KÖTÜ  LAKAP  SAHİBİNİN…

KÖTÜ  LAKAP  SAHİBİNİN… İnsanlar SOSYAL hayatta birlikte yaşamanın güzellik ve özelliğini en iyi anlayan canlılardır diyebiliriz. İslam toplumunda kuvvet kaynağının özü birlik ve bütünlük içerisinde yaşama sevincidir. İslam dininin nihai hedefi VAHDET ve bütünlüğe yöneliktir. İslami bakış açısında; Ferdin haysiyeti bütün bir cemiyetin haysiyetidir.  Gerek erkekler, gerekse kadınlar kendilerini dış görünüşlerine göre ölçmemelidirler. Çünkü dış görünüşler insanların ölçülebileceği  gerçek değerler değildir. Daha başka değerler vardır ki; Onları da Allahu Teala beyan etmekte, Allah Rasulü açıklamaktadır. Allahu Teala, Kullarını bizim tasavvur edemediğimiz, bilemedigimiz değerlere göre degerlendirir de İnsanlar kesinlikle bu durumun farkına varamazlar. O sebepten her bireye şeref, haysiyet, onur sahibi olarak bakmamız esastır…Rabbimiz Hucurat Suresi ayet. 11. de mealen şöyle buyurmaktadır:**Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi KÖTÜ LAKAPLARLA çağırmayın. İmandan sora fâsıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte bu kimseler zalimlerdir…***Rabbim, bizleri *İŞİTTİK VE İTAAT ettik* diyenlerden eylesin…

 

2.  KÖTÜ LAKAP SAHİBİNİN… Bir Müslümanın Diger Müslüman üzerindeki haklarından birisi de, onu toplum nazarında küçük düşürecek ve hoşuna gitmeyecek kötü lakaplarla çağırmamasıdır. Bu durum aynı zamanda zaafı olan kişiyle ALAY etme ifadeleridir. Örneğin, varlıklı bir kişi , fakir olan birisiyle, gücü kuvveti yerinde olan birisi, güçsüz, zayıf birisiyle, vücut azaları yerinde olan, engelli birisiyle, her hangi bir işte maharetli olan elinden iş gelen birisi, şapşal , sakar birisiyle, çok zeki , akıllı olan uyanık birisi, aptal, budala birisiyle, çok çocuğu olan birisi, hiç çocuğu olmayan birisiyle, akraba, aşiret ve taraf ertrafı kalabalık olan, garip , kimsesiz birisiyle, sima, dış görünüş olarak çok güzel yüzlü birisi, görünüşte çok çirkin birisiyle, genç delikanlılar, yaşlı, ihtiyarlarla, eli kolu, duyu organları, gözü kulağı sağlam olan birisi, yaratılıştan sakat birisiyle alay edip, O eksiklikleriyle alakalı LAKAP takıyor, alay ediyorsa büyük bir hatanın içerisindedir diye bakarız… Sahihi Muslimde geçen bir Hadisi Şerifle konumuzu baglayalım. Allah Rasulü (sav) mealen şöyle buyuruyor:** Bir insan; manasını düşünmeden bir söz söyleyiverir ki, o yüzden cehennemin şarkıyla garbı- yani dogu ile batısı arasındaki mesafeden daha uzak bir yerine düşer.**Dilimize sahip olmak her hâlukârda karakteristik özelliğimiz ile de ilgilidir…

 

3.  KÖTÜ  LAKAP  SAHİBİNİN… Müslümanlarrın Haysiyet ve şerefi de  DİN kardeşlerinin haysiyet ve şerefleri demektir. İslam dininin hayata sunduğu İDEAL cemiyet nizamı Yüce bir EDEP  ve ÂHLAKA  sahip bir nizamdır. İslam nizamında her ferdin haysiyeti vardır. Ve o haysiyete kesinlikle dokunulamaz. Alay etme ve Ayıpları ortaya dökme lüzumsuzluğu nasıl ÇİRKİN bir hareketse; İnsanların hoşuna gitmeyecek ve insanlarda bir çeşit alay etme ve ayıplama hissi bırakacak olan kötü LAKAPLARLA çağırma da aynı şekilde tehlikeli ve Müslümana yakışmayan bir hareket tarzıdır. LAKAP: Mana olarak Övmeyi veya yermeyi belirten bir isim veya vasıftır. Bir insanın adının benzerlerinden ayrılması için daha sonra ona verilen isim veya sıfat olarak kişinin zaaflarından, eksik ve özürlü yanlarından yola çıkarak yapılan yakıştırmadır. İnsanlar birbirlerine hoşlanmayacağı tarz da hitap etmesi, onu o şekilde çagırması kesinlikle doğru degildir, hele RENCİDE edecek ifadelerle seslenmesi insanlık şerefine zedeler ki, hiç kimseye böyle bir HAK tanınmamıştır…

 

4.  KÖTÜ LAKAP SAHİBİNİN… Kardeşlerim, Öncelikle şunu unutmamamız gerekir ki; Bütün bu saydığımız hususlar ve benzeri hâller içinde yaşadıgımız yeryüzünün değerleridir. Bu saydıgımız eksikliklerde ve, haslet gibi gördügümüz  değerler,  Allahın  ölçüsünde kesinlikle yeri olmayan değerlerdir. İnsanlar aslında çok aciz yaratıklardır. Kendilerini bazı anlarda gücün zirvesinde gören yapıya sahip olanlar aslında acizligin, numunesidir ama bilemez. Örnegin Beynindeki KILCAL damarlardan birisi görevini yapmasa o anda insanların başına âmel olan sakat biri olur çıkar. Gözün görme, kulağın işitme burnun koklama duyusundan daha yeterince haberdar olamayan, inceliklerini gün geçtikçe kavramaya çalışan insanlar aslında acizdirler ve HADDİNİ bilmeleri lâzımdır…İyi olan lakapları söylemekte bir mahzur yoktur. Mesela Halid bin Velide SEYFULLAH yani Allahın kılıcı, Ali efendimize ALLAHIN ARSLANI, Ömer efendimize ÖMERUL FARUK yani hakkı batıldan ayırıcı…gibi lakaplarda bir zarar yoktur. Muhatabımızı üzecek, incitecek, rencide edecek, söylemesi dahi hoş olmayan lakaplardan kaçınalım inşaallah…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.