İNZİVA VE UZLET DÜŞÜNCESİ… Vahdeti kendi içinde yaşama hissiyatı, Toplumdan uzaklaşıp kendi zat’ıyla halvet olma merakı, Hiç kimsenin olmadığı ıssız bir yerlerde İnzivaya çekilme tutkusu, İnsanlarla beraber olmaktan kaçınma arzusu, bir kenarda, köşede kalan ömrünü tamamlama duygusu, Sadece kendi nefsinden başka herkesten kopma içgüdüsü… belki de tarihin her döneminde insanların zihnini kurcalamış, maksadı her ne olursa olsun YALNIZ yaşama isteği çoğu insanın idrâkine yerleşmiş emelidir. İslam dini inzivayı, uzlete çekilmeyi, insanlardan kopuk, azade yaşamayı, toplumdan uzaklaşmayı kesinlikle TASVİP etmez. Bilakis beraber olmayı, CEMAAT yaşantısını, Cemiyet içerisinde faaliyet yürütmeyi, Teşkilat, dernek kurup güzel işleri, hayırlı faaliyetleri beraberce yürütmeyi öğütler. Rabbimiz Âli İmran suresi ayet. 103. te mealen şöyle buyurmaktadır:*** Hep birlikte Allah’ın ipine İSLAMA sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın…***
2. İNZİVA VE UZLET DÜŞÜNCESİ…İster yalnız yaşayalım ya da toplum içerisinde hayatımızı sürdürelim; Müslüman bireyin en belirgin vasfı, özelligi Kuran ve Sünneti seniyeye bağlı olmasıdır. Kuran ve Sünnetin gösterdigi hedef ve maksadı ölçü alan; onun hükmü ile âmel eden ve bundan asla taviz vermeyen MÜSLÜMAN birey mutlaka ideal bir topluluğa yani CEMAAT olmaya muhtaçtır. Büyüklerimiz ne güzel söylemiş; *TEK TAŞ DUVAR OLMAZ* diye. Müslüman bireyin takip ettigi usül, metod veya prensipler açısından İslam dininin belirlemiş olduğu çerçevesinin dışına çıkılması haram kapsamı içerisindedir. Müslüman birey, taşkınlık yapamaz ve sorumsuzluk teşkil edecek örneklere içerisinde kesinlikle yer veremez, nefsinin her istediğiyle âmel edemez. Fitne ortamı olmadığı müddetçe de TEK başına bir yaşantı İSLAM dininin öngörmediği bir hayat şeklidir.Yani UZLET fikrine dinimiz olumsuz bakmaktadır…İmam Suyuti’nin zamanımıza taşıdığı hadis mealen şöyledir:**İnsanların eza’sına karışan, onların eza ve cefasına katlanan mü’min, insanların arasına girmeyen ve onların baskılarına katlanmayan mü’minden daha fazîletlidir…**
3. İNZİVA VE UZLET DÜŞÜNCESİ… Son devir İslam alimlerimizden Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (rh.a.) *** Allah’ın ipine toptan, sımsıkı sarılın***ayetini açıklarken, şu kıymetli açıklamalarda bulunmuştur:* Ben kendi başıma, yalnızca dinimi, imanımı koruyabilirim…* demek tehlikelidir. Kendi başına kalan fertlerin, İman ve İslam üzere, hüsni hatime ile ahirete gidebilmesi şüpheli olur…* Bilinmelidir ki; Toplumun oluşumu yani tabir caizse hammaddesi insandır. Lakin insanda yeterli derecede egitilmemiş ise, bilgi eksikliği ve cehalet varsa yani insan da HAM ise; o zaman bizlere çok iş düşmektedir. İnsan öyle bir varlıktır ki, zaman içerisinde etkilenen, her nasıl egitiliyorsa o egitim sürecinin davasını güden, o almış olduğu öğretinin mücadelesini veren bir yapıya sahiptir. Bilindigi gibi toplumları oluşturan tek tek fertlerdir. İnsan tek olarak düşünülürken İslami bir düşünce yapısına sahip mi degil mi noktasını mutlaka hesaba katmalıyız,*İNZİVA VE UZLET*hayatı bizlere hayırlı neticeler getirmeyecektir. Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet. 104. te mealen şöyle buyuruyor:***Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir…***
4. İNZİVA VE UZLET DÜŞÜNCESİ… Kardeşlerim, İslam dininin gönüllere yerleşip, idrak edilmesinden sonra TEMEL hedeflerini gerçekleştirme gayesi ASLA bölünme ve parçalanma kabul etmeyen, kendi bütünlügünü muhafaza ederek hayatıyetini devam ettiren bir yapıyı karşımıza çıkarmaktadır. Bu yapının itaatkar bağlıları şuurlu ve bilinçli bir topluluğu oluşturmak zorundadırlar. Biz bu topluluğa İSLAM ÜMMETİ diyoruz. İtikad, Amel ve USÛL birligini İMAN noktasında anlayan ŞER’İ sorumluluğunu idrâk etmiş bireyler kesinlikle UZLET ya da İNZİVA hayatını TERCİH edemezler. Bizler günah kirlerinden uzak olalım, Şeytanın vesveselerinden etkilenmeyelim, İblis bizleri birbirimizden ayıran FİTNE tohumlarını kâlplerimize ekemesin, düşmanların şerrinden VAHDET ve birlik içerisinde korunalım. Selameti yalnızlıkta, inziva’da, Uzlette değil, dinimizin esaslarında arayalım…İmam Ahmedin zamanımıza taşıdığı hadis mealen şöyledir:**Kurdun sürüden ayrılan koyunu kaptığı gibi, şeytan da cemaattan ayrılan insanı kapar. Bölünüp dağılmaktan guruplara ayrılmaktan sakınınız…İlâ ahir** Sallu alâ Rasulina Muhamm…