KUNUT DUASI… Zor zamanlarımızda, içinden çıkamadığımız çetrefilli hâllerde, muamma dolu bilinmezlik anlarımızda, yüreğimizin sıkıştığı vakitlerde, gönlümüzün daraldığı, bunaldığımız, yardıma MUHTAÇ beklentilerimizde, Hafakanlar bastığında, düşman galebe çaldığında ellerimizi HUŞU ile açıp DUA makamına kaldırır KUNUT dualarını okuruz. İbadet müslüman bireyin Rabbinden vazgeçilmez niyazıdır. Beş vakit namazlarımızda, günün her vakti ihtiyaç hissettiğimizde, çaresizlik içinde kıvrandığımızda, Şifa beklerken hastalandığımızda ve tabii ki; günün son demi olan VİTİR namazımızda Dua’ya sarılır, Rabbimize gönlümüzü açar acizliğimizle yakarır, KUNUT dualarıyla Rükuya varmadan önce sadece ve yalnız Rabbimize sığınırız. Birinci kunut: *Allahüme innâ nesteînüke ve nestağfiruke ve nestehdîke…* Allahım. Senden yardım, senden mağfiret, senden hidâyet dileriz. Sana iman ederiz, sana tevbe ederiz ve sana güveniriz. Bütün iyiliklerin için sana sena ederiz. Nimetlerin için sana şükrederiz. Seni inkâr etmeyiz. Sana isyan edenlerle ilişkimizi keseriz…
2. KUNUT DUASI… Yatsı namazlarımızdan sonra kıldığımız ÜÇ REKAT Vitir namazlerımızı; ister cemaatla kılalım, isterse yalnız kılalım KUNUT dualarımızı okuyoruz. Namazlarımızın dışında ise; Herhangi bir FİTNE ortamı hasıl olduğunda, büyük musibetlerin ZUHUR ettiği anlarda, beklenmedik bir BELÂ hâlleri ile imtihan edildiğimizde KUNUT dualarını daha sık okuyoruz. Vitir namazının üçüncü rekatında Fatiha ve zammı sûre okunduktan sonra ayakta iken tekbir alarak, ellerimizi kaldırıyor ve ellerimizi yeniden bağlıyor, KUNUT duamızı okuyoruz. İkinci Kunut: *Allahümme iyyake na’büdü ve leke nusallî…* Allahım. Yalnız sana ibadet eder, senin hoşnutluğunu kazanmak için namaz kılar, yalnız sana secde ederiz. Senin rızana uygun olarak çalışır, sana koşarız. Senin rahmetini umar, senin azabından korkarız. Şüphesiz; senin azabın kâfirlere erişir…Sahihi Muslim’in zamanımıza taşıdığı bir hadis mealen şöyle:**İçinde Allahın anıldığı ev ile, içinde Allahın anılmadığı ev, diri ile ölüye benzer…**
3. KUNUT DUASI…Dua Müslüman bireyin en etkili manevi kazanımıdır. Şüphesiz ki; Allahu Teala, insanın kalbinden geçenleri ve ihtiyaçlarını bilmektedir. Ancak dil ile DUA etmenin insanın kendisinin eğitilmesi konusunda etkisi vardır. Ayrıca DUA Allahu Tealanın bir emrinin yerine getirilmesidir, bir ibadettir. Kur’anı Kerim’de Hak Teâlâ kendisine nasıl DUA edileceğini kullarına öğretmiştir. Peygamberlerin örnek dualarını bize haber veren Rabbimizdir. Müminler önce bu dualara bakmak ve böyle dualarla Allahu Tealayı zikrederlerse daha isabetli davranmış insanın İÇ HUZURUNU elde etmiş olurlar. Mutlak surette gerçeği, bilmediklerimizi bizlere en güzel surette öğreten Allahu Tealadır. Bizler de, dar’da kaldığımızda, bunaldığımız anlarda, belâ ve Musibet zamanlarında KUNUT dualarına sımsıkı sarılıyoruz…Rabbimiz, Enbiya Suresi ayet. 83. te. Mealen şöyle buyurmaktadır:***Ya Rabbi, gerçekten benim başıma BELÂ geldi. Halbuki sen merhametlilerin merhametlisisin.***
4. KUNUT DUASI… Kardeşlerim, DUA, insanda FITRÎ bir olgudur. Bu sebepledir ki; DUA bütün dinlerde mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan şu veya bu şekilde DUA eder. İnsanlar hayatları boyunca, üstesinden gelemeyecekleri birçok şeylerle karşılaşmakta, keder, sıkıntı, acizlik, ümitsiz, bunalımlar, hastalık, çaresizlik, belâ, doğal afet gibi olumsuz durumlara maruz kalmaktadırlar. İlahi yardım çağırısı, kurtuluş yakarısı, güzellikleri isteme niyazı, yalnız olmadığı duygusuyla İLAHİ güce seslenme ihtiyacı hepimizin ortak fiilidir. Bu dualarımızın en güzel anlarından birisi de; BEŞ VAKİT namazlarımızın sonunda en son rekatta, KUNUT anında yapmış olduğumuz dua’dır. DUA ettikten sonra insan gönlünde bir ferahlık, huzur ve serinlik hisseder. İsteğimizin yerine getirileceği konusunda ümidimiz artar, yalnız olmadığımızı düşünerek Muhammed Ümmeti salatü selamıyla maneviyat okyanusuna dalarız…İbni Mace’nin zamanımıza aktardığı bir hadis mealen şöyle:**Kim bana salâtü selâm getirmeyi unutup İHMÂL ederse, cennet yolunu şaşırır…**Sallu alâ Rasulina Muhamm…