NAMAZ  ŞUUR  VE  BİLİNÇ VAKTİ…

NAMAZ  ŞUUR  VE  BİLİNÇ VAKTİ… Gereğince anlamaya çalışıyor ve öylece inanıyoruz ki; İnananlar her işlerini, her İbadetlerini bilinçli, şuurlu ve sarsılmaz bir İmanla yerine getirirler,her türlü olumsuzluklardan, şüpheli tutum ve davranışlardan, yamuk ve düzeysiz hareketlerden sakınmasını bilirler, İmanlarının gereğini öylece yerine getirirler. Başta NAMAZ olmak üzere Oruç, Zekat ve Hacc gibi yapılan İbadetler hepimizin bildigi gibi FARZ olan İbadetlerdir yani biz inananlar üzerine yapmamız zorunludur.Rabbimiz bu İbadetleri insanlardan kendi iradeleriyle özgürce yerine getirmelerini buyurmuştur. Bizler insaflı bir şekilde tefekkür ettiğimizde, düşündüğümüzde varmış olduğumuz sonuç; Rabbimiz bu yapılan bu ibadetlerden bir şey kazanmaz, Allahu tealanın buna ihtiyacı da yoktur; Bilakis bunlara ihtiyacı olan insanın kendisidir. İnanan insanlar FARZ olan İbadetler başta olmak üzere Allahın emri doğrultusunda yap dediğini yapmak ve yapma dediklerini yapmamak kaydıyla; TESLİM olmanın ve Müslüman olmanın bir bakıma sınırlarını çizerek, CUZİ irademizle İmanımızın, İtikadımızın doğru sınırları içerisinde yaşantımızı devam ettirerek kul olma bilincimiz ile aklımızdan çıkarmamaya ğayret ederiz…Tirmizin’nin zamanımıza taşıdığı hadis mealen şöyledir:** işin başı İSLAM, direği NAMAZ, zirvesi cihaddır…**

 

2.  NAMAZ  ŞUUR  VE  BİLİNÇ VAKTİ… Allahu Teala bizim İbadetlerimize ve Namazımıza muhtaç değil bilakis biz Allaha muhtacız. Rabbimizin fazlına, rahmetine, magfiretine, rızasına muhtacız. Allah azze ve celle, KEREM ve ihsanı ile her gün BEŞ defa Namazda huzurunda durmamıza İZİN vermektedir. Eğer biz daha fazla arzu edersek, Rabbimiz bize her vakit kapısını açar. Biz Namazda, Onu tesbih ediyor, kendi kelâmıyla ondan kurtuluş diliyor,huzurunda egiliyor Rabbimize SECDE ediyoruz. Böylece Ruhlarımız yaratıcısıyla birleşiyor, aslına kavuşuyor, topraktan yaratılan beden ile ruhlarımız huşu buluyor. Bu sayede ruhlarımız asıl menbaından kuvvet, gıda alıyor dolayısıyla ruhlarımız arınıyor, yüceliyor bedenin istek arzu, iç güdülerini, aşırı duygularını terbiye ediyor, özlemini gideriyor, fuhşiyat ve münkere meyletmeye, sapmalara karşı savunma mekanızmasını geliştiriyor. Namaz’da kâlbimiz diriliyor, rüku, SECDE, ayakta durma gibi bedensel hareketler canlanan kâlbe; tazim, hürmet, takdis, huzur, huşu, gönül genişliği RUHİ yücelme güzellikleri bahşediliyor… Rabbimiz Maun Suresinde mealen şöyle buyurmaktadır: ***Dini yalanlayanı gördün mü? İşte o, yetimi itip kakar;Yoksulu doyurmaya teşvik etmez; Yazıklar olsun O NAMAZ kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır, Ve hayra da mâni olurlar…***

 

3.  NAMAZ  ŞUUR  VE  BİLİNÇ VAKTİ… Unutmayalım ki; Dünyada sürekli Ezanlar okunmakta ve 24. Saat kesintisiz NAMAZ kılınmaktadır. Kıbleye yönelerek ve alnımızı secdeye koyarak Cemaata katıldığımız anda, hem dünyada yaşadıgımız sürece ve hem kabrimizde yattığımız sürece, İSLAM Ümmetinin DUA’SINA ortak olacağımız ümidini taşıyoruz. Gece yatarken SABAH Namazına kalkma Niyyeti ile başımızı yastığa koyduğumuzda ve gerekli önlemleri aldığımızda, Namaz ibadeti ile ilgili alacağımız sevap bir bakıma başlamış demektir. Tatlı uykularımızdan ve sıcak yataklarımızdan Allah rızası için ve NAMAZ kılma niyeti ile kalktığımızda, Namaz İbadetinin ön hazırlıklarına başlarken attığımız adımların ve hareketlerin ayrı ayrı sevaplarının yazılacağına inanıyoruz. Abdest almaya başladığımızda, yıkadığımız organlarımızdan damlayan su damlacıkları ile birlikte, küçük günahları dökülmeye başlar Allahın izniyle… Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyuruyor:** Bir Müslüman kişi Abdest almaya başlayınca, agzını yıkarken, agzındaki günahları, burnunu yıkarken, burnundaki günahları, göz kapaklarının altına kadar yüzündeki günahları, kolları yıkarken, tırnak altlarına kadar kollarındaki günahları, başını mesh ederken, kulak altlarına kadar başındaki günahları ve ayaklarını yıkarken, tırnak altlarına kadar ayaklarındaki günahları dökülür…**Ne büyük bir müjde… Elhamdulillah…

 

4.  NAMAZ  ŞUUR  VE  BİLİNÇ VAKTİ… Kardeşlerim, NAMAZ İbadeti; İslam dininin ikinci şartı yani Allahu Tealaya ve onun Şanlı Peygamberine İmandan sonra en kıymetli İbadetimizdir. Akıllı ve erginlik çağındaki Erkek ve Kadın her Müslümana emredilen bir İBADET. Bedenle yapılan İbadetlerin en üstünü.  Dinimizin birinci şartı; ŞEHADET kelimesini diliyle söyleyip kalbiyle tasdik ederek İMAN etmektir.İkinci şartı da, DİNİMİZİN direği olan, BEŞ vakit Namazı vaktinde kılmaktır. NAMAZ Dua ile eş anlamlıdır. Kuranı Kerimde bilindiği gibi, Namaza SALAT denilmektedir. SALAT;İnsanın DUA etmesi, Meleklerin istigfar etmesi, Allahu Tealanın merhamet etmesi acıması demektir. Adem Aleyhiselamdan itibaren Namaz kılınması emredilmiş, bütün Peygamberler, Namazla emrolunmuşlar ve NAMAZ kılmışlardır. Bizlere beş vakit Namaz MİRAÇ gecesinde FARZ olmuştur. Denilebilir ki; Namaz bütün İbadetleri içinde toplamıştır. İbadetlerin en üstünü ve ZİRVE noktasıdır. Sahihi Muslimin zamanımıza taşıdığı hadis mealen şöyledir:**islâm, BEŞ temel üzerine kurulmuştur: Allahın birliğine inanmak,NAMAZ kılmak,Zekât vermek,Ramazan Orucunu tutmak,Hacca gitmek…** Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.