İNSAN SURESİ KILAVUZ OLSUN…

İNSAN SURESİ KILAVUZ OLSUN… Kur’anı Kerimin özünde İNSAN vardır. Her ayet insanla ilgilidir. İnsanı en iyi tanıyan onun yaratıcısı olan Allahu Teala’dır dolayısyla,  kullanım kılavuzu şeklinde, insanın nasıl yaşaması gerektiği Mukaddes kitapta öğretilir. İnsanın nasıl bir varlık olduğu, yaratıcı tarafından tanımlanır. İNSAN, yeryüzünde Allahu Tealanın halifesidir. İnsan, çok büyük bir ilmi kapasiteye sahiptir. Çünkü Allah, ona kendi ilminden öğretmiştir. Melek, Cin, İblis hangisi olursa olsun, İnsana öğretilen ilimde, eşyanın mahiyetini bilmekte İNSAN unsuruna kesinlikle erişemezler. İnsan, Allahu Tealayı tanıma kabiliyetini fıtratında taşır. Eğer bir insan İMAN değil de; küfür ve inkâr yolunu seçiyorsa O kişi asli fıtratından SAPMIŞ demektir. İnsanın özünde, hayvanda ve bitkide bulunmayan büyük bir güç vardır. İnsan, İyiliği ve kötülüğü seçme kabiliyetine sahip iradeli bir canlıdır…Rabbimiz İnsan Suresi ayet. 2- 3. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık. Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör…***Nankörlük etmekten yine Rabbimize sığınırız…

 

2.  İNSAN SURESİ KILAVUZ OLSUN… İnsan, öz benlğinde şeref, haysiyet yüceliğini taşır. Allahu Teala İnsanı diğer varlıklara nazaran daha üstün ve  şerefli yaratmıştır. Fakat kendi üstünlük ve şerefini sezemezse, alğılayamazsa, anlıyamazsa, İDRÂK edemezse; aşağılığa, hakir’liğe, düşüklüğe, kaybolmuşluğa ve esaret çukuruna yuvarlanır ki buna Esfeli safiliyn diyoruz. Aşağıların, aşağıların aşağısı…İNSAN, kendisini yaratan Allahu Tealayı zikir, anma, hatırlama kabiliyetine de sahiptir. İnsan; Allah’ın yüce varlığını kavrar ve Allahın RIZASI uğrunda tüm diğer arzulardan vazgeçebilir. İnsan, Allah’a karşı sorumlu tutulmuştur. Yalnız Allaha ibadet eder, Allahu Tealaya kulluk edip emrine itaat eder…İnsana yaratılış gayesi öğretilmiştir. Allahı unutursa, kendi şahsını, benliğini de unutmuş olacaktır. Allahu Tealayı unutan insanın yeryüzünde şaşırmış bir varlık haline geleceği aşikârdır…Rabbimiz, İnsan suresi ayet. 10 – 11. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Biz sert ve belalı bir günde Rabbimizden korkarız. derler. Allah da onları o günün fenalığından korur, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir…*** Rabbim, cümlemizi O muhteşem ve EBEDİ sevinci yaşayanlardan eylesin…

 

3.  İNSAN SURESİ KILAVUZ OLSUN… İnsan, yalnız maddi meseleler için çabalayıp maddi yönünü tatmin etmek için yaratılmadı. İNSAN, Allahu Tealanın rızasını hedeflerin en yücesi olarak seçmesini bilen bir ferastin sahibidir. Çaba, ğayret, emek ve uğraşlarının nihayetinde; Allahın RIZASINI kazanma isteği, dileği, arzusu ve telaşı vardır. Bizler İNSAN hakkında ne biliyorsak, ya da nasıl olması gerektiğini anlamaya, kavramaya çalışıyorsak bütün bilgilerimizin kaynağı;Rabbimizin NAZİL buyurduğu mukaddes kitabımızdır. İnsanın iyi taraflarını Kitabı azimüşşandan ögrendiğimiz gibi yine kötü taraflarınıda Kur’anı Kerime bakarak ögreniyoruz şöyleki: İNSAN öncelikle kendini tanımalı, benliğini keşfetmeli, kendi zatıyla hemhal olmalıdır, yoksa cahil, bilgisiz ve değersizliği kabullenecektir… Rabbimiz İnsan suresi ayet. 23 – 25.te mealen şöyle buyurmaktadır:*** Resûlüm Kur’an’ı sana biz, evet biz indirdik. Artık Rabbinin hükmüne BOYUN EĞİP sabret; onlardan hiçbir günahkâra, yahut hiçbir nanköre boyun eğme. Sabah akşam Rabbinin ismini yâdet…***

 

4.  İNSAN SURESİ KILAVUZ OLSUN…Kardeşlerim, zamanımıza gelene kadar *İNSAN* unsuru hakkında kafa yoran İLİM adamları İNSANI; baş, göz, kulak, burun, ağız, el, kol, bacak, karaciğer, akciğer, mide gibi maddi organlardan oluşmuş bir varlık olarak kabul ederken, bir kısmı ise insanın tüm organlarını görmezden gelircesine maddi yönünü göz ardı edip, sadece RUH’TAN meydana geldiğini iddia etmişlerdir. Ayrıca bazıları ise insanı tarif ederken;*İnsan alet kullanan hayvandır, akıllı hayvandır, konuşan hayvandır, gülen hayvandır, hayvan olmak istemeyen tek hayvandır ve saire gibi ifadelerle anlatmaya çalışmışlardır…* Her şeyde dengeyi ESAS alan islam dini ise insanı tarif ederken; beden ve ruhtan oluşan, düşünen, şuurlu, iman ve ilim sahibi bir varlık olarak tanıtmıştır…Bu güzel hasletlerin sahibi olan bizler; Rabbimizin RAZI olacagı İNSAN olmak  zorundayız, güzelliğin ve özelliğin ana kaynağı da burada yatmaktadır…Miras olarak arkamızda Allahu Tealaya ve Onun şanlı Rasulüne riayet edenleri bırakalım inşaallah…Tirmizinin zamanımıza ulaştırdığı hadis mealen şöyle:** Bir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi bir MİRAS bırakamaz…*** Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.