HÂLİM, İNCE, İNCİTMEDEN…

HÂLİM, İNCE, İNCİTMEDEN… Sadece günümüz insanı için değil; bidayetinden nihayetine kadar bütün bir insanlığın birbirleriyle olan münasebetlerinde nezaket, nezahet, rikkat, en güzel geçinme, tatlı dille, güler yüzle muamelede gönül okşayıcı güzelliğin izharı olduğu gibi, Sosyal terbiye kurallarına ihtiyacımız hiç azalmayacaktır. *HÂLİM* kavramı bizlere, her şeye rağmen insanlarla en güzel geçinme yöntemlerinde İP UCU veren uygulama stilidir. Tatlı bir kelâm, gönül alıcı bir konuşma yöntemi, Mütevazi davranış bütünlüğü, kırıcı olmaktan uzak olan davranış taktiği, eğer muhatabımızın kusuru varsa görmeme hassası, hataları örtme çabası, günahları aleniyete dökmeme yöntemi, hoş olmayan hâl ve davranışı ortaya çıkarmama metodu, İnsanlara eziyet verecek söz, fiil ve davranıştan kaçınma gibi ince düşünce özelliği… HÂLİM sıfatının içinde barınmaktadır… Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 263. te mealen şöyle buyurmaktadır:*** Bir tatlı dil ve kusurları bağışlamak, arkasından eza ve gönül bulantısı gelecek bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, HÂLİMDİR, yumuşak davranır…***Bu sıfatları üzerinde taşıyanlara SELAM olsun…

 

2.  HÂLİM, İNCE, İNCİTMEDEN… Cenabı hakkın en güzel isimlerinden birisi de; *HÂLİM* dir. Bu kavram genelde Rabbimizin ve Peygamberlerin sıfatı olarak kullanılmıştır. Dilimizde *HALİM,SELİM* sözlerinin ihtiva ettiği manâ da aynı anlamları taşır. Sivri dilli olmama durumu, bir başkasının arkasından kovalaşmama güzelliği, fakire, yoksula, miskine eziyet edecek sadaka verdikten sonra başa kakacak konumun çirkinliğinden uzak, İnsanlara karşı gurur ve kibirle yaklaşmak yerine onlara nazikane tavırlarla, kırmadan, incitmeden, üzmeden hele hele öfke ve sinir batağına batmadan güzellikle, içtimai terbiye ile yaklaşma güzelliğidir HÂLİM…Rabbimiz, rızası için yapılan iyilikleri mükafatsız bırakmayacağını buyurmaktadır, bu müjde Rabbimizin HÂLİM olduğunun belgesidir. Allahu Teala günahkâr kullarının işlediği günahın anında cezasını vermez, tevbe etmeleri ve af dilemeleri için belli bir MÜHLET verir, işte bu*HÂLİM* olduğunun güzel bir kanıtıdır…İnanan insanlar olarak Rabbimizin HÂLİM olan İlahi lütfundan yeterince istifade etmemiz gerekmektedir. İnsanlık icabı işlemiş olduğumuz günahlardan bir an evvel tevbe edip, af dileyip Cenâbı Hak’kın merhamet deryasına can atmalıyız diye düşünüyoruz…

 

3.  HÂLİM, İNCE, İNCİTMEDEN… İnsanlığın doğasında var olan öfke, sinir, kızgınlık hâli, asabi durumlar olduğu gibi; HÂLİM,SELİM, öfkesini yutan, mütevazi, merhametli, iyi niyetli, toplumun yararını gözeten müsbet tarafları da vardır.*HÂLİM* havramı;*İnsanın kendisini veya yaratılışında mevcud olan öfke ve kızgınlığı kontrol altına alması ve öfke anında, nefse hâkim olup aşırı gitmemesi* manalarına gelen *HİLİM* kavramıyla da eş anlamlıdır. Örneğin,Tefsirlere baktığımızda görürüz ki; Şuayb Aleyhiselam Peygamber olduğunda hayatı düzenleme unsuru olarak NAMAZ ibadeti ile emredildi. Namazla beraber hayata bir düzen geldi. Çünkü namaz hayatı düzenleme özelliğine sahip bir âmeldir. Namaz kişinin bireysel, toplumsal, ekonomik, ahlâkî, ailevî tüm hayatını düzene koyma özelliğine sahip olduğu gibi, aynı zamanda o kişinin içinde yaşadığı toplumun yanlışlarını düzeltme eylemine de sevk edici bir ibadettir. Şuayb Aleyhiselam aynı düzeni kendi toplumunda da görmek isteyince *HÂLİM* olma sıfatını sorgulamaya başladılar…Hud Suresi ayet. 87. mealen şöyle:*** Dediler ki;Ey Şu’ayb, atalarımızın taptıklarını terketmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana NAMAZIN MI emrediyor ? Oysa ki sen yumuşak huylusun ve aklı başında bir adamsın…***

 

4.  HÂLİM, İNCE, İNCİTMEDEN… Kardeşlerim, Bütün Perygamberlerde olduğu gibi; Şuayb Aleyhiselam kendi toplumuna, Allahın emir ve yasaklarını duyurunca, içinde bulunduğu toplumun yanlışlarını gündeme getirince, toplumu sorgulamaya başlayınca toplum üyeleri istenenlere uymayı kabullenemedi. Ey Şuayb. Senin NAMAZIN MI emrediyor bunları sana ? Atalarımızın babalarımızın senelerdir tapındıkları tanrılara, babalarımızın, atalarımızın senelerdir uyup geldikleri bu yasalara itaat etmememiz gerektiğini ve sadece Allah’a kulluk etmemiz gerektiğini sana söyleyen, emreden senin NAMAZIN mıdır? hayatımızı düzenleyen yasalar konusunda, ticaret hayatımızı belirleyen, hukukumuzu, eğitim hayatımızı düzenleyen yasalar konusunda sadece Allahı dinlememiz gerektiğini sana emreden senin NAMAZIN MI ? Veya mallarımız konusunda dilediğimiz gibi tasarrufta bulunmaktan senin namazın mı menediyor? Diyorlar, istenenlerden razı olmuyorlar. Şuayb sen önceden aramızda iyi, HÂLİM, SELİM bir kimseydin. Serzenişlerini sürdürüyorlardı. Zamanımızda da öyle; kibarlığı, nezaketi ancak anlayışları kadar olan insanlar anında ASIL yüzlerini gösterirler. Rabbim bizleri HÂLİM, SELİM, güzel huylu insanlarla bir ve beraber eylesin… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.