, yakarı ile Rabbimize sığınırız. *ADAK* ibadeti bu manâda insan oğlunun kendi maddi ölçüleri içerisinde başvurduğu fedakârlık sözüdür. Rabbimize olan saygımızın bir göstergesi olarak bu kadar niğmetin memnuniyetini, hoşnutluğunu, istek, dilek, arzu ve temennimiz yerine geldiğinde ŞÜKÜR ifademizin tezahürü olarak; sadece Allah RIZASINI umarak her hangi bir adağımızı uygulama sahasına koyarız. Tabiidir ki; İbadet niyetiyle yapılan iş, hareket ve davranışlarımız, Rabbimizi de hoşnut edecek HELÂL dairesinde olmalıdır… Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 270. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Her ne çeşit nafaka verdinizse veya ne türlü bir ADAK adadınızsa, Allah onu kesinlikle bilir. Ve zalimlere hiçbir şekilde yardım olunmayacaktır…***

 

3.  ADAK; ĞAYE ALLAH  RIZASI… İslam dininin diğer ibadetlerde olduğu gibi; ADAK hususunda da mutlaka koymuş olduğu kural, kaide ve nizamı vardır. Yapılan ADAK kesinlikle İSLAM dairesi içerisinde yapılmalıdır. İnsanlar eğer her hangi bir konuya NİYET ediyorlarsa mutlaka O konuyu neden, niçin ve nasıl yapacakları hususunda detaylı bilgi edinmeden gerçekleştiremezler. Her meselede İLİM esastır. İlim olmadan hiç bir değerlendirmeyi kendi aklımıza, merhamet ya da vicdanımıza danışarak yapamayız. Zamanımıza kadar bizlere ulaşan Hadisi şeriflerden anlıyoruz ki; İLİM Kadın ve Erkek her Müslümanın üzerine FARZ’DIR. Birilerinin yapmış olduğu hareketleri güzel görüp uygulamak bizim inanışımızda yoktur. Örneğin Mitolojide, eski yunan inanışında tanrılar adına; Doğal afetler, fırtına, salgın hastalık, yangın gibi her ne musibet varsa ADAK adayınca kurtulacağına inanılırdı. Hatta değişik hurafe diyebileceğimiz Türbelere, yatırlara MUM yakma gibi uygulamalar İTİKADİ açıdan zamanımıza kadar gelmiş tehlikeli uygulamaların yansımasıdır, bilinçsiz âmellerden kaçınmak icabeder… Müslümanlar yapacağı her İbadeti şuurla yapmak zorundadır diye inanıyoruz…

 

4.  ADAK; ĞAYE ALLAH  RIZASI… Kardeşlerim, Yaptığımız ve işlemeye NİYET edeceğimiz her türlü İbadetlerimze öncelikle İHLAS olmalıdır. Rabbimiz ALİM VE HABİR’DİR. Allah celle şanuhu her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır. Rabbimiz kim ne yaparsa, kim ne tür bir âmel işlerse onu ne adına, kim adına yaptığını bil­mektedir. Bizler, nereye ne tür bir harcama yapıyorsak Rabbimiz harcayan kişinin bu harcamasını Allah için mi yoksa gösteriş, riya gibi şeytani yollarda mı harcadığını mutlaka bilmektedir. Kimin ne harcadığını, ne adına harcama yaptığını bil­diği gibi aynı zamanda bu harcamada bulunanlara nasıl muamele edeceğini takdir buyurandır. ADAK; Allah için değil de Allah’tan başka­ları için adanırsa İbadet kavramından çıkar. Örneğin; bir siyasi ZAT adına, veya SALİH, iyilerden olduğu sanılan bir kişi adına veya herhangi bir türbe adına yapılırsa bu şirktir. Meselâ oraya veya o kimseye gi­dip: „Eğer şu işim hallolursa senin için şunları şunları yapacağım. Şu kadar harcayacak, şu kadar mum dikece­ğim derse bu durum şirk olarak değerlendirilir… Sahihayn’da kayıtlı bir hadis mealen şöyledir: **ADAK Allah’ın takdir buyurmadığı hiçbir hayrı ge­tirmez. Ancak adağı sebebiyle cimrinin elinden MAL çıka­rılmış olur…** Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.