NUH ALEYHİSELAM… Peygamberler içerisinde*ULUL AZM*olarak tanınanların ilk’i NUH Aleyhiselamdır. Şurası bir hakikattir ki; Peygamberlerin hepsi büyük bir TEVHİD mücadelesi vermişlerdir. Peygamberlerin gönderiliş amacı sapkınlığa başlayan, TEVHİD inancından ayrılan, nasihat, söz, dinlemeyen, iyica azıtmış, azgınlaşmış bir toplumu ISLAH etme çabasıdır. Peygamberler kendi toplumlarına şefkat, sevgi ve ılımlı, mâkul bir dille yaklaşmışlar, İNKÂR, İsyan içindeki topluma, Allahu Tealanın İLAHİ mesajını iletmişlerdir. Nuh Aleyhiselam, 950. sene gibi uzun bir müddet insanları iyiliğe, doğruluğa, hakka ve hakikate çağırmış; büyüklenen, kendisine karşı gelen, alay eden vurdumduymaz insanlar yapılan tebiği şiddetle reddetmişlerdir. Allahu Tealanın büyük bir lütfuyla; NUH Aleyhiselam her türlü isyana, müşriklerin şiddetli karşı koymalarına, büyük bir SABIR ve metanetle cevap vermiştir…Rabbimiz Mü’minun Suresi ayet. 23. te mealen şöyle buyurmaktadır: ***Andolsun ki, Nuh’u kavmine gönderdik ve O: Ey kavmim. Allah’a kulluk edin. Sizin için O’ndan başka bir tanrı yoktur. Hâla sakınmaz mısınız? dedi…***
2. NUH ALEYHİSELAM…Tüm peygamberlerde olduğu gibi kavminin ileri gelen topluluğu, toplumun yöneticileri, toplumu sömürenler, kan emiciler, zâlimler, azgınlar topluluğu NUH Aleyhiselamı yalanladılar, peygamberliğine inanmadılar, bu da sizin bizim gibi bir insan olduğu hâlde sizlere üstünlük taslıyor dediler. Nuh Aleyhiselamın mesajına kulak vermediler. İnsanlar Nuh Aleyhiselama inanınca; kendilerinin menfaat hortumları kesilecek, çıkarları zarar görecek, zulümleri bitecek, sömürü düzenleri yara alacaktı. Halbuki Nuh Aleyhiselam dahil hiç bir peygamberin toplumuna karşı bir üstünlük derdi olmamıştır. Bütün Peygamberler Allahu Tealadan aldıkları İLAHİ mesajı tebliğ etmişlerdir. Onların TEK hedefi insanları Allahu Tealaya yönlendirip, onları cehennemden kurtarıp CENNET niğmetleriyle şereflendirmektir. Peygamberlerin dünya mallarına, mülklerine, saltanatlarına hiç meyilleri olmadığı bir gerçektir…Rabbimiz Nuh Suresi ayet. 21. de mealen şöyle buyurmuşlardır: *** Öğütlerinin fayda vermemesi üzerine Nuh: Rabbim. dedi, doğrusu bunlar bana karşı geldiler de, malı ve çocuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka işe yaramayan kimseye uydular…***
3. NUH ALEYHİSELAM… Allaha İSYAN noktasında en uç konumlara gelen kavim olarak okuduğumuz Nuh Aleyhiselamın kavmi; Allahu Tealaya ŞİRK koşan putperest bir topluluk idi.Tefsirlere baktığımızda; İdris Aleyhiselamdan sonra insanlar, onun şeriatına uyarak ibadet ediyor ve salih alimlerin çizgisinden yürümeye ÖZEN gösteriyorlardı. Bir zaman sonra insanların sevip uydukları bu salih kimseler ölüp gittiklerinde, kavimleri onları kaybetmekten dolayı büyük üzüntüye kapıldılar. İBLİS, onların bu hassasiyetlerinden istifade ederek, sevdikleri bu salih, iyi, fazilet sahibi kişileri hatırlamak ve böylece onların nasihatlarını zihinlerinde canlı tutup unutmamak adına, bu kişilerin her zaman bulundukları yerlere birer heykelini dikmeyi telkin etti. İlk defa PUT DİKEN bu nesil bu heykelleri kesinlikle tapınmak için dikmemiş ve onlara ibadet edip, şirk koşmak için dikmiş olmasa da, peşinden gelen nesiller zamanla bu heykellerin birer İLAH olduğuna inanmaya, hayır ve şerrin sahibi olduklarını zannetmeye başlamışlardı. Böylece yeryüzünde İLK DEFA, tevhid akidesinden sapılmış ve insanlar Allahu Tealadan başka ilâhlar edinip ŞİRK koşmaya başlamışlardı…
4. NUH ALEYHİSELAM…Kardeşlerim, 950 yıl kendilerini Hakka dâvet etmek için çırpınan bir peygamberin mesajına kapalı oldukları için bu insanlar suda boğuldular. Allahu Teala LÂF anlamayan, SÖZ dinlemeyen bu insanları dünyada SU ile, su azabıyla yakalayıverdi. Ama sadece bununla da kalmadı, dünyadaki bu azaplarından başka öbür tarafta da bu adamları kızgın har’lı ateşin beklediği beyan edilmektedir. *SU VE ATEŞ*. Dünyada SU, âhirette ATEŞ. Nuh Aleyhiselam en sonunda **Ya Rabbi. Bu zalimlerin şaşkınlığını artır…** diyordu ve O AZGIN KAVMİ Allahu tealaya havale ediyordu. Nuh Aleyhiselam; en sonunda **Ya Rabbi yeryüzünde bir tek kâfir bırakma. Yeryüzündeki tüm kâfirlerin kökünü kes ya Rabbi. Çünkü eğer yeryüzünde onlardan bir tek fert, bir tek aile bırakırsan onlar kâfirden başkasını doğurmazlar. Kâfirler, kâfir yetiştirirler. Kâfirler, kâfir doğururlar. tüm kâfirleri yok et ya Rabbi…** diyordu… Rabbimiz Nuh Suresi ayet. 28. de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Rabbim. Beni, ana-babamı, İMAN etmiş olarak evime girenleri, İMAN eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla, zalimlerin de ancak HELÂKİNİ arttır…*** Ve Nuh Aleyhiselamın Duası TUFAN hadisesi ile kabul olundu…